Sevgili okurlarım sahibinin elinde bir kumaş var. Adam bu kumaşı tam 23 yıl önce ele geçirmiş, tepe tepe kullanmaya başlamış. Ancak bu uzun süre içerisinde kumaş epeyce yıpranmış.

Delik deşik olmuş.

Sahibi ne yapsın, üzerini yamalarla kapatmaya karar vermiş. Ancak götürdüğü usta terzilerden hep aynı yanıtı almış...

“Beyim sen ne yaparsan yap bu kumaş artık yama tutmaz. Senin elinde yıpranmış, lime lime olmuş. Ne sana yarar ne de başkalarına. Israr etme, bunu kullanmaktan vazgeç!..”

Ama sahibi ısrar ediyormuş, terzilere şöyle demiş:

“Buna ben büyük zorluklarla sahip oldum. Çaresini siz bulun yoksa günün birinde benim başım derde girer. Siz merak etmeyin, ben bu işin ustasıyım. Gerekirse yeni yamalar bulurum!..”

Ve almış kumaşı eline, paketleyip götürmüş.

Usta terziler de kendisine “Al götür ama sen bunun hayrını görmezsin. Burnundan getirirler” demişler.

Bu yama olayının benzerine günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nde, siyaset alanında tanık oluyoruz.

Yıllar geldi geçti, eldeki kumaş yıprandı, delik deşik oldu, onu tepe tepe kullanan sahibi telaşlandı...

Çünkü sahibi bile, bu kumaşın artık yama tutmayacağını iyice anladı ama vaziyeti çaktırmıyor!

★★★

Yama oyunu şimdi özellikle belediyelerde oynanıyor...

İşte size CHP’den seçilen, yıllarca Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan ve bir anda istifa edip AKP’ye tüyen Özlem Çerçioğlu.

Bu kararı niçin, hangi korkularla almak zorunda kaldığını bilmeyen yok.

Sonra sıra İstanbul’un göbeğindeki Beykoz’a geldi.

Belediye Başkanı CHP’li Alaattin Köseler tutuklanıp hapishaneye tıkılınca başkan vekilliği Belediye Başkan Vekili CHP’li Özlem Vural Gürzel’e kalmıştı.

Günün birinde, birkaç gün önce o da istifasını verdi. Belediye AKP’ye geçmiş oldu.

Böylece Beykoz da iktidar partisine teslim edildi.

★★★

Bu aşamada Gaziantep’te Şehitkamil ilçesi belediye başkanı CHP’den istifa ettirildi, AKP’ye geçirildi.

Konya’da Seydişehir (yine CHP’li) ve Emirgazi (YRP’li) ilçelerinin belediye başkanları partiden istifa ettirildiler ve AKP’li oldular.

Tehdit ve şantajla nice irili ufaklı belediyelerin başkanları ve meclis üyeleri bu gibi yöntemlerle transfer ediliyor.

Delik deşik kumaşa yama olma sürecinin ardında işte bu gerçek yatıyor.

Peki ama bu işleme tabi tutulanlar, yarattıkları bu tablo nedeniyle acaba hiç utanıyorlar mı?

Sen CHP’den seçileceksin, sonra bir takım oyunlarla, baskı, tehdit, şantaj ve çok parlak vaatlerle 180 derece çark edip iktidar partisine geçeceksin, olacak şey değildir.

★★★

Bu ‘kumaşa yama olma’ tezgahı önce geçtiğimiz mart ayında İstanbul’da kuruldu.

Son iki yerel seçimi de Ekrem İmamoğlu kazanınca iktidar partisi resmen paniklemiş ve korkmuştu.

Üstelik İmamoğlu ilk seçimde cumhurbaşkanlığına aday olacak ve büyük olasılıkla kazanacaktı.

Yakın geçmişi anımsayalım, onun aday olmasını önlemenin en kestirme yolu cumhurbaşkanlığına aday olmasını önlemekti. Bu nedenle piyasaya İmamoğlu’nun geçersiz olduğunu iddia ettikleri üniversite diplomasını çıkardılar ve dün ilk duruşması yapılan davayı açtırdılar. Kazandıkları takdirde Recep Tayyip’in önü bu yolla açılacaktı! İlk dava bu idi. Sonucu henüz belli değil.

Sonra sıra İstanbul’daki öteki belediye başkanlarına geldi...

Ama hepsi sağlam çıktı. İçlerinde ağlaşanlar, korkaklar, çıkarcılar yoktu. Hapishaneler bile onları yollarından döndüremedi.

Her birini ayrı ayrı kutluyorum.

★★★

Şu rezil siyaset ortamında kimin eli kimin şeyinde belli değil. Koskoca ana muhalefet partisini kapatıp yok etmek için yüzlerce dümen çevriliyor.

İşin utanılacak yanı ise, bu tezgahta iktidar devletin polisiyle birlikte yargı sopasını kullanıyor. Her şey karışık...

Üç gün sonra memlekette neler olacağını bilen yok.

Ne olacağını Recep Tayyip gibi onun stepnesi Devlet Bahçeli de bilmiyor.

Recep Tayyip kendini ve partisini açmazdan kurtarabilmek için milletvekili ve belediye başkanı transferlerine daldı, ona buna rozet takıyor.

Elinde kalan o lime lime olmuş kumaşa yama olsunlar diye umudunu o döneklere bağladı.

Ama gelin görün ki kumaş yama tutmuyor. Atatürk’ün o yüce makamında oturan şahsa yakışıyor mu!