Geçtiğimiz gün Giresun’da bir lisede çalışan sabıkalı bir güvenlik görevlisi iki kız kardeşi silahla vurdu!
Güzel memleketim Giresun'dan gelen bu acı haber; Okul ve Öğrenci Güvenliği konusunda ülkemizdeki sistemsizliğin ve güvenlik zafiyetlerinin ne kadar üzücü sonuçlar ortaya koyabileceğini bir kere daha gözler önüne serdi.
Birkaç gündür bu konu kamuoyunun gündeminde.
Televizyonlarda ilgili, ilgisiz bir takım kişiler çıkıyor konuşuyor.
Bu kişilerden güvenlik uzmanı ya da bu konuda eğitim almış, ihtisas yapmış kişileri ayrı tutarak söylüyorum ki aralarında bu alanlarda hiçbir birikimleri olmadığı halde rahmetli Uğur Mumcu’nun söylediği gibi “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar” da var.
Oysa bırakalım her konuda, o konunun yetkin kişileri konuşsun, kamuoyunu bilgilendirsin.
Mesela onlardan bir tanesi uzun yıllar Tunceli, Rize, Kırşehir gibi illerde emniyet müdürü olarak görev yapmış, kitapları olan, her dönem kendisini sürekli olarak geliştirmiş, ömrünü emniyete ve eğitime adamış olan bir polis müdürü Osman Öztürk.
Bakın, hiç lafı dolandırmadan neler söylüyor Osman Öztürk:
“Okul güvenliği konusunda ülkemizde istenilen düzeyde bir güvenlik standardı oluşturulamadı. Çünkü güvenlik can ve mal güvenliği için ne kadar çok önemli bir ihtiyaç olsa da, asla gereken önem verilmiyor.
Ülkemizde güvenlik algısı ve yönetişimi maalesef çok zayıf.
Güvenlik bir maliyet olarak görünüyor ve bu yüzden güvenlik işçisi konumundaki özel güvenlik standart ve setifikalarından yoksun eğitimsiz kişilerin danışman, bekçi, bodyguard adı altında çalıştırıldığı bir sisteme dönüşüyor.
Okul güvenliği konusunda ülkemizde ve yurt dışında birçok ülkede inceleme ve araştırma yaptım. Bu konuda Güvenli Okul konferansları ve araştırmaları yaptım. Kitaplar yazdım.
Türkiye’de ilk okul güvenliği ölçeğini oluşturdum. Okul güvenliği standartları oluşturmak için çok çaba harcadım.
Birçok anket ve araştırma gerçekleştirdim.
Güvenli okul ve okul iklimi konusunda örnek projeler yaptık ama tüm çalışmaların sonunda konu maalesef bir maliyet olarak görüldü. Oysa biliyordum ki, “Güvenlikten tasarruf olmaz, güvenlikten tasarruf en yüksek maliyettir”
Bu yüzdendir ki okullarda dışardan içeriye doğru yani okul çevresinden girişlere, ziyaretçi güvenliğinden, okullardaki akran zorbalığı. siber akran zorbalığı, zararlı madde kullanımı, istismar, şiddet ve fiziki yapılardan kaynaklı yaralanma olaylarına kadar birçok olay meydana geliyor.
Okul çeteleri, okula silah ve bıçak gibi yaralayıcı alet ve edevatla gelen öğrencilerin ve ziyaretçilerin varlığı güvenlik risk ve tehlikesi yaratıyor.
Bu sorunların çözümü için, tüm okullar için güvenli okul standartları oluşturulmalı, okullarda güvenlik sertifikası olan özel güvenlik görevlileri görev almalı, iş bulsun diye sabıkalı, eğitimsiz. disiplinsiz, liyakatsız, güvensiz kişiler değişik isimler altında görevlendirilmemeli.
Okullarda okuldan okula, bölgesel ve çevresel okul güvenliği risk haritaları oluşturulmalı. Güvenlik açıkları ve riskleri minimize edilmelidir.
Her okul güvenlik yönetimi oluşturarak kolluk gücü ile uyum ve işbirliği içerisinde hareket etmelidir.
Öncelikle bu iki kızımıza rahmet diliyorum. Bir daha bu tür güvenlik sorunlarının ve can güvenliği tehditlerinin oluşmaması için güvenlik kavramına ve yapısına gereken önem verilmelidir.
Güvenli okul nedir? Öğrenci ve öğretmenlerin, okul çalışanlarının kendilerini fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan iyi ve güvende hissettiği bir okul ortamının sağlanmasıdır.
Güvenli okullarda öğrenciler ve öğretmenler kendilerini mutlu ve güvende hissederler ve öğretmeye/öğrenmeye odaklanırlar.
Okul güvenlik sorunları ile mücadele ederek ve uğraşarak eğitim faaliyetlerini zaafa uğratmaz.
Güvenli ve mutlu bir yaşam dileklerimle.
Osman Öztürk
Emekli Emniyet Müdürü”
Biz de bir kez daha ölen kızlarımıza Allah’tan rahmet dilerken, bu ve benzeri olaylarda Osman Öztürk gibi konunun gerçek uzmanlarının fikirlerinden daha etkili biçimde yararlanılması gerektiğine inanıyoruz…