Fransız takımları tekniktir. Kanatları her zaman çabuk oyunculardan oluşur. Yıldızlar topluluğu olmasalar bile takım savunması konusun da sonuna kadar oyun disiplinine bağlı kalmaya çalışırlar. Lille, son yıllarda kendini üst seviyeye çıkarma çabasında olan bir kulüp. Fenerbahçe, Mourinho ile hedefini zaten belirledi. Dünkü başlangıç ise bana çok şaşırtıcı geldi. Orta alan hiç çalışmıyordu. Mesela Krunic kaybolmuştu. İsmail ilk topları istenilen seviyede kullanamadı. Koskoca ilk devrede Dzeko’nun bir önemli atağı dışında forvet bölgesi sessiz film oynuyordu. Tadic yalnız ve etkisizdi. Yenilen golde Ferdi, Santos karşısında hiç etkili olamadı. Osterwolde’ye çarpan topun ağlara gitmesi sonrasında bile Fenerbahçe oyun enerjisini yükseltemedi. Saint-Maximin daha alışma sürecinde herhalde. Top ayağına gelince iş yapmaya çalışıyor. Savunma yardımı konusunda kendisi için biraz tereddütlerim var.

İkinci yarının hemen başında girdiği gol pozisyonlarında Egoist davranmayıp pas opsiyonlarını düşünse iki gol bulabilirdi Fenerbahçe. İkinci devrenin büyük bölümü Lille takımının yarı sahasında oynandı. Oyun olarak üstün gözüküyordu Fenerbahçe. Lille bu baskıya rağmen yakaladığı iki çabuk atakta farkı açabilirdi. Takım savunması tam oturmamış bir Fenerbahçe izledik. İrfan Can ve Oğuz değişiklikleri daha erken olabilirdi. Tadic’in çok daha önce çıkması gerekiyordu.

İrfan Can serbest vuruşu mükemmel kullandı. Attığı gol çok klastı. Maç bitmek üzereyken Ferdi, çıkarken topu kaybedince yine çabuk geldiler ve golü attılar. Bu takıma karşı minimum hatayla oynamazsan elenirsin.