Yeni asgari ücret zammı konusunda zaman daralırken, özellikle AKP’ye yakınlığı ile bilinen iş insanlarının, düşük asgari ücret belirlenmesi yönündeki baskılarını artırdıkları gözleniyor. İş dünyası aynen enflasyonla mücadele konusunda olduğu gibi, asgari ücret konusunda da bölünmüş durumda. Bu arada yabancı bankaların da “enflasyon hedefleri için düşük asgari ücret” çağrıları yaptığına şahit oluyoruz.
Son dönemde enflasyonla mücadele, kurlar ve asgari ücret konusunda iş dünyasının bölündüğünü görüyoruz. Ticaret kesimini temsil eden, iktidara yakınlıkları ile bilinen iş örgütleri temsilcileri, ekonomi yönetiminin de talebi olan, “hedef enflasyon kadar asgari ücret zammını” savunuyor. Buna karşılık TÜSİAD gibi büyük işletmeleri temsil eden örgütler ise asgari ücrete verimlilik ve teknoloji üretimi gibi daha yapısal sorunlardan yaklaşıp, insani gereksinimleri karşılayacak bir ücret verilmesini istiyorlar. Kısacası; bu konuda da “işçi sendikalarına daha yakın duran kesim büyük sermaye” diyebiliriz.
Aynen enflasyon konusunda olduğu gibi, iş dünyası asgari ücret konusunda da, grup çıkarlarını da gözeterek, farklı görüşler belirtiyor. Ticaret kesimi, ihracatçılar ve iktidara yakın duran KOBİ’lerin temsilcileri, “enflasyonla mücadele konusunda ekonomi yönetimine destek verir gibi” gözükürken, kurların aşırı değerlenmesine odaklanıp, mevcut programın temel ayaklarına karşı çıkıyorlar. Bu kesim özetle, açıkça söyleyemeseler bile; enflasyonun biraz düşürülüp yüzde 30-40’larda sürdürülmesini yeterli görüyor. Bu nedenle kurların artırılmasını, devletin kendilerine 2 yıl öncesindeki gibi enflasyonun altında sübvansiyonlu krediler vermesini talep ediyorlar. Bu uygulamanın ekonomiyi, 2023 Mayıs seçimleri öncesindeki gibi, krize götüreceğini, bence bildikleri halde, bu görüşlerini kârlarını sürdürüp daha da artırmak için sürdürmeye devam ediyorlar.
İTO YENİDEN DEVREDE
İktidara yakınlığı ile bilinen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, asgari ücret görüşmelerinde artık son düzlüğe yaklaşılırken, yeniden sahneye çıktı ve asgari ücrete hedef enflasyon kadar zam yapılmasını istedi. İTO’nun aralık ayı meclis toplantısında konuşan Advagiç, asgari ücretin üretimin asli unsuru olduğunu, dolayısıyla makul seviyede tutulmasının, çalışanlar ve işverenler için son derece önemli olduğunu söyledi.
Buna karşılık her yıl olduğu gibi, bu yıl da yılın son Yüksek İstişare Kurulu toplantısını Ankara’da yapan TÜSİAD yöneticilerinin bir rakam vermeseler de, soruna daha temelden yaklaştıkları ve hedef enflasyon kadar asgari ücret zammına hiç değinmedikleri görüldü. Teknoloji yatırımları, kaliteli eğitim, hukuk devleti gibi, ekonominin değişimi için temel gereklilikler kapsamında konuyu değerlendirdiler. Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, asıl sorun olan verimlilikle baş edilemediği takdirde asgari ücret tartışmasının hiç bitmeyeceğini, bu tuzaktan çıkılamayacağını söyledi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise, düşük asgari ücret ve kurların artmasını isteyen ihracatçılara yanıt olabilecek biçimde, “Dünya üretimi ve ticaretin artık yüksek teknolojili ürünlerde yaşandığını, düşük teknolojili sektörlerde düşük ücretlerle rekabet ederek, yavaşlayan küresel ticaret ortamında ihracatımızın payının artırılamayacağını” söyledi.
Bu arada yabacı banka analistleri ise, enflasyonla mücadelenin başarılı olabilmesi adına, asgari ücret konusuna değinmeye devam ediyorlar. CNBC-e’ye konuşan Deutsche Bank Direktörlerinden Christian Wietoska, Türkiye’deki asgari ücret artışlarının enflasyon üzerinde önemli etkisi olduğunu belirterek, “Yüzde 30’un üzerinde bir asgari ücret artışı, enflasyon görünümünü zorlaştırır. Asgari ücretteki her yüzde 10’luk artış, enflasyonu yaklaşık yüzde 3-3.5 artırıyor” açıklamasında bulunmuş. Yabancı bankaların olaya başka yönden yaklaştığı görülürken, bu arada Merkez Bankası Başkanı’nın iş dünyasından bu konuda talep ettiği yardımı da karşılayacak bir demeç olduğunu söylemek gerekiyor.