CHP Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin, Gül Çiftçi Binici, Genel Sekreter Selin Sayek Böke imzasıyla 11 Eylül’de CHP il ve ilçe başkanlıklarına önemli bir genelge gönderildi. CHP’de parti örgütleriyle belediyelerin adeta iç içe geçmiş olmasının beraberinde getirdiği önemli rahatsızlıklar olduğu biliniyor. Örgüt belediyeye, belediye örgüte karışıyor, özellikle parti kongrelerinde belediye çalışanlarının adaylığı, delegeliği seçim sonucunda belirleyici oluyordu.

Bakıyorsunuz kurultayda, falanca belediyede çalışan şu kadar kişi delege olmuş. O isimler, belediye başkanının isteği doğrultusunda hareket ediyor, bu durum başkana partisi içinde güç kazandırıyor. O kişiler de başkana yakın olmanın karşılığını görevini sürdürerek ya da daha üst görevlere getirilerek alıyor. Ne yazık ki siyaset böyle işliyor.

BUNDAN SONRA BÖYLE

CHP tüzüğünde yapılan değişikliğin bu maddesinin hemen yürürlüğe girmesi beklenmiyordu. Ancak, il ilçe örgütlerinden ya da belediyelerden gelen bazı yakınmalar bu maddenin hemen uygulamaya konulmasını gerekli kıldı. Parti yönetimi ile belediye çalışanları için getirilen hüküm şöyle:

“Büyükşehir sınırları içinde kalan ve nüfusu 20.000’den fazla olan yerlerde partili belediyeler, bunların bağlı kuruluşları ve iştiraklerinde çalışanlar kongrelerde aday olamazlar ve ilçe kongre delegesi olarak seçilemezler, il/ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyesi olamazlar.

Bu değişiklik 6 Eylül tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Bu hüküm, bu tarihten itibaren yapılacak olan Gençlik Kolları kongrelerinde geçerli olacaktır. Durumun üyelere ve örgüt birimlerimize duyurulması gerekmektedir. İşlemlerin bu duruma göre yürütülmesini önemle rica eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.”

SİYASET ÜRETİLEMİYOR

Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin’e, bu değişikliğin ne amaçla yapıldığını sordum. Aytekin şunları anlattı:

“CHP’li belediyelerde çalışanların bir çoğu partinin üyesi. Orada da doğal olarak belediye başkanının etkisinde kalınıyor. Örgüt- belediye ilişkilerinin daha sağlıklı hale gelmesi için böyle bir düzenleme yapıldı. Parti yöneticileri partiyi yönetecek, belediye yöneticileri belediyeyi yönetecek, herkes kendi alanında kalacak. İlk defa uygulanacak değişikliğin en belirgin amacı bu.

Parti ve belediyenin iç içe olması sıkıntı yaratıyor. Parti yönetimi, belediyenin etkisinde kalıyor. O da sadece başkana odaklanıyor. Bu kez siyaset üretmekte zorlanıyor oradaki örgütler. Tersi olduğu zaman da bir çatışma iklimi doğuyor. Belediye başkanı örgüt çatışması oluyor o kötü bir şey.  O yüzden herkesi kendi alanında etkili ve yetkili kılmak adına böyle bir karar alındı. Bu karar, çok doğru bir şey. Bunu yıllardır bizim örgütlerimiz bekliyordu, istiyordu. Herkes kendi görev alanını tercih edecek, orada seçilecek ve sadece o görevi yapacak. Amaç bu.”

Bu durum hem partide, hem belediyelerde taşları yerinden oynatacak, beraberinde büyük rahatsızlıklar da getirecek ama yapılanın doğru bir şey olduğu konusunda da genel görüş var.

Mamak Belediyesi’nde ne oldu?

Ankara’nın Mamak ilçesi, yıllarca AKP’li başkanlar tarafından yönetildi. AKP’li son başkan Murat Köse, aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi AKP Grup Başkanvekili olarak görev yaptı. AKP’nin Büyükşehir adaylığı için adı geçen Köse, Büyükşehir’e olmadığı gibi Mamak Belediyesi için de aday gösterilmedi.

Belediyeler el değiştirince geçmişe dönük yolsuzluk, usulsüzlük iddiaları da gündeme geliyor. Murat Köse’nin aday olmamasına rağmen başkanlığı döneminde seçim öncesi tam 225 bin kişiye iftar verdiği ortaya çıktı. Bunun için lokantacıya 16 milyon lira borçlanıldı. Fatura kesilmiş, borcun bir bölümü de lokantacıya ödenmişti.

ÖDENMESİ İÇİN OTOMOBİL

İlginçlik burada daha da farklı bir boyut kazanıyor. Belediye başkanlığına CHP adayı Veli Gündüz Şahin seçildi. Gündüz partiden CHP eski Genel Sekreteri Önder Sav’ın dediği çok eski isimlere belediyede görev verdi. Davetli olmasına rağmen Şahin’in iki kez belediye başkanları toplantısına katılmaması da dikkat çekti.

Lokanta sahibi, belediyeye 16 milyon lira fatura kesmişti ama parasının önemli bir bölümünü tahsil edememişti. O da parayı kurtarmak için belediyeye bir otomobil hibe etti. Oysa belediyenin hibe otomobili kabul etme yetkisi de yok.

Konu, bazı üyeler tarafından belediye meclisi toplantısına getirildi ve lokantacının alacağını tahsil edebilmek için belediyeye otomobil hibe etmesinin son derece yakışıksız olacağı belirtildi. 30 üyeden 17’si otomobilin kabul edilmemesini istedi. Sonunda, belediyeye verilen hibe otomobilin, lokantacıya geri verilmesi kararlaştırıldı. Peki lokantacıya borçlar ödendi mi? Henüz o da ödenmedi.

Daha çok şu konuşuluyor, Murat Köse aday olmadığına göre, belediye parasıyla neden 225 bin kişiye iftar versin? Bu işin içinde başka bir şey olduğundan kuşku duyuluyor.

Peki, yoksul vatandaşlarımıza dağıtılmak üzere alınan 25 ton mercimeğe ne oldu dersiniz? Onlar da bitlenmiş. O haliyle daha ne kadar depoda tutulacak bilen yok ve hala depoda bekliyor.

BAŞKAN YARDIMCISI AYRILDI

Mamak Belediye Başkan Yardımcısı ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ertan Işık, belediyedeki bazı uygulamalardan rahatsız olduğu için görevinden ayrıldı. Resmi bir görevi olmamasına rağmen başkanın kızının koordinatör konumunda olması, bazı ihalelerde karar verici olması şaşırtıcı. Ertan Işık’a neden istifa ettiğini sordum. Şunları söyledi:

“Başkan Yardımcısı olarak 6 aydır görev yapıyordum. Başkanın yönetim şekliyle aramızda büyük farklılıklar doğdu. İlçe kongresinde farklı aday tercihlerimiz oldu. Genel başkanın, aday çıkartmamasını istemesine rağmen aday çıkardı ve desteklediği aday seçimi kaybetti. Açıkçası, birkaç aydır formalite gereği oradaydım. Ayrılmayı, kendim için daha hayırlı buldum. Aslında söyleyecek çok şey var ancak bunları açıklamayı da uygun bulmuyorum.”

Acaba söylenmeyecek başka neler varmış bunları da belki zaman içinde öğreniriz. Şimdilik bu kadar!