İlaca yüzde 23.5 zam geldi. Yine de Avrupa’da ilacın en ucuz olduğu ülke halen Türkiye... En fakirlerinden biri olunca normal bence...

Türkiye’de ilaç fiyatları, 2004’ten bu yana “referans fiyat” sistemiyle belirleniyor. Avrupa’daki Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz ve genelde en ucuz fiyatın bulunduğu Yunanistan gibi ülkelerden en düşük fiyat seçiliyor.

Bu fiyat, Türkiye’nin belirlediği sabit Euro kuru üzerinden TL’ye çevriliyor. Şu anki hesaplamada bu kur 21.67 TL iken, gerçek Euro kuru 37.10 TL’de...

★★★

Sınıra yakın Yunanlıların ve Bulgarların ucuz ilaç almak için Türkiye’ye gelmesinden de anlaşıldığı üzere, bu durum aslında vatandaşımız için gayet iyi...  Yine de sistem fazla zorlandığından tıkandı gibi...

Maalesef bizim gelirimiz düşerken kaçınılmaz olarak ilaç fiyatları artmak zorunda... Sağlık Bakanlığı’nın ilaç fiyatlarını düşük tutma stratejisi, aslında halk sağlığını koruma amacını taşıyor gibi görünse de sonuçları tam tersi bir etki yaratıyor.

★★★

Ekonomiyi “nas” ile yönetmeye çalışan dünya liderimize sorsan oku, üfle hatta işi garantiye almak için bir de muska yazdır der mi acaba?

Neticede firmalar bazı ilaçları üretmiyor veya ithal etmiyor. Kızıyorsunuz ama bu şirketler neticede hilal-i ahmer değiller... Para kazanmak için kurulmuş işletmeler...

★★★

Sendika Başkanı, Sağlık Bakanı’na yazdığı açık mektupta diyor ki; “Geçen ay depolardaki ilaçların yüzde 15’i yoktu, bu ay yüzde 30’a çıktı. Yani 100 ilaçtan 30’u bulunmuyor ve bu eksik olan ilaçlar hep en kritik olanlar!”

Nitekim eczanelerde bulunamayan ilaçlar arasında; zatürre ilaçları, antibiyotikler, üst solunum yolu hastalıklarında kullanılan ilaçlar, antidepresanlar ve tiroit ilaçları başı çekiyor.

★★★

Eczaneler depolardan istedikleri 10 kritik ilaçtan sadece birini alabiliyor. Hal böyle olunca eczacılar adeta ilaç avcısına dönüşerek depolar ve toptancılar arasında mekik dokuyorlar.

2025 yılı sonuna dek başka zam yapılmayacağı belirtildi. Bunun anlamı arayacağız bugün yaşananları... Ne olacak? İlaçlar raflardan kaybolmaya başlayacak.

★★★

Mesele hayati... İstenilen ilacı bulmanın lüks olduğu bir döneme girdiğimizin işareti gibi... Her gün “İlacınız yok, ne zaman geleceğini bilmiyoruz” demek eczacıların günlük rutini... Kötü yönetimin yan etkisi... İnsan hayatıyla ilgili var mı ötesi?

Daha kötüsü de var. Para hırsı gözleri kör ediyor. Sahte ilaç piyasada dolaşmaya başlıyor. Parasından geçtim, bu durum halk sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturuyor.

★★★

Türkiye’nin ilaç sektöründeki bu sorunlar yalnızca fiyat farklarından ibaret değil... Hem ilaç tedarik zincirindeki tıkanmalar hem de kötü yönetim halkı ve eczacıları her geçen gün daha zor bir duruma sokuyor.

Bu şartlar altında, sistemde köklü reformlar yapılmazsa, Türkiye çok daha büyük bir ilaç kriziyle karşı karşıya kalabilir. Buna bizim orada “görünen köy kılavuz istemez” denir!