İnsanlık; ahlak, adalet ve eşitlik merkezli ilk hukuk yasalarıyla M.Ö 3 binde, Mısır’da tanıştı. Toplumsal adaletin tesisi için M.Ö 1730’da Kral Hammurabi, bu yasaları tablete işletip, yazılı ilk hukuk metinlerini oluşturdu. Tarihin ilk hukuk yasalarından on binlerce yıl sonra Türkiye’de, üniversite öğrencisinden öğretmenine, milletvekilinden belediye başkanına, pazardaki Ayşe teyzeden parktaki Ahmet amcaya herkes, “Adalet nerede?” diye arıyor. Gizli tanık, gece uyumamış. Bir sabah uyanılıyor, belediye başkanının koltuğu gitmiş. Akşam güneşi batmadan insanlığın yüz karası pedofili suçunu, din ile meşrulaştırmaya çalışan değil, bunu protesto eden ülkenin en zeki çocuklarının okuduğu Boğaziçili gençler gözaltında. 

KÜRSÜLER İŞGALDE

‘Türkiye’de hukuk var mı?’ sorusunun cevabını bulmak için önce hukuk fakültelerinin durumuna bakmalıyız. 45’i devlet, 38’i vakıf ve 9’u KKTC’de denkliği tanınmış tam 92 hukuk fakültesi ve bu fakültelerde 85 bin öğrenci var. 2025 YKS sonunda, ülkedeki üniversitelerde hukuk okuyan öğrencisi sayısı 100 bine çıkacak. Hukuk kürsülerinde 557’si profesör, 3 bin 728 akademisyen ders veriyor. Akademik özerklik (!) ile hukuken özgür düşünce teminatı güvence altında olması gereken üniversite gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken, hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü. Kimseler duymasın da Türkiye’de, her 10 hukuk fakültesinden en az 2’sinin dekanı hukukçu bile değil!

AHDE VEFA ADALETİ

İktidarın, “Hukuk fakültesini yeni kurduyduk da hukukçu atayamadık” bahanesini, üniversitelerin kuruluş tarihleri çürütüyor. 50 yıl önce kurulan Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Ak, ilahiyatçı. Yüksek lisans tez konusu: İslam Hukuku. Ahlak, adalet ve erdeme dair Heraklit’ten başlayıp, hukukun temel ilkesinin ‘ahde vefa’ olduğunu savunan Cicero’dan çıkıyor. Yazılı hukuka nazaran daha mükemmel bir hukuk olduğunu savunuyor. Ondan önceki hukuk dekanı, tıp doktoru Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil’di. Hukuk eğitimi, bu dünya ile öteki dünya arasındaki sınırda can çekişiyor. Aradığınız adaleti, bu dünyadaki hukuk devleti mahkemelerinde bulamadınız mı? Mahşeri bekleyin (!) 

GUGUK KUŞLARI

Bolu Abant İzzet Baysal Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Coşkun Karaca, maliyeci. Ondan önceki Hukuk Dekanı Prof. Dr. Mustafa Alişarlı veterinerdi. Bilimin, ‘Ortama göre renk değiştiren, kuluçka asalağı’ dediği guguk kuşları da nereden aklıma düştü, bilmem. Yalova Üniversitesi Hukuk Dekanı Prof. Dr. Bedrettin Kesgin, siyasal bilgiler mezunu. Ondan önce bu koltukta oturan dekan ilahiyatçıydı. Konya Karatay Üniversitesi Hukuk Dekanı Prof. Dr. Fevzi Rifat Ortaç, iktisatçı. Yerine geldiği dekan ziraatçi Prof. Dr. Bayram Sade’ydi. Uzmanlık alanı, tarla bitkileri. Barış Manço’nun, “Domates, biber, patlıcannn…” diye bitkileri sıraladığı şarkısına, “Hukukkkk, gugukkk…” eklense yeridir.

İLAHİYATÇI İŞLETMECİ

Pamukkale Üniversitesi Hukuk Dekan Vekili Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz, maliyeci. Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Saim Ocak’ın lisans eğitimi öz geçmişinde görünmüyor. Önceki Dekan Vekili Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu, ilahiyatçı. Geleceğin çok kaliteli avukat, hakim ve savcılarını yetiştirmek gibi iddiaları vardı. İnönü Üniversitesi Hukuk Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Akdemir, işletme mezunu. Hukukun önceki dekanı ve şimdi de hukuk öğretim üyesi Doç. Dr. Metin Ceylan, ilahiyatçı. Akademik yetkinliklerini değil, alanları dışında hukukta istihdamları, idari hukuk açısından değerlendirilmesi gerekir.  

ADALET SAĞIRLIĞI

Atatürk Üniversitesi Hukuk Dekanı Prof. Dr. Reşat Karcıoğlu, işletme mezunu. Yine hukuktaki Prof. Dr. Yasin Kurban ise ilahiyat mezunu ve İslam hukuku uzmanı. Cumhuriyet Üniversitesi Hukuk Dekanı Prof. Dr. Fatih Ertugay, iktisatçı. 572 yıllık İÜ Hukuk’tan, ilahiyatçı ve veterinerlere teslim hukuklara son 6 ayda, 2 dekan atansa da kendisi kan kaybetti. 40 olan profesör sayısı son 3 yılda 14’e düştü. Ekrem İmamoğlu’nun diploma iptal raporunu İÜ’den Onkolog Prof. Dr. İbrahim Sarıoğlu’nun yazıp, KBB Uzmanı Prof. Dr. Yahya Güldiken’in, tebliğ emesine hiç şaşırmayın. Hukuktaki sağırlık, kanser hücreleri gibi toplumu da sardı. Hammurabi Kanunları der ki: “Ülkede adaletin egemenliği için, güçlünün zayıfa zarar vermesini engelleyin.” Kimse, suskun akademisyenlerden adalet sembolü Themis heykeli gibi kılıç kuşanmasını istemiyor. Kürsülerden anlattığınız yasaları savunun, yasaları!