Tapu nedir?
Bir mülkün sahibini gösteren resmi bir belgedir.
Toplumlarda “mülkiyet hakkı” her zaman kutsal sayılmış, bu hak devletin verdiği “Tapu” ile belgelenmiştir.
Mülkiyet hakkı Anayasamız’da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde “Temel hak” olarak tanınır.
İşte AKP iktidarı vatandaşın bu en temel hakkını elinden almak için, sessiz sedasız, bir yasa çıkarttı.
Hukuk devletine karşı yeni bir darbe bu!
Muhalefet kendi derdine düşmüş, bu konuda sesi soluğu çıkmıyor!
İktidarın “Kentsel Dönüşüm Yasası” ile “Mülkiyet hakkını” yok sayma gücünü elde ettiği görülüyor.
Çok sakıncalı bir durumla karşı karşıyayız.
Toplumumuz henüz bunun farkında değil!
★★★
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, yeni çıkarılan “Kentsel Dönüşüm Yasası” hakkında:
“Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Mülkiyet Hakkını Gasp Etmenin Gerekçesi Yapılamaz” diye endişe verici ve uyarıcı bir bildiri yayınladı.
Bu önemli bildiriyi şöyle özetlemek mümkün:
■ Kentsel Dönüşüm Yasası, sadece boş arazileri değil, üzerinde evler olan yerleri de yeni yerleşim için ‘Rezerv yapı alanı’ ilan edebiliyor.
■ Rezerv alanı ilan edilen mahallelerde oturan mülk sahiplerinin evleri de zorla yıkılabiliyor. Bakanlık bu konuda tam yetkili!
■ El konulan rantı yüksek arsa ve arazilerde yapılacak konutlar, evleri yıkılanların dışındaki başka kişilere de satılabilecek.
■ Evleri yıkılanlar için yeni yapılacak konutların bedellerini ödeyemeyen mülk sahiplerinin evleri haciz yoluyla ellerinden alınabilecek.
■ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na bu konularda çok büyük idari işlem yetkisi veriliyor.
★★★
SONUÇ: Son derece endişe verici bir yasa... Açıkça görülen sakıncalar mutlaka önlenmeli, Kentsel Dönüşüm süreci, ev sahiplerinin “Mülkiyet hakkını” koruyacak şekilde düzenlenmelidir.
Hayat pahalılığı herkesi canından bezdirirken, vatandaş bir de böyle büyük bir haksızlığa mahkûm edilmemeli!
Bakan Bey de itiraf etti!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bundan sonra “resen” yani hak sahiplerinin rızasını aramadan şehir merkezlerini ve prestijli caddelerini yeniden yapacaklarını belirtti.
Bu ifade, özellikle yüksek rant imkânına sahip caddelerin “rezerv alan” ilan edilerek, bölgedeki tüm ev ve dükkânlara el konulacağı anlamına geliyor.
Bakan, Meclis’teki bütçe sunumunda yaptığı açıklamada:
“Şehirlerimizin meydanlarını ve en önemli prestijli caddelerini bakanlık olarak resen biz yapacağız. Bu meydanlar, yüzlerce sene yaşayacak ve kartpostallara, şiirlere, şarkılara konu olacak” dedi.
Bakan Özhaseki’nin bu açıklaması “kentsel değil de, rantsal dönüşümü” akıllara getirdi.
Yeni yasaya göre “rezerv alan” ilan edilecek yerlerdeki mülk sahipleri, başka yerlere gönderilebilir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “rezerv alan” ilan ederek dilediği her yeri kontrol altına alabilir.
Ya Anayasa’nın tanıdığı mülkiyet hakkı ne olacak?
Memlekette Anayasayı takan yok ki!
İktidarın vatandaşlara yeni bir sürprizi bu (!).
TEBESSÜM
Yoksulluğu lâfla yendik!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sordular:
“Ülkede aşırı yoksulluk içinde yaşayan kaç kişi var?”
Bakan Bey cevap verdi:
“Aşırı yoksulluk veya açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamaktadır”
Peki, Bakan Bey’in bu sözlerini neden TEBESSÜM sütununa aldık?
Son günlerin en komik, en matrak lâfı da ondan!
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlar ve ülkeler yoksulluğu dua ile yenemezler!