Bundan tam iki yıl önce, 6 Şubat 2023'te, Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadık.

Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem, 11 ilimizde büyük yıkıma yol açtı, binlerce canımızı yitirdik, on binlerce insanımız yaralandı.

Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, acısı hala yüreğimizde taze.

6 Şubat depremi, sadece büyük bir yıkım değil, aynı zamanda derin bir travma bıraktı. Kayıplarımızın acısı, evsiz kalanların çaresizliği, geleceğe dair belirsizlik, depremzedeleri derinden etkiledi.

Devlet bir taraftan deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın, yaralarını sarmak için çalışmalar başlattı ve binlerce konutu hak sahiplerine teslim de etti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın açıklamasındaki bilgilere göre Adana'da 6 bin 700 konut ve 117 köy evi olmak üzere toplam 6 bin 817 bağımsız bölüm, Adıyaman'da 27 bin 433 konut ve 3 bin 973 köy evi olmak üzere toplam 31 bin 406 bağımsız bölüm, Diyarbakır'da 7 bin 665 konut, 255 köy evi olmak üzere toplam 7 bin 920 bağımsız bölüm, Elazığ'da 8 bin 149 konut, 685 köy evi olmak üzere toplam 8 bin 834 bağımsız bölüm, Gaziantep'te 19 bin 428 konut, 52 iş yeri ve 2 bin 995 köy evi olmak üzere toplam 22 bin 475 bağımsız bölüm, Hatay'da 40 bin 586 konut, 27 iş yeri ve 5 bin 554 köy evi olmak üzere toplam 46 bin 167 bağımsız bölüm, Kahramanmaraş'ta 24 bin 420 konut, 30 iş yeri ve 10 bin 180 köy evi olmak üzere toplam 34 bin 630 bağımsız bölüm, Kilis'te 1713 konut, 4 iş yeri ve 439 köy evi olmak üzere toplam 2 bin 156 bağımsız bölüm, Malatya'da 20 bin 212 konut, 20 iş yeri ve 6 bin 93 köy evi olmak üzere toplam 26 bin 325 bağımsız bölüm, Osmaniye'de 6 bin 391 konut, 6 iş yeri ve 940 köy evi olmak üzere toplam 7 bin 337 bağımsız bölüm, Şanlıurfa'da 6 bin 474 konut, 10 iş yeri ve 1029 köy evi olmak üzere toplam 7 bin 513 bağımsız bölüm teslim edildi.

Bu yıl sonunda ise 358 bin 859 konut, 31 bin 307 iş yeri ve 62 bin 817 köy evi olmak üzere toplam 452 bin 983 bağımsız bölüm hak sahiplerine teslim edilecek.

Kuşkusuz ki, böyle yıkıcı bir depremin ardından devletin sürdürdüğü konut çalışmasının önemi inkar edilemez.

Ancak bölgedeki yerel haber kaynaklarından gelen bilgilere göre başta Hatay olmak üzere halen binlerce kişi konteyner kentlerde ve derme çatma yapılarda, sağlıklı konutlara kavuşacakları günleri de bekliyor.

Halen, barınma, beslenme sorunu yerine getirilememiş on binler var.

İş konusuna hele hiç girmiyorum.

Bu konuda yazılacak olumsuz örnekler çok ama ben farklı bir konuya da girmek istiyorum.

6 Şubat depremi bize bir şey daha gösterdi:

Türk halkının dayanışma ruhunu.

Depremin ilk anından itibaren, tüm Türkiye tek yürek oldu. Arama kurtarma ekipleri, gönüllüler, sivil toplum kuruluşları, devlet kurumları, herkes elinden geleni yaptı. Yaralarımızı sarmak için seferber olduk.

Depremin ikinci yılında, acımızı hala yüreğimizde taşırken, uzun vadeli bir planlama yapmak zorundayız.

6 Şubat depremi, bize bir kez daha gösterdi ki, depremlerle yaşamayı öğrenmek zorundayız.

Binalarımızı depreme dayanıklı hale getirmek, imar planlarımızı bu gerçeğe göre yapmak, deprem bilincini artırmak, hayati önem taşıyor.

Bakınız, şu günlerde Ege Denizinde, Yunanistan adalarında meydana gelen onlarca deprem nasıl bir tedirginlik yarattı.

Ege bölgesine yakın belediye başkanları toplanıp durum değerlendirmesi
yapıyor.

Uzmanlar uyarıyor.

Türkiye bir deprem ülkesi ve depremle birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız.

Unutmayalım ki, 6 Şubat sadece bir tarih değil, aynı zamanda bir uyarıdır. Bu acı tecrübeyi unutmamalı, dersler çıkarmalıyız. Gelecek nesillere daha güvenli bir Türkiye bırakmak için çalışmalıyız.

6 Şubat'ta kaybettiğimiz tüm canlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar, depremzede vatandaşlarımıza sabır ve güç diliyorum.

İnşallah bir daha böyle bir felaketle daha karşılaşmayız ama eğer karşılaşacaksak da şimdiden hazır olmayı öğrenmeliyiz.