Ülkede barış iklimi, kayyum atamalarıyla oluşturulamaz!
Halkın oyları hiçe sayıldıkça moraller bozulur, gerginlik daha da artar!
Hiç kimse kendini aldatmasın! Bu iktidarın ülkede barışı sağlamak gibi bir niyeti olmadığı anlaşılıyor.
Eğer gerçekten barış istenseydi, hukuk zorlanarak “Kayyum atamaları” devam ettirilmezdi!
Sanki özellikle gerginlik yaratılmak isteniyormuş gibi, seçilmiş belediye başkanları peş peşe görevden alınıp yerlerine, AKP’ye yakınlığıyla bilinen kayyumlar tayin ediliyor.
★★★
CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı’ndan sonra dün de üç yeni kayyum ataması yapıldı.
Halkın yüksek oranda oy vererek seçtiği DEM Partili üç belediye başkanı (Mardin, Batman ve Halfeti, Belediye Başkanları) görevden alınarak onların yerine iktidarın sözünü dinleyecek kayyumlar atandı.
AKP, sandıkta kaybettiğini kayyum tayinleriyle geri alıyor!
“Böyle demokrasi olmaz!” diyorsunuz değil mi?
Ee, ülkemizde demokrasi böyle işte!
“Biz bize benzeriz” derler ya... Demokrasimiz de bize benziyor!
★★★
Bölge halkları seçimde, Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü yüzde 57.40...…
Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük’ü yüzde 64.52,…
Şanlıurfa Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’ı yüzde 39.45 gibi yüksek oy oranlarıyla seçmişti.
Şimdi bütün o oylar ÇÖP oldu. AKP’nin demokrasisi böyle!
★★★
İktidarın ortağı Devlet Bahçeli “Teröristbaşı Abdullah Öcalan Meclis’e gelsin, DEM Grubu’nda terör örgütüne silah bırakması çağrısında bulunsun, biz de onun ‘Umut hakkı’ içim olumlu adımlar atalım” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Devlet Bey, tavır, konuşma ve siyasetiyle, cesur çıkışlarıyla daima tarihe not düşen, istikamet çizen bir lider” diye onu övmüş, ülkede barışa tarihi bir pencere açıldığını söylemişti.
Ne oldu o sözlere?
Birden bire fikir değişikliği mi oldu?
★★★
Son günlerde yaşadıklarımız, Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrının fazla bir anlam taşımadığını gösteriyor.
Anlaşılan o ki, ülkede seçmenin iradesinin hiçe sayılıp baroların “Hukuk dışı” bulduğu uygulamalar devam edecek!
Devlet Bahçeli’nin “Öcalan açılımı” böylece havada kalmış oldu.
İktidar kanadının ülkede ekonomik çöküşün yarattığı derin sıkıntıların konuşulup tartışılmasını önlemek için gündem değiştirmeye çalıştığı anlaşılıyor.
Özel’in iddiası: “Sertliğin beş katını yapabilirim!”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir televizyon söyleşisinde:
“Ben o sert yap diyenlerin dedikleri sertliğin beş katını yapabilirim, hiç sorun yok!” demiş...
Bir değil, üç değil, beş kat!
Biraz yüksekten uçmuş!
Sevgili Özgür Bey...
Sana “Beş kat sertlik yap” diyen yok! Sadece “Etkili muhalefet yap, projelerini anlat, halkımıza, insanlara umut ve güven ver. İnandır onları. Tarihi fırsatı kaçırma!” diyen var.
Unutmayalım: Bu ülkenin başına neler geldiyse, sertlikten geldi!
Adama sormuşlar:
Adın ne?”
“Mülâyim” demiş...
“Sert olsan ne yaparsın ki?” demişler...
Tabii ki, mülayim de olma, sert de olma! Fakat gülle gibi ağır ol, etkili ol, güçlü ol!
Anlık tepkiler ve sert çıkışlar muhalefet yapmak değildir. “Ben dedim, o dedi” falan filan… İnsanlar bundan sıkılıyor… Kayıkçı kavgasına benziyor bu tür tartışmalar...
Halka gelecek aylar, yıllar için güven verici plan ve programlar önemlidir. Milletin umudu CHP’dir. Bunu unutmamak gerekir!
GÜNÜN SÖZÜ
Gericiliğin olduğu bir ülkede, bilimde ilerlemek hayaldir!