Mert Günok 2 nefis kurtarışla oyuna başlamasa Eyüpspor bir anda maçı kendi lehine büyük avantaja çevirebilirdi. Çıkarken top kayıpları problem oluşturuyordu Beşiktaş’ta. Rakip yarı sahaya yerleşmek veya pres yapmak fikri kötü değil ama hücuma ağır çıkarsanız rakipler istedikleri gibi kapanıyorlar. Bu yüzden Svensson ve Masuaku hücum bölgesinde ne kadar çok topla buluşurlarsa buluşsunlar, ceza sahasına attıkları toplar özellikle ilk devre hiç etkili olmadı.

Rafa Silva sıkı markajda kaldı. İmmobile bir kez tehlikeli oldu, onun dışında istediği toplar bir türlü kendisine ulaşmadı. Rakibin orta sahayı çabuk geçmesi zaman zaman Beşiktaş’ı zorlamıştı. Beşiktaş adına kendi evinde ilk devre Rashica’nın golü dışında 2 isabetli şut girişimi düşük bir istatistik oldu.

Beşiktaş için en büyük eksik final paslarında başarı oranı ilk yarıda çok düşük kalmıştı. Bu sezon ilk kez evinde presle karşılaşmıştı Beşiktaş. Bu yüzden zorlandığı anlar oldu. Avrupa Ligi’nde takımlar presli ve temaslı oynayacaklar. Bu maç erken uyarı sinyali gibiydi. VAR ile gelen penaltı öncesinde Mario net fırsatı kaçırmıştı. Emre penaltıda affetmedi. Atamayana atmışlardı.

Baskı kurmak yavaş oynamak anlamına gelmemeli. Sabırla pas yapabilirsiniz ama pasların rakip ceza sahası çevresinde daha etkili olması gerekiyor. Mert yine çok önemli bir kurtarış yaparak takımı oyunda tuttu. Mario ikinci maçında da bence bekleneni veremedi. Temposu hiç yüksek değil.

Tayfur'un Semih’e yaptığı penaltıyı hakemin VAR’a bırakmaması gerekirdi. Ancak böyle kararlarla elit hakem olabilirsiniz. İyi oynamadan bazı maçları kazanmak önemli. Van Bronckhorst’un pres yapan ve iyi kapanan takımları açma konusunda acil taktik geliştirmesi gerekiyor.