Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, KKTC ve Libya konusunda açıklamalarda bulundu. “KKTC’de Kıbrıs Türklerinin egemen devletini bütün gücümüzle destekliyoruz” diyen Feyzioğlu şunları söyledi:

BATILILAR İKİ YÜZLÜ

“Emin adımlarla ‘Türkiye Yüzyılı’na gidiyoruz. Bu, siyasi partiler üstü bir meseledir. Kıbrıs Türkleri de Türkiye de, batılı devletlerin iki yüzlü tavırlarından bıkmış durumda. 1960’da kurulan devleti, Kıbrıs Türklerini soykırıma uğratmaya kalkarak gasp ettiler. Gaspçı Rum yönetimini Kıbrıs adasının tek devleti gibi görüp AB’ye aldılar. Kuruluşunda Türkiye’nin öncülük ettiği Türk Devletleri Teşkilatı geçen yıl KKTC’yi anayasal adıyla, KKTC devleti olarak gözlemci üye yaptı. Bu çok önemli bir gelişme. Tabii hemen yarın buraya üye devletlerin KKTC’yi tanıyacağı beklentisine bizi sürüklememesi lazım. Ama artık dünyanın, batının da ikiyüzlülüğünü gördüğü ve adada arazideki durumu, hayatın gerçekliğini kabul eden bir hukuki çözümün tek çözüm olduğunu anlamaya başladığını gösteriyor. Hepsinden önemlisi Kıbrıs Türkleri, Türklük camiasında kendilerini bir asli parça olarak görme imkanına kavuştular.

Kıbrıs Türklerinin bir anavatanı var. Sayın Rauf Denktaş vasiyetinde ‘Devletinize sahip çıkın’ demişti. Bu devlete sahip çıkmak lazım. Her yerde bir karışıklık, savaş var. Ama bu adada barış var. Bu barışı da Türkiye’nin adıyla uyumlu Barış Harekatı sağladı. Türkiye’nin Kıbrıs meselesi diye bir meselesi yoktur. Türkiye’nin milli Kıbrıs davası vardır. Kıbrıs milli davamızdır.

LİBYA ATA’NIN İDEALİ

Türkiye Yüzyılı, Türkiye’nin kuruluş felsefesine uygun olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün rasyonel, akılcı ideallerine yönelmiş kararlı adımlarla ilerliyor. Gazi’nin bize vasiyet bıraktığı gibi Türk dünyası ile ilişkilerimizde öncülük yapıyoruz. Bugün Türkiye, Azerbaycan el ele verip Karabağ’daki Ermeni işgalini bitirdik. Türkiye Yüzyılı, aydınlık bir yüzyıldır. Doğu Akdeniz’de, bu bölgede dünyanın en kritik, en çatışmalı, bütün emperyalist güçlerin cirit attığı bu bölgede Türkiye güven ve huzur ülkesidir. Öyle de kalacaktır. Türkiye askeri harekat ile bu terör, kukla devletini önlüyor. Bu, Sevr Antlaşmasını yırtıp atan Atatürk’ün bugün olsaydı yapacağı şey değil mi. Libya’da deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin sözleşme imzalamışız. Doğu Akdeniz’de belki önümüzdeki yüzyılın menfaatini milletimize kazandırmışız. Bunu yaparken BM’nin meşru gördüğü hükümeti devirmek isteyen Güvenlik Konseyi’nin ileri gelen üyelerinin karşısına geçmişiz. Libya elden gitmesin diye Libya’da savaşan Mustafa Kemal’in idealini gerçekleştiriyoruz.”