Bir süre önce Karataş’ta, ilçenin en güzel sahip kesiminin yer aldığı Harb-İş bölgesine bir ziyaret gerçekleştirmiştim.
Burada benim de tanık olduğum ama öncesinde ve sonrasında defalarca vatandaşın şikayetine yol açan bir sorunla karşılaşmıştım.
Sahil kesiminde yıllardır baraka tarzı yapılar büyük bir kirlilik görüntüsü yansıtıyordu.
Sözüm ona önüne gelen birkaç briketi, birkaç tahta parçasını paravan yapmış ve kendilerine lokanta, çay bahçesi gibi tesisler inşa etmişti.
Kumların üzerine bir iki çinko koyarak sözüm ona tuvalet ve kabin benzeri yerler yapmıştı.
Evet oraya gelenlerin ihtiyaçlarını bir şekilde karşılıyordu karşılamasına ama büyük bir ilkellikti.
Hijyen sıfırdı.
Hindistan görünümlerinden farksız, Adanalı’ya yakışmayan bir uygulamaydı.
Bunu gazetedeki köşemde dile getirmiştim.
Esasen benden önce de bazı gazeteci arkadaşlarım dile getirmişti.
Bu yazılardan sonra Karataş Kaymakamlığı çok kısa sonra derhal harekete geçti ve sahildeki bu çirkinlikleri yıktı.
Karataş Kaymakamlığından yapılan açıklamada, yapıların izinsiz ve ruhsatsız olduğu belirtiliyordu.
Yani aslında Kaymakamlık bir kahramanlık yapmamış, yapması gereken rutin görevini yapmıştı.
Ama biliyorsunuz Türkiye’de bazen normal görevini yapmak bile kahramanlıkla eşdeğerde olabiliyor.
Karataş Kaymakamı Necati Aktan
Sonuçta Karataş Kaymakamlığı oradaki çirkinlik abidesi barakaları yıktı, sahildeki işgali sona erdirdi.
Burada kadar Karataş Kaymakamı Necati Aktan’ı kutluyorum.
Mutlaka buraların yıkılmaması için kendisine çok baskı yapılmıştır, çok hatırlı kişiler araya sokulmak istenmiştir ama belli ki sayın kaymakam hiç birisine aldırmamış ve gereğini yapmış.
Fakat şimdi o yıkılan ilkel tesislerin yerine, halkın, günübirlikçilerin hatta belki de çadır kurmak isteyenlerin rahatça gidip gelebilecekleri, temiz, modern ama fahiş fiyatta olmayan tesisler kurmak gerek.
Tabi ki bu sadece Kaymakamlığın yapacağı bir iş değil.
Burada Adana Valiliği, İl Özel İdare, Büyükşehir Belediyesi, Karataş Belediyesi gibi kurumlar devreye girerek bir formül üretebilirler.
En akla yakın olanı burada eğer imar mevzuatı uygun değilse bir düzenleme yaparak beton yapılaşmaya izin vermeden halkın rahatça denize girip çıkabileceği tesisler kurmak.
Düzgün bir işletmeciyle, tabi denetimleri eksik etmeksizin bu hizmeti sürdürmek.
Tesisler alanın bütününü değil, sadece bir bölümünü kaplamalı.
Yine aracıyla ya da toplu taşım imkanlarıyla buraya gelen ziyaretçiler, sandalyelerini koyarak, havlularını sererek hiçbir ücret ödemeden denizden istifade etmeli.
Bu arada Karataş Kaymakamı Necati Aktan’ın, Çukurova’ya tayin edilmesinde Adana’nın büyük yararı olacaktır.
Zira yıllardır Seyhan Baraj Gölü çevresindeki işgal çözülememişken, Karataş’taki işgali bir günde çözen kaymakam, göl kıyısını da temizleyerek Adana’yı büyük bir yükten kurtarır.
Ne dersiniz?
Güzel olmaz mı?