Özellikle de geçtiğimiz yıl ChatGPT gibi üretken yapay zekâ araçlarının hızla yayılması, bu yeni teknolojinin riskleri konusunda tartışmaları da beraberinde getirdi. Mayıs ayında, OpenAI CEO'su Sam Altman, DeepMind CEO'su Demis Hassabis ve Anthropic CEO'su Dario Amodei, yapay zekânın gelecekte nükleer savaşla karşılaştırılabilecek bir yok etme riski oluşturabileceği konusunda uyarıda bulunan bir basın bildirisine imza attılar.
Ancak buna dünyanın önde gelen uzmanlarından biri itiraz ediyor.
"ENDİŞELER YERSİZ"
Makine öğrenimi, gezgin robotlar ve nörobilim konularındaki çalışmalarıyla tanınan bilgisayar bilimcisi Yann LeCun, New York Üniversitesi'nde profesör olarak görev alırken Meta'da da yapay zekâ başkanı olarak çalışıyor.
LeCun, yapay zekânın insan ırkını yok edebileceğine dair korkuların mantıksız olduğunu ve gerçeklikten çok bilim kurguya dayandığını söylüyor.
LeCun, Financial Times'a insanların "Terminatör" gibi bilim kurgu filmleriyle, yapay zekânın insanlık için bir tehdit oluşturduğunu düşünmeye şartlandırıldığını anlatıyor:
"Eğer en zeki insanların diğerlerine hükmetmek istediği doğru olsaydı, o zaman Albert Einstein ve diğer bilim insanları hem zengin hem de güçlü olurlardı, ama ikisi de değillerdi."
Daha önce de yapay zekâ ile ilgili endişelerin yersiz olduğunu belirten LeCun, sözlerine şu şekilde devam ediyor:
BİR KEDİYE BİLE RAKİP OLAMAZLAR
"Bu sistemler dünyanın nasıl çalıştığını anlamıyorlar. Planlama yeteneğine sahip değiller. Gerçek muhakeme yeteneğine sahip değiller. Şu anda sahip olmadığı öğrenme yetenekleri açısından bir kediye bile rakip olabilecek tasarıma sahip olana kadar varoluşsal risk hakkındaki tartışma henüz çok erken."
LeCun, insan düzeyindeki zekâya ulaşmanın birkaç kavramsal atılım gerektirdiğini söyledi ve yapay zekâ sistemlerinin, bu seviyeye ulaştıklarında bile büyük olasılıkla hiçbir tehdit oluşturmayacağını, çünkü bu sorunları önleyecek ahlaki karakter ile kodlanabileceğini öne sürdü.