Kadıköy’de gece muhteşem 29 Ekim koreografisi ile başladı. El emeğiyle yapılan Atatürk temalı görsel şölen tüyleri diken diken etti. Emeği geçenlere teşekkür etmek gerek.

Ama sahadaki Fenerbahçe için işler aynı güzellikte başlamadı. Her ne kadar oyunun kontrolü Fenerbahçe’de gibi görünse de, Trabzonspor’un bunu bilinçli yaptığı ortadaydı. İyi kapanan Trabzonspor karşısında, kritik eksikleri olan Fenerbahçe, o alışık olduğumuz üretkenliğini gösteremedi.

Nitekim savunma hatası ile oluşan pozisyon sonrası yine savunma hatası sonucunda Onuachu’nun golüyle noktalandı. İlk golde, orta yapma şansı kalmayan rakibi iyi süzemeyen ve kalesinde çakılı kalan Livakovic’ten Oosterwolde’ye, ilk anda topu doğru uzaklaştıramayan Samet’e kadar zincirleme hatalar silsilesi vardı.

Fenerbahçe’de Fred, Becao ve Djiku’nun yokluğu takımı sadece oyun olarak etkilememiş. Sahadaki oyuncularda da öz güven kaybına yol açmış. Savunmada sağlam olduğunu bilmek hücum oyuncularının oyun stiline bile yansır. Fenerbahçe’de bu tersi bir duruma yol açtı. Maçın başından itibaren Zajc, Samet ve Oosterwolde’nin oyun kurulumunda zayıf kalması, savunmada ise ilk yarıda kaleye gelen ilk ve tek şutun gol olması kırılganlığa yol açtı.

İrfan, Szymanski ve Dzeko maç boyunca çok etkisizlerdi. Tadic ve Ferdi’nin kanadı dışında bir şey üretme çabasına giremedi Fenerbahçe. Ve kabus gibi ikinci yarı başlangıcı mental açıdan takımı alt üst etti. Her şey bu kadar kötü giderken, İsmail hocanın oyuna geç müdahale etmesi işleri daha da karmaşıklaştırdı.

Sezon başından beri izlediğimiz Fenerbahçe, ‘3-0’dan da maç döner mi?’ dedirten bir takım kimliğine sahip. Ama dün akşam oynanan oyun bu hissi vermedi. Yine de, bu kadar etkisiz oyuna ve İsmail’in yine büyük ve kritik maçta kırmızı kart görmesine rağmen maçın içinde kalmaları ve skoru 3-2’ye getirmeleri Fenerbahçe için gecenin tek olumlu yanıydı.

Maçın hakemi Zorbay Küçük ve VAR hakemi Mete Kalkavan maç boyunca standardı tutturamayan yönetimleriyle yine tartışmalara yol açtı. İlk yarıda Szymanski’ye yapılan penaltı ve İsmail’e verilen kırmızı kart maçın kırılma anlarıydı.

Adana Demirspor deplasmanı öncesi Fenerbahçe için kötü bir kayıp oldu ama hem takım hem de İsmail hoca doğru dersleri çıkartırsa rüzgarı tekrar arkalarına alabilirler. Çünkü Fenerbahçe güçlü bir oyun sistemine ve karakterli bir oyuncu grubuna sahip.

Bu yenilgi acı bir ders olacak.