“Selam olsun teğmenlerim size!
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde kılıçlarını çekerek Atatürk’ün askerleri sloganını atan, içimizdeki sevgi ve saygı duygularını doğaçlama olarak gösteren teğmenlerim!
Sağ olasınız, var olasınız.
Atatürk’ün izinde, geleceğimizin teminatı sizlersiniz.
Yemin ettiniz, canınız pahasına söz verdiniz, ant içtiniz.
Ben de ‘Atatürk içimizde’ diye haykırmak istiyorum.”
★★★
Sevgili okurlar...
Yukarıdaki sözler, 9’uncu Cumhurbaşkanı Demirel döneminde Çankaya Köşkü’nde “Alay Komutanı” olarak görev yapan Emekli Albay Tahsin Ataizi’ne ait.
Yarın toplanacak Yüksek Disiplin Kurulu tarafından haklarında karar verilecek olan yeni mezun teğmenlere yöneltilen haksız suçlama, Emekli Allbay Tahsin Ataizi’ni o kadar çok etkilemiş ki, telefonla beni arayıp bana bir mektup gönderdiğini söylerken ağlayacak gibiydi.
İlk satırlarını yukarıda naklettiğim mektup şöyle devam ediyor:
★★★
“Amacım kimseyi provoke etmek değil. Teğmenlerin ihraç sürecinin başlatıldığı haberleri üzerine ‘Bizler de emekliyiz ama emeklemiyoruz’ diyerek Atatürk’ümüzün içimizde olduğunu haykırıyoruz.
Emeklemek ne kelime? Düşmana karşı kılıçla değil, canımızla, topumuzla, tüfeğimizle (asker, sivili muvazzafı, yedek subayı ile) hücum etmeye hazır kıtalarız.
2024 yılı Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganını atan, ant içme töreninde vatan için canı pahasına, ölümüne yemin eden teğmenlerimizin ordudan ihraç sürecinin başlatılmasının, kamuoyunda nasıl karşılandığı biliniyor.
Eğer vatan için ölmeye ant içmek, kılıçlarını çekerek bayramları kutlamak ‘Atatürk’ün askerleriyiz’ demek suç ise, ben de Mustafa Kemal’in bir askeri olarak aynı düşüncelerle, aynı sözleri haykırıyorum. Fakat...
Atatürk’ün izinde olmak için sadece asker veya asker kökenli olmaya gerek yok. Çünkü ‘Her Türk asker doğar.
‘Ne mutlu Türk’üm’ diyerek, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, devletimiz içim ‘Hazır kıtayız’ âdeta... Demokratik ülkemizde adalet ve demokrasi inancındayız.”
“Keşke CHP’li olsalardı” dediğim 3 siyasetçi
“Keşke CHP’li olsalardı” dediğim üç siyaset adamı var.
Onları okurlarım da beğeniyor.
Demokrat Parti’den istifa eden İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve son genel seçimlerden önce İYİ Parti’den istifa eden eski İzmir Milletvekili Aytun Çıray’dan bahsediyorum.
Gördüğüm kadarıyla üçü de arı gibi çalışıyor, etkili muhalefet yapıyorlar.
Karşı karşıya hiç gelmediğim, fakat çalışmalarını dikkatle takip ettiğim Cemal Enginyurt ile Turhan Çömez’in ve iyi tanıdığım Aytun Çıray’ın çok etkili bir muhalefet sergilediklerini yalnız ben söylemiyorum, birçok okurum da bana aynı mealde mesajlar gönderiyor.
Üç siyasetçi de bilgileri ve devlet tecrübeleriyle gerçekleri araştırıp gözler önüne seriyorlar.
Yazları Antalya’da, kışları Kanada’da yaşayan ve Türkiye’deki her olayı saati saatine dikkatle takip eden okurum Tarık Karslı, özellikle Cemal Enginyurt ve Turhan Çömez’in hayranı... Ona gönülden hak veriyorum.
TEBESSÜM
Evlenme zamanı!
Temel, sevgilisi Fadime ile uzun süredir birlikte yaşadığı halde evlilikten hiç söz etmemektedir.
Fadime düşünür-taşınır, konuyu Temel’e açmaya karar vererek:
“Uy Temel’ciğum” der “Artık evlenme zamanımız gelmedi mi?”
Temel soruya düşünceli bir halde cevap verir:
“Haklısın Fadime... Doğru söylüyorsun ama bizi kim alır ki?”
GÜNÜN SÖZÜ
Bilge kişi konuşmaz, akıllı kişi konuşur, aptal kişi ise tartışır!