Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığınca yürütülen hasar tespit çalışmaları devam ederken, Diyarbakır’da ağır hasarlı bina sayısı kayıtlara 1620 olarak geçti.
42 binanın yıkıldığı, acil yıkılacak bina sayısının ise 71 olduğu belirtilirken, bu yapılarda yıkım öncesi ve sonrasında alınan karot örnekleri, demir ve beton numuneleri de uzman bilirkişilerce analiz ediliyor.
İnşaat ve jeoloji mühendisleri ile iç ve dış mimarlardan oluşan bilirkişilerce deprem sabahı yıkılan Mevlana Halit Mahallesi'ndeki Hisami, 5 Nisan Mahallesi'ndeki Dündar ve Işık apartmanları ile bodrum ve dükkânlardaki kolon ve kirişlerden oluşan taşıyıcı sistemi ağır hasar gören merkez Bağlar ilçesindeki binalardan alınan beton, demir numaralarının incelenmesiyle binaların imar kanunu ve deprem yönetmeliğinden uzak, gelişigüzel adeta köy evi gibi özensiz biçimde inşa edildikleri tespit edildi.
KOLONLARDA KAFES SİSTEMİ YOK
Yapılan incelemeler sonucu uzman bilirkişilerin tespitlerine göre binaların kolonlarında kafes sistemi adı verilen yatay ve dikey demir kullanılması gerekirken bunun yapılmadığı bildirildi.
Demir aralıklarındaki sıklığın daha esnek ve gevşek kaldığı, demirin kalınlık çapının da mevcut yapıların kat yüksekliğine göre standart dışı kaldığı için yapıların deprem sarsıntılarına karşı direnç ve mukavemetinin zayıfladığı belirlendi.
Bağlanan kolon kalıplarının içine beton döküldükten sonra demir ile betonun bütünleşmesini sağlayacak titreşimli sismik cihazlar kullanılmadığı için kolon ve kirişlerin içinde boşluklar olduğu, kalıpların beton ile demirin bir bütün olarak birleşmesini sağlayamadığı belirlendi.
Betonlarda kum oranının yüzde 65-70 aralığında olduğu, kullanılan kumun yıkanmadığı için kil ağırlıklı olduğu, ince elemeden geçirilmeyen kumun içinde ayrıca ceviz büyüklüğündeki çakıl taşlarının kırılan kolonların içinden çıktığı ve tamamen standartların dışında kaldığı, yine yıkılan ve yıkımına karar verilen binaların yüzde 70’inin kat yüksekliği ile de sorunlu inşa edildikleri, 6-7 kat ruhsat alan yapıların 10, 5 kat ruhsat alan yapıların da 7-8 kat olarak inşa edildikleri ve buna rağmen inşaat ruhsatı verildiği, ardından da iskan ruhsatı alındığı bildirildi.
Binaların uygun tekniklerle inşa edilmediği gibi kullanıcılar tarafından mutlak suretle korunmadığı, binanın statik yapısını bozacak bir takım tadilat değişiklikleriyle yapıların daha dirençsiz hale geldiği kaydedildi.
PAMUK EKİMİ YAPILIYORMUŞ
Deprem sabahı yıkılan Serin-1 ve yanındaki Serin-2 apartmanlarının bulunduğu bölgenin de dere yatağı olduğu, bataklık ve sulak zemin olması nedeniyle yumuşak ve kaygan bir zemin olup 1980’li yılların sonuna kadar pamuk ekimi yapılan oynak bir zemin olduğu ifade edildi. Burada da zemin etüdü ve zemin iyileştirilmesi yapılmadan ruhsat verildiği kaydedildi.
414 KİŞİ ÖLDÜ, 1097 KİŞİ YARALANDI, 15 KİŞİ TUTUKLANDI
6 Şubat depreminde Diyarbakır’da 1’i boş 7 bina yıkıldı.
414 kişi hayatını kaybederken, 1097 kişi de yaralandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmalarda, kolon ve kiriş kesme iddialarıyla ilgili aralarında dükkân sahipleri, Diyar Galeria'nın müteahhidi ile yıkılan diğer binaların yüklenici müteahhitleri ve proje sorumlusu inşaat mühendislerinin de bulunduğu 15 kişi tutuklanırken, 25 kişi adli kontrol şartıyla yurtdışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
3 kişiye de ev hapsi verildi. Şüpheliler hakkında yıkılan binalarda ölen her bir kişi için “Olası kastla birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçlarından soruşturma yürütülüyor.
Mevzuat bu binaların yanında bile geçmemiş
Depremin vurduğu Diyarbakır’da gerek yıkılan, gerekse Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kamu güvenliği açısından tehlike arz ettiği için acil yıkım kararı verilen binalarla ilgili yürütülen çalışmalarda, binaların adeta köy ve mezralarda müstakil ev inşa edilir gibi özensiz, dikkatsiz ve hiçbir mühendislik hizmeti alınmadan inşa edildiği ortaya çıktı.