İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah örgütünün lider kadrosuna yönelik toplu siber suikastını hepiniz takip etmişsinizdir.
Ülkemizdeki ekonomik ve siyasi krizlerden başını kaldıramayan ve çok sıkılan bir gazeteci olarak bu konu benim de ilgimi çok fazla çekti.
Gerçekten Hollywood filmlerini aratmayan bir istihbarat operasyonu.
Öyle anlaşılıyor ki arkasında İsrail ordusunun sinyal istihbaratı birimi olan Birim 8200 var.
Ölçeği olmasa da kapasitesi ABD’nin NSA diye kısaltılan siber istihbarat birimiyle eşit bir birim. Belki de daha güçlü.
★★★
Aşağıda logosu görünen bu birim, üyelerini lise çağındaki gençler arasından seçiyor. 18 yaşından itibaren kadroya alınan gençler yazılım, modelleme, bilgisayar korsanlığı gibi alanlarda yüksek öğrenime tabi tutuluyor.
2 binden fazla personeli olan birimin başında albay ya da tuğgeneral seviyesinde bir subay görev yapıyor. Komuta kademesi de yazılım, kod yazma, bilgisayar korsanlığı alanında uzmanlaşmış isimlerden oluşuyor.
İngilizler ve Amerikalılar gibi İsrail ordusunun siber istihbarat biriminin de özel bir kampüsü var.
O kampüsten Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz başta olmak üzere bütün dünyanın iletişimi takip edilebiliyor.
★★★
Birim 8200 dünya üzerinde kullanılan birçok iletişim sistemini kısa sürede çözme, sızma eylemleriyle tanınıyor.
Özellikle Hamas ve Hizbullah’ın her adımı bu birim tarafından 24 saat takip ediliyor.
7 Ekim 2023 saldırılarından sonra İsrail’de bütün oklar bu birimin üzerine yönelmişti.
Soru da şuydu: “Bu kadar beceriklisiniz, Hamas’ın saldırısını nasıl fark edemediniz.”
Kısa süre sonra bir Birim 8200 çalışanının Hamas’ın saldırı hazırlığını tespit ettiği ve üstlerine bildirdiği anlaşılmıştı.
İsrail ordusunun ve istihbarat yetkililerinin bu uyarıyı ciddiye almadığı, uyarıyı yapan ajanı etkisizleştirdiği de gelen bilgiler arasındaydı.
Bu da “İsrail’in büyük çaplı bir saldırıya gerekçe yapmak için Hamas saldırısına göz yumduğu” yorumlarına dayanak olmuştu.
★★★
Şu ana kadar ortaya çıkan bilgilere göre Birim 8200’ün çağrı cihazlarıyla telsizleri patlatarak Hizbullah yöneticilerine toplu suikast operasyonu, filmleri aratmayan bir şekilde yapılmış.
İlk etapta hem Hamas’ın hem Hizbullah’ın iletişim ağına sızılmış.
Verdikleri kayıplardan bu sızıntıyı anlayan Hizbullah ve Hamas daha ilkel bir iletişim yolu olan telsiz ve çağrı cihazlarını kullanmaya karar vermiş.
Sahadaki Mossad ajanları Hizbullah’ın yeni iletişim arayışını keşfedip tedarik zincirini deşifre etmiş.
Hizbullah’ın Tayvan’dan başlattığı tedarik zincirine İsrail istihbaratıyla işbirliği yapan/ ya da İsrail istihbaratının paravan olarak kurduğu bir şirket dahil edilmiş.
Bu arada Birim 8200 çalışanlarının birimdeki görevlerinden ayrıldıktan sonra dünya genelinde yüzlerce siber güvenlik ve elektronik şirketi kurduğunun altını çizmek gerek.
Sipariş netleşince de Mossad ve Birim 8200 devreye girmiş.
Tayvan’daki şirketin talep ettiği çağrı cihazları ve telsizler Macaristan’da hazırlanmış ve Tayvanlı şirket üzerinden Hizbullah’a ulaştırılmış.
★★★
Bu toplu suikast sayesinde Hizbullah’ın yönetim kadrosunu da deşifre eden İsrail’in elde ettiği en önemli avantajlardan biri de Lübnan’daki İranlı diplomatların Hizbullah’ın iletişim araçlarını kullandığını bütün dünyaya teşhir etmesi oldu.
Kim ne derse desin, bu istihbarat operasyonu Hollywood filmlerine taş çıkartmakla kalmamış, aynı zamanda istihbarat ve savaş alanında yeni bir çağ başlatmıştır.
Bütün dünyada ordulara, istihbarat örgütlerine bu çağa ayak uydurup uyduramayacaklarını test etme fırsatı da yaratmıştır.
★★★
Peki Türkiye bu çağa ayak uydurabiliyor mu?
Açıklama MİT’ten ya da Savunma Bakanlığı’ndan önce Ulaştırma Bakanlığı’ndan geldi.
Zira bizde siber güvenlik meselesi istihbarat ve savunma kurumlarından çok Ulaştırma Bakanlığı’nın uhdesinde.
NATO belgelerinde Türkiye’deki siber güvenlik yapılanması aşağıdaki tablodaki gibi özetlenmiş:
Bu yapılanma, daha çok bilgisayar korsanlığı yoluyla dijital saldırıları önleme mantığıyla oluşturulmuş.
Peki Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde gelecekte İsrail’in Hizbullah’a yönelik operasyonuna benzer operasyonları önleyecek bir kapasite var mı?
Çok emin değilim.
Türkiye’nin ABD’deki NSA ya da İsrail’deki Birim 8200’e benzer bir yapıya ihtiyacı olduğu kesin.
2012’ye kadar TSK bünyesinde olan, bugün de MİT’e bağlı olan GES Komutanlığı bu yapılanma için iyi bir zemin olabilir.