Gazze’deki tarihi Al Ahli Hastanesi bombalandı ve çoğu kadın ve çocuk 500’e yakın insan katledildi.
Hastanenin İsrail tarafından bombalandığı haberleri çıktıktan sonra İsrail, ABD ve Batı ülkeleri hastanenin İsrail tarafından bombalanmadığı bilgisini yaymaya çalıştı.
ABD Başkanı Joe Biden da İsrail ziyareti sırasında İsrail’in haklı olduğunu, hastanenin karşı tarafça patlatıldığını savundu.
★★★
İsrail’in ilk teorisi İslami Cihad’ın İsrail’e attığı bir roketin yanlışlıkla hastaneyi vurduğu yönündeydi.
Ancak birçok detay İsrail’in bu iddiasını boşa düşürdü.
Öncelikle Netanyahu’nun eski sözcülerinden Hannaya Naftali, hastaneyi Hamas militanları bulunduğu için İsrail Savunma Bakanlığı’nın vurduğunu duyurdu. Naftali kısa süre sonra bu mesajını silip özür dilese de zamanlaması ve Netanyahu’ya yakınlığı saldırı konusunda ciddi ipuçları veriyordu.
Diğer taraftan hastanenin İslami Cihad füzesi nedeniyle patladığı iddiasını kanıtlamak için İsrail tarafından yayınlanan bir görüntünün aylar önce kaydedildiği kanıtlandı. İsrail Savunma Bakanlığı bu mesajını yeniden düzenlemek zorunda kaldı.
İsrail’in paylaştığı ikinci görüntüdeki patlama ise hastanedeki patlamadan 40 dakika sonra gerçekleşmişti. Bu konudaki mesajlar da silinmek zorunda kalındı.
★★★
İsrail’in “İslami Cihad yaptı” teorisi kesin olarak kanıtlanamayınca İsrail Savunma Bakanlığı ve bazı İsrailli uzmanlar yeni bir iddia ortaya attı:
“İsrail bombalasa krater çukuru gibi çukurlar oluşurdu. Hastanede böyle bir çukur oluşmamış. Bu da bombanın karada patladığını gösterir.”
İslami Cihad füzesinden, karada patlayan bomba teorisine geçilmesi İsrail’in zaten olmayan inandırıcılığına bir defa daha gölge düşürdü.
Bu defa da iki Hamas yöneticisine ait olduğu söylenen ve roketin kazara hastaneye düştüğünün konuşulduğu bir ses kaydı yayınlandı.
İsrail Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hagari de kaş yaparken göz çıkardı. İsrail Ordusunun zaman zaman yalan açıklamalar yaptığını kabul ederek “bu defa yalan değil” ifadesini kullandı.
★★★
Bütün bu çelişkili açıklamaları bir yana bırakıyor ve dikkatinizi başka bir noktaya çekmek istiyorum:
İsrail Ordusu, çatışmaların 6. gününden yani 13 Ekim’den itibaren Gazze’deki hastanelerin boşaltılmasını istemeye başladı. El Evde, Kuveyt İhtisas ve Kudüs hastanelerine tahliye için süre verildiği açıklandı.
20’den fazla hastane bizzat İsrail Ordusu tarafından uyarıldı.
Hatta bombalanan Al Ahli Hastanesi’ne iki defa “uyarı maksatlı” top atışı yapıldı.
Dünya Sağlık Örgütü, 14 Ekim’de yaptığı açıklamada şöyle denildi:
“Dünya Sağlık Örgütü, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde 2 binden fazla hastayı tedavi eden 22 hastanenin boşaltılmasına yönelik defalarca verdiği talimatları şiddetle kınıyor.”
Benzer açıklamalar Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünden de gelirken, Dünya Sağlık Örgütü İsrail’in 51 sağlık kuruluşunu hedef aldığını dünyaya duyurdu.
★★★
Netanyahu, Biden, Batı Avrupalı liderler bugün Al Ahli Hastanesi’ne atılan bombanın İsrail’e ait olmadığı yönünde bilgiler paylaşarak kafalarımızı karıştırmak istese de ortada tek gerçek var: İsrail Ordusu ve o orduya ölüm emirleri veren, gözünü kan bürümüş lideri Netanyahu, “Hastane bombalama” niyetini hiç saklamadı.
Hastaneler tahliye edilsin diye uyarı atışları yaptı.
Bugün -böyle bir ihtimal olduğuna zerre inanmasam da- o bombayı bir gizli örgüt ya da bir terör örgütü atmış olsa dahi hastane bombalama fikrinin babası Netanyahu’dur.
Bu nedenle de bu kirli savaşta Al Ahli Hastanesi’nde ölenlerin katili şüphe götürmeyecek kadar açıktır.