Selin KÖK / SÖZCÜ



F.Bahçe’nin eski Teknik Direktörü Aykut Kocaman, istifasının ardından ilk röportajını Sözcü gazetesinden Selin Kök‘e konuştu.

Bodrum’da dinlenen tecrübeli teknik adam, tatilinin çok iyi geçtiğini söyledi. Hiç dinlenmediği kadar dinlendiğini dile getiren Kocaman, “30 yıllık futbol hayatımda Temmuz ayında hiç evde olmamıştım. Hatta tatil de yapmamıştım. Çocuklarımla doyasıya geçirdiğim en güzel yaz bu yaz oldu benim için” ifadelerini kullandı.

İşte Sözcü gazetesinde yayınlanan o röportaj…


Fenerbahçe eski Teknik Direktörü Aykut Kocaman ile Bodrum'da bir öğlen yemeğinde biraraya geldik... Ağırbaşlı, mesafeli, kararlı kişiliğiyle kendi istemese de hemen ön plana çıkıyor... Düşünerek ve sakin konuşuyor... Kendinden emin... Sadece konuşmalarında değil hareketlerinde bile bir sakinlik göze çarpıyor... Sonradan öğreniyorum ki futbolcuyken de böyleymiş Aykut Hoca... Eğitimi ve kültürüyle çevresindeki herkesi kendine hayran bırakırmış... Teknik direktör oldu da değişti durumu yok yani...



AYKUT KOCAMAN BU YIL DİNLENECEK Mİ?

" Hocam tatil nasıl geçiyor ? "
" İyi çok iyi geçiyor... Hiç dinlenmediğim kadar dinleniyorum... Kendime aileme zaman ayırıyorum..."

" Tatil iyi geldi o zaman? "
" Çok... 30 yıllık futbol hayatımda Temmuz ayında hiç evde olmamıştım... Hatta tatil de yapmamıştım... Çocuklarımla doyasıya geçirdiğim en güzel yaz bu yaz oldu benim için...

" Bu yıl çalışma planı var mı ? "
" Açıkcası bu yıl dinlenmeyi düşünüyorum... Olaylara biraz dışarıdan bakmak istiyorum... Senelerce hep çalıştım... İnsan çalışırken kendi isine odaklanıyor ve çevresinde olan biteni iyi gözlemleyemiyor... Ben bu yıl olaylara odaklanmak gelişmeleri takip etmek istiyorum... Sadece Türkiye'deki değil tüm dünyadaki spor adına olan olayları iyi incelemek takip etmek istiyorum... "

" Bu yıl kendinize zaman ayıracaksınız o zaman? "
" Hem kendime, hem aileme hem de işime zaman ayıracağım... Zaten Temmuz ayının ortasına geldik... Ağustos'un 15'inden sonra hareket başlıyor... Açıkcası ben şuan Bodrum'dan ayrılmayı pek düşünmüyorum..."

" Milli takım antrenörlüğü için adınız geçiyor "
Gülümsüyor... Temkinli...

" Benim haberim yok "
Aykut Hoca böyle diyor ama benim de kulağıma onunla çalışmak isteyen yerli yabancı çok kulübün ismi çalınıyor... Teklif çok da Aykut Hoca her zamanki gibi temkinli, kontrollü ve iyi düşünerek adım atıyor, hepsi bu...



AZİZ YILDIRIM CEKETİNİ KOYSA KAZANIR
Aynı masada Rıdvan Dilmen'le de buluşuyoruz... Hani eski bir tanıdığınızı yıllar sonra görürsünüz de " bir insan hiç mı değişmez " diye düşünürsünüz ya... Ne yalan söyliyeyim Rıdvan Hoca için bunu düşünmekle kalmıyor tanık da oluyorsunuz ... Evet bazı insanlar yaşlanmıyor ve değişmiyor... Her sene tatilini Bodrum'da geçiriyor Rıdvan Hoca... Ama bu yıl biraz da işle ilgileniyor... Rıdvan Dilmen, Yalıkavak'ta ünlü iş adamı Mübariz Mansimov'un Palmarina'sında bir restoran açtı... İstanbul ve Ankara'da da bilinen markalarından Cook Shop'un Bodrum şubesi...

" Hayırlı olsun... "
" Teşekkürler... Hiç aklımda olmayan birşeydi... Dostlarla sohbet ederken ortaya çıktı... Mübariz beyle konuştuk sonrasında da açtık..."

" İsler nasıl? "
" Maşallah umduğumuzdan çok daha iyi... İnsanlar çok memnunlar"

" Devamı gelir mi?"
" Yok... Başka bir yerde şimdilik açmayı düşünmüyorum... Ticaret bana göre değil... Ben futbol adamıyım... Futboldan konuşmak futbol için çalışmak benim için çok önemli..."

" Fenerbahçe zor günlerden geçiyor... ?"
" Öyle ama Fenerbahçe bu günleri atlatacak kadar güçlü ve birbirine bağlı bir takım... "

" Önümüzde bir seçim süreci var...?"
" Var evet... Ben Aziz Yıldırım'ın kazanacağını düşünüyorum..."

" Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz ? "
" Çünkü Fenerbahçenin ne kadar vefalı bir takım olduğunu biliyorum... Ve Aziz Yıldırım'ın nasıl Fenerbahçe sevdalısı olduğunu da biliyorum... O yüzden hiç kuşkum yok... Aziz
Yıldırım ceketini koysa yine kazanır "


Ve Şansal Büyüka... Masanın en basında oturuyor... Müthiş neşeli... Biz sohbet ederken hiç karışmıyor... Yemeğini yiyiyor büyük bir keyifle... Şöyle bir gözüm kayıyor "bir şey der mi? " diye... Yok, hiç oralı değil...

" Tatil yapıyorum ben... Eylüle kadar hiçbir şey konuşmayacağım... Dinleneceğim... Ondan sonra maraton başlıyor, konuşuyoruz bol bol"