Merkez Bankası faiz indirdi
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını açıkladı.
Merkez Bankası (TCMB), Mayıs ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi ile koridorun alt ve üst bandında 50 baz puan indirime giderken, bazı vadelerde yabancı para zorunlu karşılıklar ile rezerv opsiyonu katsayılarını artırdı.
Kurul, finansal istikrara dair risklerin dengelenmesi amacıyla, mevcut konjonktürde bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan döviz rezervlerini artırıcı yönde makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını belirterek, kısa vadeli faizlerde indirime gidilirken zorunlu karşılıklar ve rezerv opsiyonu katsayıları aracılığıyla ölçülü bir sıkılaştırılma yapılmasını uygun bulduğunu belirtti.
TCMB PPK kararının tam metni şöyle:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile Bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan faiz oranlarının aşağıdaki gibi indirilmesine karar vermiştir:
a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5'ten yüzde 4.5'e indirilmiştir.
b) Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 4'ten yüzde 3.5'e; borç verme faiz oranı yüzde 7'den yüzde 6.5'e, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı ise yüzde 6.5'ten yüzde 6'ya indirilmiştir.
c) Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulmuş, borç verme faiz oranı yüzde 10'dan yüzde 9.5'e indirilmiştir.
"Son dönemde açıklanan veriler iç ve dış talep gelişmelerinin öngörüldüğü şekilde seyrettiğini göstermektedir. Yurt içi nihai talep sağlıklı bir toparlanma sergilerken, ihracat zayıf küresel talebin etkisiyle yavaşlamaktadır. Mevcut politika çerçevesi ve emtia fiyatlarının seyri iktisadi faaliyetteki artışın cari işlemler açığına yansımasını sınırlamaktadır.
"Yakın dönemde sermaye girişleri gücünü korurken kredi artış oranları referans değerin üzerinde seyretmektedir. Kurul, finansal istikrara dair risklerin dengelenmesi amacıyla, mevcut konjonktürde bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan döviz rezervlerini artırıcı yönde makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını belirtmiştir. Bu doğrultuda, kısa vadeli faizlerde indirime gidilirken zorunlu karşılıklar ve rezerv opsiyonu katsayıları aracılığıyla ölçülü bir sıkılaştırılma yapılması uygun bulunmuştur.
"Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin ve sermaye akımlarındaki oynaklığın sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağı belirtilmiştir. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek, Türk lirası fonlama miktarı gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacaktır.
"Küresel talepteki yavaşlama ve emtia fiyatlarının görünümü enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskleri azaltmaktadır. Bununla birlikte, iç talep ve kredilerdeki artışların fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.
"Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.