Dünya ilk olarak Covid denen bir virüsle uzun süre uğraştı. Birçok insan öldü. Bugün halen daha mutasyonları insanları öldürmese da ağır gribal bir enfeksiyon olarak seyrediyor.
Covid dolayısıyla bir süre kendi dertleriyle uğraşan emperyalistler, hastalığın kısmen kontrol altına alınması ile yeniden dünyayı karıştırmaya başladılar.
Emperyal lider ABD, Sovyet Rusya’yı hem ekonomik hem de askeri açıdan yıpratmak için siyaset bilmez komedyen Zelenski’yi “seni NATO’ya alalım” bahanesiyle, olurdu olmazdı derken Rusya ile kapıştırdı. Ukrayna yerle bir oldu, Rus ekonomisi ambargolar nedeniyle çok yara aldı. ABD bir taşla iki kuş vurdu. AB tüm doğalgazı Rusya’dan alıyordu. Ambargo ile bu gaz kesilince AB’de büyük sıkıntı başladı ve ABD, AB’yi kendine muhtaç hale getirirken, diğer yandan Rus ekonomisini güç durumda bıraktı.
Onlar kendi dertleri ile boğuşsunlar, ben kendi menfaatime bakarım deyip gözünü doğu Akdeniz’deki doğalgaza çevirdi çünkü Doğu Akdeniz’de trilyonlar boyutunda doğalgaz yatakları var. Bu gazı kendi çıkaracak, İsrail’le birlikte güney Kıbrıs’tan, Yunanistan üzerinden AB’ye taşıyacaktı. Sorun vardı. Gazze engelini aşması gerekti. Hamas terör örgütü, bu iş için bulunmaz bir fırsattı. ABD, İsrail’de Netanyahu iktidarının çok zor durumda olduğunu bildiği için Gazze’ye saldırmak onun için bulunmaz fırsattı. Savaş başladı. İsrail inanılmaz bir insafsızlıkla Gazze’yi yerle bir ederken, diğer yandan kadın, çocuk demeden binlerce sivili öldürüyor.
Uygar dünya ve Arap topluluğu dizi film izler gibi bu katliamı seyrediyor. Bu katliama ciddi sesini yükselten tek ülke Türkiye. Diğer yandan, başta İsrail halkı ve çeşitli ülkelerde büyük kalabalıklar bu katliamı kınıyorlar..
Değerli Okurlar, İsrail hükümeti gerçek bir katliam yapıyor. İlk günden başlayarak elektrikler ve suyu kesti, Gazze halkını ölüme terk etti. İsrail, insaf ölçülerine ve insan haklarına rağmen hastaneleri bombalıyor, çaresiz insanları ölüme terk etti.
ABD, Gazze’yi tümüyle yok ederek amacına ulaşmıştı. Şimdi sıra demokrasi ve insan hakları söylemleri ile “Gazze’yi yeniden imar etmemiz gerek” diyerek oraya yerleşecek. Yerleşince, ilk iş İsrail’le birlikte trilyonlar dolayındaki doğal gazın üstüne çökecekler.
Şu anda tüm hastaneleri vurulan Gazzeliler, korunmasız bir şekilde ölüme terkedildiler. Türkiye, bazı hastaları ülkemize getirip tedavi ettiriyor. Bu güzel bir destek ama asla gerçek bir çözüm olamaz.
Sayın Sağlık Bakanı, oturduğunuz yerden el işareti yaparak “doktorlar para için gittiler” demek yerine, Gazzeli hastalar sorununu kökünden çözmek için çözümler üretin.
Pardon!! Bir şeyi unuttum. Tek başınıza hiçbir konuya karar veremediğinizi bildiğim için, Sayın Cumhurbaşkanı’na arz edin. Deyin ki, “Sayın Cumhurbaşkanım, Gazze’den böyle iki uçak hasta getirilerek sorun çözülmez. Eğer gerçekten bu insanlara sağlık konusunda destek vermek istiyorsak, Gazze’ye büyük bir kaç adet “Sahra hastanesi” kurarak bu insanları arada tedavi edelim.” Savaş nedeniyle yaralanan hastalar için dakikalar bile önemlidir. Sahra Hastaneleri’nin olduğu bölgeye de “TÜRK Bayrakları asıp dokunulmaz hale getirelim. Sıkıysa İsrailli katliamcılar oralara yanaşsınlar. Sorun bu şekilde çözülür arz ederim deyin. Burada en büyük eksik, harp cerrahisi ile yetiştirilmiş askeri hekimlerin yetiştiği GÜLHANE’leri kapatmak olmuştur.
SON SÖZ: Öküzün süt vaadine kananlar, kısa sürede inek gibi sağıldıklarını anlarlar. ÇİN ATASÖZÜ