Hurda kağıtta ithalatın önü açılınca, zar zor ayakta durmaya çalışan yayınevleri ve gazeteler büyük darbe yedi. Yayıncılık sektörü artan maliyetlerle ciddi bir krizle mücadele ederken, yanlış ekonomik kararların faturasını da ödemek zorunda kalıyor. SEKA’nın kapatılmasıyla tamamen ithal kağıda mahkum kalan sektör, kurun yüksek seyretmesi nedeniyle maliyetleri yönetemezken basın sektörü için önemli bir gelir kalemi olan hurda kağıtta da sıkıntılı günler yaşanıyor.

İŞLETMELER ZORDA

Cari açığı azaltmak için ithalata bağımlı sektörlerde yerli ve milli ekonomiyi teşvik etme konusunda adımlar atacağını her fırsata dile getiren ekonomi yönetimi ise söz konusu yayıncılık sektörü olduğunda hem kağıtta hem de hurda kağıtta ithalata bağlı uygulamalara göz yumuyor. Sınırlı döviz kaynakları ithal kağıda akarken, hurda kağıtta da dışa bağımlı politikalar sürdürülüyor.

Sektör temsilcileri, durumun sürdürülemez olduğunu belirtiyor. Hurda kağıt piyasasını belirleyen büyük oyuncuların ithalatı bilerek artırdığını ifade eden sektör temsilcileri, bunların piyasayı domine ederek yayıncılık sektörüne büyük zarar verdiğine dikkat çekiyor. Hurda kağıt ithalatı nedeniyle yaşanan sorunlara maliyet baskısının da eklenmesiyle faaliyetlerine devam etmekte zorlanan küçükten büyüğe çok sayıda işletme zor günler yaşıyor. Hurda kağıtların önemli bir gelir kalemi olduğu yayınevleri ve gazeteler pahalıya aldıkları kağıdı, ucuza satmak zorunda kalıyorlar.

569 bin ton atık kağıt ithal edildi


Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2023’ün ilk 7 ayında 569 bin 166 ton atık kağıt ithal edildi. Söz konusu dönemde ithalat hacmi ise 92 milyon 355 bin 693 dolara ulaştı.


İthal atık kağıt fiyat baskısı yaratıyor


Bazı büyük kuruluşların yurt içinde hurda kağıt fiyatlarını baskı altına almak için ithalata yönelmesi Türkiye’nin sınırlı döviz kaynaklarının yanlış kullanılmasına neden olduğu gibi aynı zamanda geri dönüşümde de sıkıntıya düşürüyor. Oysa doğal kaynakların korunması için geri dönüşümün teşvik edilmesi özel bir önem taşıyor. Sektör uzmanları geri dönüşümün desteklenmesi durumunda yeni açılacak fabrikalarla önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu alanda önemli bir üretim üssü olabileceğine işaret ediyor.