Sevgili okurlarım, şu karışık ülke gündeminde hepimiz bir tek konuya odaklanmıştık. CHP’nin işlevsiz hale getirilmesi sürecinde mahkemenin nasıl bir karar vereceğini merakla bekliyorduk.

Öyle ya, dün aksine bir karar çıksaydı memleketin ana muhalefet partisi kapatılmasa bile yabancı ellere teslim edilmiş olacaktı.

O eller pusuya yatmıştı.

Bazen açığa çıktıklarında ise CHP yönetimini yaylım ateşine tutuyor ve sonucu bekliyorlardı.

Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu o takımın bir numaralı yöneticisi olarak görev yapıyor, ancak ağzını açıp konuşmuyordu. Vekaleti başkalarına devretmişti, çığırtkanlığı ve yasal girişimleri onlar yapıyordu.

Belki inanmazsınız ama size bir şey söyleyeyim... Kemal Bey için bunları yazarken gerçekten üzülüyorum. Bazen eleştirsek bile uzun yıllar boyunca hep oy verdiğimiz, başarılı olmasını dilediğimiz Kemal Bey bu süreçte hep yanlış ata oynadı.

Yola çıktığı kimseler ve ekip arkadaşları, kamuoyunda sevilen, saygı duyulan ve güvenilen insanlar değildi.

★★★

İşte size iki örnek... Biri Gürsel Tekin, diğeri ise Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı olan Lütfü Savaş isimli şahıs... Kemal Bey hep suskun kalıyor ama fitilin ateşleyicisi olarak bu ikili onun adına görev yapıyordu.

Kemal Bey’in çevresindekiler bilerek ve isteyerek AKP-MHP ikilisine çalıştılar, kendi partilerini zayıf düşürmek için çalıştılar.

Bunu bilmiyorlar mıydı? Kaçın kurası siyasetçiler onlar, bilmez olurlar mı!

Arkalarında herhangi bir kamuoyu desteği yoktu. Üstlendikleri ‘fedailik görevini’ ellerinden geldiğince yapmak için çaba harcadılar. Eğer dünkü davada farklı bir sonuç çıkmış olsa CHP bu gibilerin eline kalmış olacaktı.

Bir ana muhalefet partisi düşünün, başka bir genel başkan ve onun ekibiyle yola çıktı ve büyük ölçüde başarılı oldu. Partiye ve CHP’ye oy veren yurtsever kitlelere bir canlılık getirmeyi hep birlikte başardılar, bütün olumsuz koşullara ve korkunç baskılara karşın CHP’yi Türkiye’nin ‘birinci partisi’ yaptılar.

Özgür Özel göreve parti genel başkanı olarak başlamıştı. Ama şimdi lider oldu.

Gürsel Tekin ve Lütfü Savaş gibi birilerini ben ciddiye almam. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun sergilediği kendisine yakışmayan böylesine yanlış tutum ve tavırları da sıradan vatandaş kimliğimle asla affetmem.

★★★

Yaşadığımız bu güzel ülkede artık neresinden baksanız bir komedi sergileniyor!

Yapılan seçimlerde İstanbul’u Tayyipgillerin elinden söke söke koparıp alan Ekrem İmamoğlu aylardan beri hapishanede.

Üstelik CHP’nin cumhurbaşkanı adayı.

Dünkü mahkeme kararından sonra ortaya bir komedi daha çıktı.

Hem İmamoğlu ve hem de gazeteci arkadaşımız Merdan Yanardağ resmen “casuslukla” suçlanıyordu!

Olacak şey değil ama gerçek.

Şimdi her ikisi de casusluktan ifade verecek, belki yeni tutuklama kararları verilecek.

Yine vatandaş kimliğimle merak ediyorum...

Bunlar acaba nasıl casusluk yapmış?

Bazı devlet sırlarımızı yabancı ülkelere mi satmışlar, para mı almışlar? O ülkeler Rusya, ABD, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi olabilir mi!

Komedi sürüp gidiyor.

Bu suçlamanın amacı belli.

İmamoğlu’na bir iftira daha atacaklar, bütün Türkiye’yi gezip “Bu adam casustur, ona göre haa” kampanyası sürdürecekler ve belki de mahkemeye çekecekler.

Hiç kimse lütfen “Yok artık, bu kadarı da olmaz” demesin.

Burası Türkiye’dir abicim; olmaz, olmaz!

Yeni bir tezgâh kuruluyor ama ne olacağını, “Saray” tarafından çevreye nasıl talimatlar verileceğini, ne gibi kararlar alınacağını henüz bilmiyoruz.

★★★

Sevgili okurlarım, şimdi çok ilginç iki konuya daha değinmek gerekiyor. AKP-MHP ortaklığından oluşan bu Tayyipgiller iktidarı önceki gün ilginç bir karar aldı.

Meclis durup dururken bir haftalığına kapatıldı...

Çünkü dünkü duruşmadan kendileri açısından olumlu bir karar çıktığı, yani CHP için mutlak butlan kararı alındığı takdirde sinirler iyice gerilecek, büyük olaylar çıkacaktı.

Korktular... Bu gerilimin Meclis’e yansımaması gerekiyordu...

Ve düşündüler, bunu önlemenin tek çaresi olarak Meclis’in bir hafta kapatılmasına karar verdiler. İşin özü budur ve Türkiye’nin nasıl yönetildiğinin acı örneklerinden sadece biridir.