Gaziantep’in merkez Şehitkamil Belediyesi meclis toplantı salonunda hararetli bir tartışma yaşanıyordu. Şehitkamil’in önceki dönem AKP’li Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, TOGG furyasının yaygın olduğu günlerde makam aracı olarak almıştı. CHP’den seçilen Belediye Başkanı Umut Yılmaz, ani bir kararla TOGG’u Emniyet Müdürlüğü’ne bedelsiz olarak vermek istedi.
Konu belediye meclisinin gündemine alındı. TOGG’un, belediye tarafından emniyete bedelsiz verilmek istenmesine AKP’li üyeler çok bozuldu. Başka bir araç verilse buna ses çıkarmayacaklardı ama otomobil markası TOGG olunca akan sular duruyor, yerli ve milli otomobilin elden çıkarılmak istenmesinin altında başka nedenler arıyorlar.
100 BİN LİRA BENDEN
AKP’li Belediye Meclis Üyesi Mehmet Haz, raporda, “Belediyemize ait ihtiyaç duyulmayan TOGG marka araç ifadesi”ne tepki gösterdi ve şunları söyledi:
“TOGG’un milli olmasından, Türkiye’de üretilmesinden mi, yoksa içinde dinleme cihazı var diye şüphelendiğinizden dolayı mı bağışlamak istiyorsunuz? Türkiye’nin kendi imkanları ile yaptığı kalitesi ve konforu ile dünya markaları ile yarışacak bir aracı ihtiyaç fazlası diye niye veriyoruz?”
Başkan Umut Yılmaz ise bunun üzerine “TOGG bizim milli değerimiz. Gururlanıyorum. Emniyetimizin daha çok ihtiyacı olduğu için polislere verilmesini daha uygun bulduk. İki makam aracımız var. Biri elektrikli. Şarjları biraz problemli. TOGG’la Karkamış’a gittiğimizde yakıt sorunu yaşadık. TOGG da, SİHA da bizim gururumuz. Ben de oğluma TOGG alacağım” deyip havayı yumuşatmak istedi.
CİHAZ YÜZÜNDEN Mİ?
AKP’li Haz, yine söz aldı, “Niyetimiz emniyete araç vermekse kendi aramızda para toplayayım. Ben 100 bin lira veriyorum. Yeter ki TOGG Şehitkamil’de yine makam aracı olarak kalsın. Emniyet güçlerimiz suçluların peşindeyken ya yakıt biterse daha kötü olur, suçluları kaçırırız” dedi.
CHP’li Meclis Üyesi Mehmet Sucu, AKP’li üyelere döndü, “TOGG’u polisimize vermek niye bu kadar ağırınıza gitti. Hem ‘TOGG’un içinde cihaz mı var?’ dediniz. Kim koydu, kim yerleştirdi makam aracına dinleme cihazını?” dedi.
Konuşmaların ardından CHP’li belediye başkanına, AKP’li başkandan kalan TOGG marka makam otomobili, oylama sonucu Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne hibe edildi. Hibe edildi ama hep “İçinde dinleme cihazı gerçekten var mı?” sorusu akla takıldı.
Uçağın 45 dakikalık yakıtı kalmış!
Ankara’dan Trabzon’a gidecek uçak, hava koşulları nedeniyle Samsun-Çarşamba Havaalanı’na indi. Hem uçakta, hem indikten sonra meslektaşımız İbrahim Hakkı Emiroğlu yaşadıklarını şöyle aktardı:
“A Jet -Sun Hava Yolları ortaklığıyla kurulan yeni hat ile Ankara’dan Trabzon’a hareket ettik. Bir saat sonra kaptan pilot ‘Trabzon üzerinde fırtına var; yaklaşamıyorum. Bu nedenle Samsun-Çarşamba veya Erzurum havalimanlarına inmeye çalışacağım. Ancak 45 dakikalık yakıtım kaldı’ anonsunu yaptı.
Çok geçmeden Samsun-Çarşamba Havaalanı için ‘Alçalmaya başlıyorum’ dedi. Çarşamba Havaalanı’na indik. Uçakta bulunan Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu, DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akkaya, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu‘nun danışmanları VIP salonuna alındıklarını gördüm. Biz ise yolcu salona girdiğimizde hiçbir anons yapılmadığını, bizimle hiç kimsenin muhatap olmadığını görünce koltukları yırtık pırtık ve çalışanlar son derece ilgisiz olan bu küçük alanda beklemeye başladık.
Bu arada Aksaray Valisi Kumbuzoğlu’na Samsun Valisi, DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akkaya’ya Samsun DHMİ Baş Müdürü makam aracı tahsis etmiş. Yol-İş Sendikası Genel Sekreteri Gökhan Gedikli, bakan danışmanlarına tahsis edilen araca binerek çoktan Trabzon’a doğru yola çıkmıştı. Biz ise alanda beklemeye devam ediyorduk.
Önümüzden telsizli bir şahsın geçtiğini görünce yaklaştım ‘Hiçbir anons yapılmıyor gecenin bu saati burada ne yapacağız?’ diye sorduğumda nöbetçi alan müdürü olduğunu, yanındakinin DHMİ Başmüdürü Cemal Uzuner olduğunu öğrendim. Bize son derece ilgi gösterdi. Başka bir görevliyle konuşurken, ‘Binanın niçin bu kadar bakımsız olduğunu’ sordum. ‘Oraları Genel müdürlüğümüz kiraya veriyor. Hiçbir müdahalede bulunamıyoruz’ dedi.
Biz biraz daha bekledik. Ancak gece yarısı minibüslere balık istifi dolarak Trabzon’a doğru yola çıktık. 6 saatlik yolculuğun ardından Trabzon’a vardık. Halbuki Türk Hava Yolları’nın İstanbul uçağının aynı saatlerde Trabzon’a, Pegasus’un Rize’ye iniş yaptığını öğrendik. Biz ise 45 dakikalık yakıtı kalan uçağın azizliğine uğradık!”
Sabri Uzun’un avukatı Hanefi Avcı
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun, güncel konularla ilgili görüşlerini sosyal medyada paylaşıyor. Eleştirileri başına iş açıyor. Sabahın erken saatinde evine gelen polisler onu alıp İstanbul’a götürmüştü.
Sabri Bey’in avukatlığını eski yardımcısı, KOM Dairesi eski Başkanı Hanefi Avcı’nın yanı sıra avukat Fikret Kart yaptı. Avcı’nın bu kez emniyet mensubu değil de avukat olarak yanında bulunması Sabri Bey’i çok mutlu etti.
Siber suçlarda görevli polisler de sosyal medyada yapılan normal eleştirilerin bile suç unsuru varmış gibi görülmesine üzülüyor.
Sabri Bey, kimseye hakaret etmeden eleştirilerini sürdürmekte kararlı...