12. Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana’nın Türkiye ve giderek de uluslararası alandaki markalarından birisi oldu ve olacak da…
Bu yıl Karnaval’a bir de devlet destek verdi ve Kültür Yolu Festivali, Karnavala eni konu renk kattı.
Festival ile Karnaval birleşince etkinlik süresi 3 günden 9 güne çıktı. Adanalılar ve kente dışarıdan gelenler hangi etkinliğe gidelim diye adeta Atatürk parkı, Merkez Park, Müze ve diğer etkinlik alanları arasında mekik
dokudu.
Bu arada Adana Müzesinin harika bir kültür/sanat mekanı haline getirilmiş olduğunu belirtelim. Burada bir dönem Kültür ve Turizm Bakanlığını üstlenen AKP Grup Sözcüsü Adana Milletvekili Ömer Çelik’in hakkını da teslim etmek lazım.
Bakanlığı döneminde el attığı eski Milli Mensucat fabrikası şimdi örnek bir müze olarak Adanalıların göğsünü kabartıyor.
Karnavalın fikir babası Ali Haydar Bozkurt, yaptığı konuşmada gelecek yıl karnavalın tüm dünya çocuklarını ağırlayacağını söyledi.
Muhteşem bir fikir.
Seneye tüm dünya çocuklarının Adana’da buluşacak olması harika olacaktır. Adana Valiliği, Adana Büyükşehir Belediyesi ve tüm katkı veren kurumlar, koca bir teşekkürü hak ediyor.
Evet karnaval çok güzeldi.
Ancak aksayan yönler yok muydu?
Elbette vardı.
Bir kere Adana’nın işlek mekanları Atatürk caddesi, Ziyapaşa Bulvarı ve çevresi karnavala yakışacak aydınlıkta değildi. Karanlıktı. Ağaçlara sarılmış hoş bir görüntü veriyorlar ama neon ışıklar sadece kendilerini aydınlatıyorlardı.
Müzik çok azdı.
Daha çok farklı yerde, amatör topluluklar da dahil müzik yapma ve gösteri imkanı tanınmalıydı. Böyle bir karnavalda müzik sesini sadece büyük konserlerin olduğu mekanlarda duymak eksik oldu.
İnsanlar dans etmek, eğlenmek, oynamak istiyor. Bunun için cafelere yakın mekanlarda birkaç küçük orkestra canlı müzik yapsa, canlı müzik yapma imkanı olmayan yerde müzik yayını yapılsa çok iyi olurdu.
Kebap yine pahalıydı.
İnsanların normal zamanlarda fiyatı nedeniyle kebap yiyemediği düşünülüp hiç değilse uygun fiyatla dürüm yemesi sağlanabilirdi. İnsanlar kebap kokuları arasında simit yiyerek dolaştı.
Bir de bütün dikkatler karnaval alanına toplanınca güvenlik zaafiyeti ortaya çıktı. Bizzat tanık oldum. Akşam saatlerinde Real yönünden E5’e inince gördüm ki iş makinası yüklü bir tır köprüye çarpmış. Tırcılar gelmiş tırı kurtarmaya çalışıyor. Ancak yeterli güvenlik önlemi yok.
112’yi aradım. Bir genç çıktı, emniyete bağlayacağını söyledi, tam 4 dakika 21 saniye sonra emniyete bağlandı. Polise durumu anlattım, orada yeterli önlem olmadığını ayrıca kendilerine çok genç bağlandığını söyledim, “Beyefendi bugün özel bir gün karnaval sebebiyle yoğunluk var, hepimiz oraya odaklandık” dedi.
18.48'de 112'yi aramışım beni 19.28'de bir polis memuru aradı “kaza yapmışsınız” dedi . “Ben yapmadım durumu anlattım ama aradan çok geçti, geç aradınız” dedim. O da aynısını söyledi, “Festival var, hepimiz yoğunuz, mesela ben sabah 06.30'de gelmişim gece evime gideceğim” dedi.
Tabi polisimize bu özel gündeki çabaları nedeniyle teşekkür ediyoruz ama bir taraf karnavala odaklanırken şehrin diğer yerleri de böyle boş bırakılmamalı.
Burası koca bir şehir ve her tarafta hiç beklenmedik olaylar olabilir. Eskiden böyle günler komşu şehirlerden takviye polisler gelir, asayiş ekiplerinin rutin görevlerini aksatamaması sağlanırdı.
Elbette ki Adana polisi, festival süresince önemli bir olaya mahal vermediği için onlar da çok büyük bir teşekkürü hak ediyorlar.
Bu arada en büyük teşekkür Adana halkına. Yüz binlerce kişi sokaklara tek bir olay yaşanmadan renk kattı.
Seneye görüşmek üzere…