Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı Sadrazam Rüstem Paşa, ‘pişkeş’ bugünkü adıyla ‘peşkeş’ kelimesini topraklarımızla 5 asır önce tanıştırdı. Turgut Özal'ın başbakan olduğu 1984’te, “Benim memurum işini bilir” cümlesi de aradan geçen 40 yılda rüşveti sıradanlaştırdı. Rüşvetin adı bahşiş olup, zimmete para geçirme, para aklama, şike gibi kavramlar toplumsal ahlakı, hayatın her alanında içten içe kemirdi. AKP iktidarında ise bağış yapması gereken vakıflarda dahi rüşvet fonları kurularak, kitlesel erdemsizlik taçlandırıldı. Tarih boyunca gücünü siyasetten alan ‘ahlaksızlık’ kavramı artık öyle boyutlara ulaştı ki; dürüst, erdemli, etik değerlere sahip yeni nesiller yetiştirmesi gereken okullar, ahlaksızlığın uygulamalı öğretildiği kalelere dönüştürüldü.

NAYLONDAN EĞİTİM

Liselerde 12. sınıf öğrencilerinin özel okul benzerimsi apartmandan bozma okullara, kayıt aldığını artık hepiniz biliyorsunuz. Eğitim sistemindeki bozuk çarklar, öğrencileri 3 milyon kişinin yarıştırıldığı YKS’ye hazırlanmak için parayı basıp, zaman satın almaya itti. AKP’nin tarikatlara öğrenci yollama hedefli ortaokul ve lise öğrencilerinin açık öğretime gidişinin önünü açan ideolojik hamleleri, okullardan kaçışı tetikledi. Türkiye'de Yeni Pazar Üniversitesi gibi bir hayalet üniversite henüz olmasa da bazı özel okullarda hayalet sınıflar açılıp, okula uğramayan öğrencilere 99-100 gibi yüksek puanlarla diplomalar saçıldı, saçılıyor! Naylon fatura kesen hayali şirketler gibi dünyada bir ilk olarak, ülkemizde artık hayali sınıfları olan okullar var. 

CASPERLAR KAÇTI

Üniversite sınavında +1 puanla 30 bin kişinin önüne geçildiği düşünüldüğünde, aileler de bu çarpıklığı maddi manevi destekledi. MEB Temel Kanunu’nda olmasa da hayali sıralar, sınıflar, öğrenciler öğretmenlerle kurgusal çizgi film kahramanı Casper gibi eğitim de görünmez oldu. MEB, 11 ay önce hayali sınıfların peşine düştüğünü ilan edip, Teftiş Kurulu’nu harekete geçirdi. 81 il valisine, “Şu bizim okullara sızan hayalet öğrencileri bir yakalayıverin” tadında resmi yazıyla talimat verildi. Hayalet oldukları için olsa gerek, aradan geçen 11 ayda kimsecikler yakalanmadı. Oysa kameraları çağırıp, “Özel okullardaki devamsızlıkları takibe aldıkları, yüksek not garantisini asla kabul etmeyecekleri, müfettişleri sahaya saldıkları” gibi beylik laflarla esip gürlediler.

BURUNLARININ DİBİNDE

Bakan Yusuf Tekin şimdi çıkıp, “Vallahi billahi 500’ünü yakaladık” deseniz de, hayalet olduklarından olsa gerek, görülmediler. Resmi yazıyla “81 ildeki özel okulların 12. sınıfına kayıtlı öğrencilerin okullarına devam edip etmediklerine ilişkin inceleme yapılacak. İncelemelerde ortaya çıkan tespitler doğrultusunda gerekli yasal işlemler uygulanacak. 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na göre, mevzuata aykırı fiilin işlendiği özel okulların kurum açma ve çalışma ruhsatı iptal edilecek. Özel okul sahiplerine, brüt asgari ücretin 20 katı idari para cezası verilecek” diyen sendin. Hayali sınıfta, hayalet öğrenci ve gerçek diploma ticaretinde, topu özel okullara atıp sıyrılmak işin kolayıydı. Gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere.

BAĞDAT’DAN ŞAM’A

Milli Eğitim Bakanlığı’nın burnunun dibi başkent Ankara’da, devlet okullarında hayalet sınıflar kuruldu. Sakın ola ki, “İşitmedik” demeyin. Okulların kapanmasına 2 hafta kala MEB, devlet okullarının 12. sınıflarına Suriyeli, Afganistanlı, Iraklıları kaydettirip, diploma dağıttı, diploma! Ankara ve İstanbul'daki devlet okullarından, mezun hayalet öğrenci dosyalarını inceledim. Sarıyer Mehmet Şam MTA Lisesi'ne 35, Ankara’daki Şehit Feramil Ferhat Kaya Anadolu Lisesi’ne de 7 öğrenci, e-okuldan otomatik kaydedildi. Okullara hiç gelmemişler. Müdürler görmemiş. Öğretmenler ve öğrenciler tanımıyor. İsimleri; Mohsin, Al Maslawi, Şams, Omar, Barah Hashim, Mustag, Mina Mahdi diye devam ediyor. Doğum yerleri; Şam, Kabil, Bağdat…

YABANCILARA DİPLOMA

Devlet okullarında sınırlardan kaçak göçek gelen istilacılara diploma niye dağıtılıyor? Yaşıyorlar mı? Yaşları kaç? Gerçekte varlar mı? Kimse bilmiyor. Bilinen, diploma ticareti işine şirketler kuran bazı milli eğitim müdürleri de girdi. Eğitimin yüz karaları, “Ekmek parası” diyerek, bir de kendilerine acındırıyor. Ahlaklı okul müdürleri, devlet okullarına e-okuldan kaydedilen yabancı öğrencileri MEB’e bildirdi. Bakanlık, geçen temmuz ayında inceleme başlattı. Dosyada 2.5 aydır, bir arpa boyu yol alınmadı. Lise diploması cebinde din kardeşlerimiz (!), YKS’ye göre çok kolay olup, soruları ortalıkta fink atan ve yılda birkaç kez yapılan Yabancı Öğrenci Sınavı'na girip, üniversitelere yerleştirilecek. Hayalet öğrenci mülteciler artık üniversitelerde görünürler!