ABB BELEDİYE BAŞKANI MANSUR YAVAŞ’TAN SÖZCÜ’YE ÖZEL AÇIKLAMALAR...

✔ Altılı Masa’da aday kim olacak tartışmasını yaşadık. İktidar cenahı bunu eksiksiz devam ettirdi bu tartışmayı. Bundan bir ders alınması lazım.

✔ Tahrik edici açıklamalar yapılıyor, gazeteciler, danışmanlar fitne çıkaracak açıklama yapıyorlar.

✔ Televizyonda konuşulacak konu halkın yaşadığı mağduriyetler. Bunların önüne geçmeye bizim hakkımız yok ki! Ben tek kelime etmiyorum bu konuda.

Zamanı gelince konuşulmalı. Kim öle kim kala. O günlere erişecek miyiz? Bakalım Türkiye ne olacak?

✔ (Yüksel Arslan’ın açıklaması) Benim tarzım değil bu. Bana yakın hiçbir isim böyle konuşamaz. Bunu da söyledim. Hem de kendi partilimize.

En kısa zamanda güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini düşünüyorum.

Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda ikinci dönemini geçiriyor.

Dün… Muhalefetin özellikle CHP’nin cumhurbaşkanı adaylarından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında “güçlendirilmiş parlamenter sistem” konusunda ayrılık olduğunu bu köşede okudunuz. Yavaş’ın, CHP Tüzük Kurultay’ında yaptığı konuşmada gözden kaçan bir ayrıntıyı dikkatinize sundum: “16 Nisan 2017 referandumuyla ucube bir sisteme geçti. Hâlâ bir kararname çıkarılıyor. O kararnameyi iptal eden başka bir kararname, onu da tekrar değiştiren başka bir kararname yoluyla bugün Meclis işlevsizleştirildi. Maalesef bizler de önceki dönem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun topladığı Altılı Masa’da yeniden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçileceğinin sözünü verdik. Bunun karşılığında yüzde 48.5 oy aldık. Sonuç itibarıyla hazırlanacak kurultay programında da bunun mutlaka çok güçlü bir şekilde, oradaki deneyimlerden de yararlanmak suretiyle açıklanması, vatandaşımıza karşı hem inandırıcılığımızın hem de sorumluluğumuzun bir gereğidir. (7 Eylül 2024/CHP Tüzük Kurultayı)”

ALTILI MASA’DAN DERS ÇIKARILMALI

Yazımın ardından dün Mansur Yavaş beni aradı ve gündemdeki konuları konuştuk. Yavaş, cumhurbaşkanlığı tartışmasından rahatsız:

“Aytunç Bey, iki yıl 2023’e gelirken Altılı Masa’da aday kim olacak tartışmasını yaşadık. İktidar cenahı bunu eksiksiz devam ettirdi bu tartışmayı. Bundan bir ders alınması lazım. Şimdi bakıyorum; tahrik edici açıklamalar yapılıyor, gazeteciler, danışmanlar fitne çıkaracak açıklama yapıyorlar. Bir iki sefer açıklama yapıldı ama orada kaldı ama susturulmaları gerekiyor.”

Mansur Yavaş’a “Gündem cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışması var. Ne diyorsunuz bu tartışmalarla ilgili” sorusunu yönelttim:

“Çok rahatsızım. Çok çok rahatsızım. Biz öncelikle kendi belediyemize, kendi yapacağımız işlere odaklanmalıyız. Bu tartışmalardan rahatsız olmamın diğer bir nedeni de şu: Gündemi biz işgal ediyoruz. Halbuki gündem emekli olmalı, aç insanlar olmalı, eğitimde yaşanan sorunlar olmalı. Bunlar konuşulmuyor. Bu tartışmaların hepsinin önüne geçiyor. Televizyonda konuşulacak konu halkın yaşadığı mağduriyetler olması lazım. Bunların önüne geçmeye bizim hakkımız yok ki! Ben tek kelime etmiyorum bu konuda.”

KİM ÖLE KİM KALA KÖTÜLÜK YAPMAYALIM

- Zamanı gelince bu konu konuşulur demiştiniz.

Elbette zamanı gelince konuşulmalı. Kim öle kim kala. Gerçekten durum bu. O günlere erişecek miyiz? Bakalım Türkiye ne olacak? Ne krizler yaşayacak? Düzelecek mi? Biz belediye başkanıyız ve belediyeyi idare edeceğiz. Partidekiler de muhalefetlerini yapacaklar, daha iyi önerilerde bulunacaklar. Onların görevi o. Halkın gündemini, sıkıntılarını kamuoyunun önüne taşıyacaklar. Bizim bunu yapmaya hakkımız yok. Bunu yapan kötülük yapar ülkeye.”

BU TARTIŞMA İKTİDARA YARAR, GÖRMÜYORLAR

- Zamanı ne zaman gelir? Erken seçim tartışmaları var. 

Erken seçime muhalefet zorluyor. Haklı zaten. Halk sesini çıkarmaya başladı. Aritmetik olarak  hükümet ‘Evet yapacak bir şey kalmadı. Bir güven tazeleyelim’ demedikleri sürece seçime de gidilemiyor maalesef. Gidilse yarın konuşulmaya başlar. Daha ortada hiçbir şey yokken insanları birbirine düşürmeye çalışmak, aleyhlerine konuşmak, karalamak bunlar iktidara yarar. Görülmüyor mu?”

BANA YAKIN KİMSE BÖYLE KONUŞAMAZ

- Size yakın, bağımsız milletvekili Yüksel Arslan’ın sosyal medya paylaşımları oldu.

Benim tarzım değil bu. Onaylamam. Bana yakın hiçbir isim böyle konuşamaz. Bunu da söyledim. Hem de kendi partilimize… Bunu onaylamıyorum. Hiçbir belediye başkanına böyle davranılmamalı. Gündeme döneceğim. Ben bugüne kadar dört defa aday oldum ve televizyonlarda rakiplerim hakkında böyle karalayıcı cümle kurmadım. Duyamaz kimse. İki defa da seçildim ve oy vermeyenlere de hiçbir kötü sözüm yok. Onun sayesinde de yüzde 60 aldık. Oy vermeyenleri de ötekileştirirsek oy alamayız ki.”

Herkes her şeyi deneyecek istifa etmem, oyuna gelmem

- Sizi CHP’den koparmak mı istiyorlar? İstifayı ya da ayrılmayı düşünüyor musunuz?

Herkes her şeyi deneyecek. İçeriden dışarıdan yapacaklar. Siyaseti yapanlar kendince oyun kurabilir ama biz bu oyunlara gelecek halimiz yok. Yerimizdeyiz. İstifa gibi bir düşüncem yok, olur mu öyle şey! Hayır, hayır, hayır… Bize halk görev verdi, partimiz aday gösterdi, benim görevim Türkiye’ye örnek olacak en güzel çalışmaları yapmak. Bunlar ülkeyi iyi yönetir dedirtmek. Benim amacım bu. Ki onlar oy versinler. Ankara biliyorsunuz, Orta Anadolu’dan gelenlerin göç ettiği başkent. Bunun sonuçlarını gördük. Amasya, Kastamonu, Kütahya, Uşak her yer kazanıldı. Çorum çok oyla gitti. Merkezde de üç olan sayımızı 16’ya çıkardık.”

En kısa zamanda güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülmeli

- Peki güçlendirilmiş parlamenter sistem için ne diyorsunuz?

“Bana birisi böyle bir yetki verse de istemiyorum. Böyle bir yetkiyi kabul etmem. Dese ki seçimsiz, geç idare et dese bile ben böyle bir sistemi kabul etmiyorum. Her zaman söylerim; bir kişinin doğrusundan çoğunluğun yanlışı daha doğrudur diye. Dünyada hiçbir Allah’ın kulu yok ki her konudan anlayıp kendi başına idare edebilsin. Keyfiliktir bu! Amerika Başkanı tek başına büyükelçi atayamıyor. Bizse yüz büyükelçi atasak, kimi atadın, neden atadın, niye atadın, ne özelliği var diyemiyoruz. Böyle bir araştırma, soruşturma, hesap verme pozisyonu yok. Rektör atıyorsun sonra da iptal ediyorsun örneğin. BU tür konularla karşılaşıyoruz. Kriter olsa onların içinden seçersiniz. Açık yüreklilikle şunu söylüyorum: Bana bu yetkileri verseler ben de tanıdıklarımı atarım. Neden yalan söyleyeyim? Kim atamaz? İnsanın fıtratında var bu. Ama bana senin atayacağın insanlarda şu şu şu özellikler var, kariyeri, başarıları şöyle diye on kişi sunsalar içinden seçersiniz. Liyakata gerek yok şu anda yaptım oldu deniyor. Bu sistemin yürümeyeceği ortada. Bunun en güzeli denetlenecek şekilde olması. Parlamenter sistemde yeterliliği var, Meclis’in işlevlendirilmesi var. En kısa zamanda güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini düşünüyorum.” Araya girdim: “Tüzük kurultayında yaptığınız konuşmada da güçlendirilmiş parlamenter sistem vurgunuz konuşma-konuşamama nedeniyle gölgede kaldı. İlhan Kesici’nin bir cümlesi var: ‘Bu kadar yetkiyi evliyaya verseniz evliyayı azdırır.” Dedi ki: “Aynı kanaatteyim.”