Herkesin maske takmak konusunda farklı farklı tavırlar geliştirdiğini de görmek mümkün; maske takmayı reddedenler hatta direnenler, sadece polis görünce maske takanlar, kolunda dolaştıranlar, mecburen takanlar ve sürece uyum sağlayanlar...
Psikiyatrist İlker Küçükparlak, "İnsan öyle bir varlık ki uyumlanma yeteneği çok yüksek, ki bu nedenle dünyanın her yerinde, her koşulda yaşayabiliyoruz. Biyolojik olarak fiziksel koşullara uyumlanıyoruz ama bir yandan da kültürel olarak da uyumlanma yeteneğimiz var; koşullar ne kadar zorlayıcı olursa olsun." diyerek maske takmaya da bir şekilde uyum gösterdiğimizin mesajını veriyor.
MASKE BİZE SÜREKLİ OLARAK SALGINI HATIRLATIYOR
Maske takmanın arka planında salgına yakalanma endişesi olduğunu ifade eden uzman isim “Dolayısıyla sürekli arka planda çalışan bir endişe var." diyor.
DİKKAT SÜRESİ KOTASINI AŞTIK MI?
Sürekli corona virüsüne karşı tetikteyiz ve önlem almak zorundayız. Salgına karşı dikkatimizi yitirme riski var mı? Küçükparlak'a göre, bir tehlikeye karşı bir hafta ya da bir ay boyunca tetikte olmakla, ona aylarca maruz kalmak arasında fark var. Bu noktada dikkat süresi kotasından bahseden Küçükparlak, insanların bir süre sonra alınabilecek önlemlerden sadece bir tanesine yatırım yapmaya eğilimli olabileceğini söylüyor.