Sevgili okurlarım, CHP kurultayının iptali için birkaç partili tarafından sorumsuzca açılan davanın duruşması ertelendi.
Bundan sonra olacakları da hep birlikte izleyeceğiz.
Bu davanın temel noktası belli...
İmamoğlu-Özel ikilisi kurultay öncesinde bazı delegelere rüşvet dağıtıp oy devşirmeyi amaçlamış!
Rüşvetler sadece nakit para olarak değil, bazılarına İmamoğlu döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından lüks apartman daireleri verilmiş.
Çok ciddi bir konu...
Peki ama yargıya bu rüşvetler konusunda bugüne kadar herhangi bir belge, kanıt vesaire sunuldu mu?
Hayır!
Bu davayı açtıranlar acaba utanmış mıdır?
Yine hayır!.. Çünkü amaçları CHP’nin kapısını sürekli tartışmalara açık tutup yıpratmak.
Düzenlenen siyasi operasyon dün itibariyle ertelendi. Sonrasını göreceğiz.
Ancak şunu söyleyeyim, bu davadan hiçbir şey çıkmayacak.
Ormanlar yanarken
Ege bölgesi ve İzmir dolayları dışında Türkiye’nin pek çok bölgesinde aşırı sıcaklar nedeniyle orman yangınları çıktı.
Yüz binlerce ağaç, evler, araçlar, tarlalar ve ormanda yaşayan canlılar cayır cayır yandı.
Dün itibariyle bazı yangınlar devam ediyordu.
Yangınları söndürmek için elinizde çeşitli araçların yeterli sayıda olması gerekir.
Bunların başında yangın söndürme uçakları ve helikopterleri gelir.
İşte, bunları düşünmeye başladığımızda karşımıza bazı gerçekler çıkıyor. Bu gerçekler her yıl ve her orman yangınında tartışılır ama sonuç değişmez.
★★★
Bazı ormanlarımız günlerden beri yanarken medyadan izliyoruz...
“Falanca bölgedeki yangın söndürme çalışmalarına hava karardığı için ara verildi!”
Bunun anlamı şu:
Yangın söndürme uçaklarında ve helikopterlerde gece görüş cihazları yok!
Hava kararmaya başlayınca pilotlar ister istemez ara veriyor, söndürme çalışmaları erteleniyor, ormanlar gece boyunca hiçbir müdahale olmadığı için cayır cayır yanmaya devam ediyor...
★★★
Bu memlekette her türlü savurganlık ve sorumsuzluk serbesttir. Devletin ve milletin paraları bizi yöneten asilzadeler, beyefendiler ve hanımefendiler tarafından hoyratça harcanır ve savrulur. Hiç kimse onlardan adam gibi hesap sorma yetkisine sahip değildir!
Zaten sorsanız bile yanıt alamazsınız.
Bu orman yangınları belası başımıza yeni açılmadı. Her yıl tekrar eder durur!.. Ve her büyük yangında karşımıza aynı haber çıkar:
“Uçaklarda gece görüş cihazları olmadığından!..”
★★★
Dün günlerden pazartesi idi ve her pazartesi günü toplanıp memleket sorunlarını çözen bizim anlı şanlı kabinemiz yine toplanıp memleket meselelerini konuştu.
Yine her pazartesi günü gibi, toplantı bitince Recep Tayyip aldı sazı eline, ekranlara çıkıp kendi adına siyasi propaganda yaptı, yangınlar konusunda üzüntüsünü dile getirdi!
Recep Tayyip ilgili bakanlarına acaba hiç sordu mu...
“Bu gece görüşünün aslı astarı nedir beyler, niçin her yangında çuvallıyoruz, bu olayın çözümü nedir” diye...
Bu işin elbette ki belli bir maliyeti var. Sorsa, ilgili bakanlar esas duruşa geçip şöyle diyecek:
“Elde ödenek yok sayın cumhurbaşkanım, siz emir verin de bize bütçeden para versinler!”
★★★
Şimdi, memlekette uçan kuşlar dahil her şeyi bilen ve her konuda tek başına karar veren Recep Tayyip’e burada birkaç soru sorayım.
-Türkiye’de şu anda, bu yaz mevsiminde orman yangınları için görevli olan kaç adet yangın söndürme uçağı ve kaç adet helikopter var?
-Bunların kaçında gece görüş cihazı var, kaçında yok?
-Bir cihazın maliyeti ne kadardır?
-Mahvettiğiniz Türk Hava Kurumu’nun uçakları ne oldu?
-Kaç uçak ve helikopter bizim malımız, kaçı yurt dışından kiralık getiriliyor?
-Bunların kira bedeli olarak her yıl içeriye ve dışarıya kaç milyon dolar ödüyoruz?
-Pilotların sayısı kaçtır, bunlar Türk mü, yabancı uyruklu mu? Hangi gerekçeyle yabancı pilotları tercih ediyorsunuz?
-Yangın mevsiminde Türk pilotlar kaç para alıyor, yabancı pilotlar kaç para?
Bunlar çok basit sorular.
Peki yanıt verirler mi?
Tövbeler olsun, Allah affetsin, işlerine gelmeyince veremezler.