Uluslararası araştırma şirketi Ipsos yurttaşlara ‘Türkiye’nin en önemli sorunu nedir’ diye sormuş. Katılımcıların yüzde 85’i ekonomi demiş. Ne olacak bunların hali diye dertlenen İngiliz ekonomist Timothy Ash ise X hesabından Türk takipçileri arasında anket yapıp ‘ülkenizin en önemli sorunu nedir’ diye sormuş. 3 bin 582 katılımcının yüzde 46.3’ü yolsuzluk demiş!

İster içerden bak ister dışarıdan Türkiye’nin derdi çok. Dertler çözümsüz mü? Hayır, insan eliyle bozulduğu gibi yine insan eliyle düzelebilir cinsten.

Biri, belki de en tehlikelisi hariç!

*

Doğurganlık hızı 2001 yılında 2.38 çocuktu, 2023 yılında 1.51 çocuğa düştü. Nüfus yenilenme düzeyi olan 2.10’un altında. 1965’ten beri en düşük seviye, rekor!

2002’den beri ‘en az üç çocuk’ denilen memlekette aileler çocuktan niye vazgeçti?

2001-2021 arasındaki 20 yılda evlenme sayısı yüzde 20 düştü, boşanma hızı ise yüzde 47 arttı. 2023 yılında boşanmalar yüzünden 171 bin 213 çocuk anne-baba arasında pay edildi! Sadece bir yılda 171 binden fazla aile darmadağın oldu.

Boşanmalar artarken evlenme yaşı yükseldi. 2001’de kadınlarda 22’ydi, 2023’te 26 yaşına çıktı. Erkeklerde 30’a dayandı.

“Şimdi yeni moda. 30 yaştan evlenmiyorlar. Geleceğin baba ve anne adaylarına tavsiyem ailenize sahip çıkın. Ailesine sahip çıkmayan hayatına da sahip çıkamaz. Bu arada gecikmeden evlenin, bunu hem kızlarımız hem de erkeklerimiz için söylüyorum” sözlerini her fırsatta tekrarlayan Erdoğan’ın 22 yıldır yönettiği ülkede neden aileler parçalanıyor, insanlar evlenmekten korkuyor?

Türkiye’nin şiddet haritasını raporlaştıran Umut Vakfı son haritayı 2023’te yayınladı. 3 bin 773 olay olmuş, 2 bin 318 kişi yaşamını yitirirken 3 bin 820 kişi de yaralanmıştı. Her yıl artan zorbalığın zirvesiydi. Aile içi şiddetin, akran cinayetlerinin, artan uyuşturucu bağımlılığının sonucuydu!

İktidarda olanların ‘çocuklarımız tinerci olmasın, kadınlar baş tacı’ dediği ülkemizde aile içinde, sokakta, okulda ve camideki cinayetler neden rekor kırıyor peki?

Onca hay huy arasında kalıp bunalan, büyük küçük kimsenin birbirini görmez hale geldiği, saygının, sevginin, bağlılığın bir kenara bırakıldığı tel tel dökülen aile sistemimiz yüzünden!

Şu artışa bakın... 2017’de 3 milyon 200 bin aile devletten aldıkları yardımla ayakta duruyordu. 2023’te yardım alan aile sayısı 5 milyona çıktı. Ortalama dörder kişi desek 20 milyon eder!

Bugün hayat pahalılığını, zamları bile bıraktık Ankara’daki mafyalı polisli, kumpaslı operasyonlu fetövari ayak oyunlarına odaklandık ve her zamanki gibi Türkiye’nin çözülmesi en zor sorununu, sevginin, adaletin, eğitimin temeli olan ailemizi boşverdik.

Fakat, Yaşar Usta gibi ‘dokunma aileme’ diyerek boş vermeyenler de var...

Dünya liderimiz mesela! Bir talimat verdi ‘Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi’ne Yönelik Genelge’ hazırlandı. Hemen ardından bir talimat daha 2024-2028 yılları arasında şahane işler yapacak ‘Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu’ kuruldu.

Merak etmeyin perişan hale getirdikleri Türk ekonomisine genelge ile neşter vurdukları gibi çatırdayan Türk ailesi de bu genelge sayesinde cillop gibi olacak.

2028’e kadar az sabır!

Çaya çorbaya mucize genelgelerle refah artacak, her yan düğün dernek olacak, doğumlar patlayacak, panjurları aşı boyalı evlerden çocuk cıvıltıları, şen kahkahalar yükselecek, yaşlılar mutlu, gençler umutlu, siyasiler yumuşacık, terazisi daima doğru tartan adaleti, kadını erkeği ile hakça bölüşen, har vurup harman savrulmayan kocamaaan Türk ailesini o zaman görün siz...