SÖZLÜ zihin gevşektir. Her zaman yan çizme şansı var. Kara demiştim ama beyazı anlatmak istemiştim diye kıvırabilir.
Önemli olan:
Yazılı zihin.
Yazılı zihin sıkıdır.
Belgeye dayanır.
Kıvıramaz.
Dava dosyasına giren yazılı belgeler çoğalıyor. Avukatlar da konuşmaya başladı: belgeye dayalı açıklamaları haber olup, gazetelerde yazılıyor.
Yazılı zihin ön aldı.
★★★
Para!
Yoktan var olmadı.
Vardan da yok olmadı.
Yüksek getiri avantacılığı peşine düşmüş ünlü futbolcuların dolarları, sırt çantası, plastik poşet ile bankacı hanıma geldi, gelen paralar aynı çanta ve poşetlerle birilerine gitti. Sonunda alan aldığı, vuran vurduğu ile kalacak. Bankanın üst düzey yöneticileri ile de sevgili olmuş Bankacı Hanım bir süre hapiste yatacak. Futbolcuların kayıp olduğu söylenen paraları Bankacılık Sistemi’nde “tasarruf sahiplerinin haklarını yolsuzluklardan ve usulsüzlüklerden korumak amacıyla kurulan” Mevduat Sigorta Fonu’ndan ödenecek. Mevduat Sigorta Fonun parası halktan toplanıyor.
Yani!
Kazık halka girecek.
★★★
1 koyup 100 almak peşindeki ünlü futbolcuları, 1 verip 1000 kapmak esasına göre çalışan Kapalı Çarşı ve Tahtakale tefecilerini, 1 yatırıp 200 kapmak üzere yol tutmuş sözde iş adamı ve iş kadınını, gel gel yaparak adı var fakat nedense kendi yok “Fatih Terim Hoca Fonuna” bağlayıp vidalayan bankacı Seçil Erzan’ın avukatı da konuştu.
İnsaf edin diyor.
Bir yıl değil.
İki yıl değil.
Beş yıl değil.
10 yıl değil.
Tam 12 yıl.
Bankacı hanım, 2011 yılından 2022 yılına kadar; “Çok gizli fon, herkes giremiyor, Fatih Hoca’nın da paraları ve banka genel müdürü Ateş’in de haberi var” diyerek “vergi vermeden büyük getiri(faiz) avına çıkmış avcıları (futbolcu-tefeci-iş insanı- rantiye) fon kapanına çekmiş, güle oynaya av partisine katılmaya” çağırmış. 12 yıl; “Seçil... Seçil... Diye yüz göz olup, etrafında pervane” durmuşlar.
Ava çıkmışlar.
Avlanmışlar.
★★★
Avukat anlatıyor:
12 yıl boyunca veren de neşeli, alan da kahkahalar içinde.... 1 veriyor, 3 alıyorlar. 3 veriyor 5 alıyorlar. Bu bal kaymak avanta kazanca öylesine alışıyorlar ki; bankacı Seçil’in adını kullanarak tefeciden parayı kendileri alıyorlar. Tefecinin parasını ödemek için de başka bir futbolcunun sırt çantası içinde gönderdiği dolarları devreye yine kendileri sokuyorlar. Bankacı hanım ile Denizbank bunların elinde oyuncak.
El değiştiren.
Şekil değiştiren.
Paralar var.
Para lüks pahalı saate dönüşmüş, lüks pahalı eve, lüks pahalı otomobile dönüşmüş, çocukların yurt dışı eğitimine gitmiş... Dolarlar bir elden çıkmış, öbür ele gitmiş özel kasalarda istiflenmiş. Avukat; “Whatsap kayıtları ile HTS kayıtlarını eşleştirdiğimizde hani dolarlarımızı verdik ama hiç para almadık diyenler var ya nasıl cevap verecekler ben merak ediyorum” diyor.
Maliye de merak etse!
Futbolcular.
Tefeciler.
İş insanları...
Vergi kaçırdı...
Peşine düşse....
★★★
Evet dosya kabardı.
Denizbank’ın 707 şubesi 12.529 çalışanı var. Bu bankanın bir sahibi yok mu? Konuşmuyor. Söyleyecek bir cümlesi yok mu? Denizbank, 85 yıl önce 1938 yılında Türkiye Denizciler Bankası adıyla kuruldu. 1992 yılında Emlak Bankası ile birleştirildi. 1997 yılında Özelleştirme İdaresi tarafından Zorlu Holding’e satıldı. Zorlu Holding de onu 2012 yılında Rus Sberbank’a sattı. Rus Sberbank da 2018 yılında Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Emirates NBD Bank PJSC’ye sattı.
Herkes konuşuyor.
Emirates susmakta.
Kazık halka doğru!
Yanında kim vardı?
Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Hassan Sheikh Mohamud’in aracıyla çarparak ölümüne neden olduğu motokurye Yunus Emre Göçer’in eşi Öznur Göçer, “O adam polisler hatalı tutanak tuttuğu için elini kolunu sallayarak kaçabildi. Görüntüler ortaya çıkana kadar polis bize eşimin intihar ettiğini söyledi. Belki de eşimin intihar ettiğini söyleyip olayı kapatacaklardı” diye konuştu. Gerçekten bu olayda saklanan, gizlenen noktalar var. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu, arabayı kullanırken yalnız mıydı? Alkollü müydü? Merhum Yunus Emre’yi korkutmak için mi, oyun için mi ezdi? Yanında ünlü biri mi vardı? Bu adamın bile bile niçin Somali’ye kaçmasına göz yumuldu?