Size yazacaklarımı Batı’da sıklıkla görülen herhangi bir İslamofobik kavga sanmayın. Bunun çok daha ötesinde...
Yedi gün önceydi...
New York- Manhattan’da iki kişi arasında sözlü kavga çıktı. Münakaşanın videoları ABD’de gündem oldu. Olayın merkezinde Filistin ve İsrail vardı!
Beyaz Amerikalı videoda, Mısırlı Müslüman telefon satıcısına defalarca “cahil”, “terörist” diye tacizde bulunup ekliyor:
-“Buraya ‘Bu adam Hamas’a inanıyor’ diye tabela koyduracağım.”
Mısırlı Müslüman satıcı “Gazze’de çocukları siz öldürüyorsunuz, ben değil” deyince Beyaz Amerikalı bağrıyor: “Biz 4 bin Filistinli çocuğu öldürsek ne olur biliyor musun? Bu yeterli olmazdı, bu yeterli olmazdı!”
Mısırlı kibarca kendinden uzak durmasını istese de Beyaz Amerikalı hakaretlerini sürdürüyor. Hz. Muhammet, Kuran-Kerim, hadislere verip veriştiriyor...
Bu, Beyaz Amerikalı kimdi:
Adı, Stuart Seldowitz (d.1959)...
Başkan B. Obama döneminde 2009-2017’de Ulusal Güvenlik Konseyi Güney Asya Başkanlığı görevini yürüttü. Diğer görevi daha vurucu:
İsrail ve Filistin İşleri Bürosu baş direktörü!
Beyaz Amerikalı Seldowitz mi, Filistin’in haklarını koruyacaktı?
Bitmedi.
Seldowitz daha sonra savaşlarda görev yapan İsrail lojistik topluluğu GDC Inc.’in baş danışmanı oldu.
Bitmedi.
Beyaz Saray’a yakın Yahudi lobi şirketi Gotham Government Relations çalışanıydı.
New York Brooklyn’de Yahudi okulundan (École Bialik) mezun olmasına filan girmeyeyim.
Demem o ki:
Seldowitzler Filistin-İsrail halkına barış getirebilir mi?
★★★
Barış nasıl gelecek?
Biliyoruz ki bölgenin Osmanlı’dan ayrılmasından sonra, Balfour Deklarasyonu vs Fransa-İngiltere-İsrail üçlüsü birlikte hareket etti.
ABD bu meseleye ne zaman, nasıl müdahil oldu?
İsrail 1948’de kurulduğunda ABD’nin ilgisi sadece gıda ve ekonomik yardımla sınırlıydı. 1965 yılına kadar bu böyle sürdü; toplam yardım 65 milyon dolar idi.
Ne zaman ki Henry Kissinger 1969’da ulusal güvenlik danışmanı ve 1973’de dışişleri bakanı oldu; ABD-İsrail ilişkileri yön değiştirdi. Yardım miktarı 1971’de -çoğu askeri olmak üzere- 634,5 milyon dolara ulaştı. Ardından:
1973’de -Arap-İsrail Savaşı ile- yardımının miktarı 2,5 milyar doları buldu. Miktar o kadar arttı ki kongre denetimi önüne geçmek için yardımlar “kredi” adı altında verilmeye başlandı.
Sadece bu yardımlar değil... ABD’nin aşırı müdahil olması İsrail siyasetinde de değişimlere sebep oldu. Şöyle:
★★★
İsrail kuruluşundan itibaren ülkede, demokratik sosyalist Mapai ya da sol eğilimli İşçi Partisi iktidarda oldu. Bunlar genellikle diyalogdan yanaydı...
30 yıllık bu iktidar dönemi 1978’de Menahem Begin liderliğinde aşırı sağcı Likud tarafından yıkıldı. İzak Şamir, Ariel Şaron, Benyamin Netanyahu sertlik politikasını sürdürdü. Ki bunun arkasında ABD vardı...
Cumhuriyetçi ya da Demokrat başkan olsun Beyaz Saray’ın son kırk yıldır İsrail’in en büyük destekçisi olmasının sebebi şuydu:Neoliberalizm sayesinde “kağıttan” büyük paralar kazanan Amerikan Yahudi lobisi!
Evet, ABD’de siyasetin merkezinde “dolar” var ve bu dış politikanın belirlenmesinde en önemli araç...
Şöyle örnek vereyim; İsrail lobi kuruluşu olan Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesi/AIPAC bugün ABD Kongresi’nin yüzde 95’ini belirliyor! Sadece seçilmişleri değil, (Stuart Seldowitz gibi) atanmışları da belirleyen kuvvete sahip...
Geçmişte hiçbir Amerikan yönetiminde görünmeyen ölçüde bugün ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail’e destek vermesinin anlamı da budur!
Beyaz Amerikalının Manhattan sokaklarında Mısırlı Müslüman satıcıya hakaretleri, derindeki anlayışın yüzeye vurmasıdır...