Türkiye Cumhuriyeti mucizeler ülkesi. Dört bir yanı düşman işgaliyle paramparça edilmiş bir vatan, 100 yılda bir gelecek eşsiz bir önderin dehasıyla yeniden kurulmuş ve aradan geçen 101 yılda yaşadığı türlü badirelere rağmen hep ayakta kalmayı başarmış. Bu topraklarda yaşayan millet, en karanlık günlerin sonunda bile aydınlığa açılan bir kapı bulmuş.
Futbol tarihimizde elde ettiğimiz başarılar da hep mucizeler eseri oldu. 2002’deki dünya üçüncülüğünden 2008’deki Avrupa üçüncülüğüne kadar bir çırpıda aklınıza gelebilecek tüm hatıralar, imkansızı başardığımız zamanlardan ibarettir. Mucizelerden uzak kaldığımız yıllar ise, kaoslar, krizler, skandallar barındırır. Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi…
Belki de bu yüzden, ne sosyal yaşamda ne de futbolda istikrar elde edemiyoruz. Çünkü mutluluk ve başarı için hep bir mucizeye ihtiyaç duyuyoruz. Plansız, programsız, gelişine yaşıyoruz.
Ve yine belki de bu yüzden, mutluluğu bulduğumuzdaki sevincimiz başkalarınınkine benzemiyor. Türk futbolunda en gerilimli yıllardan birini yaşadığımız sezonun sonunda, şimdi sıra yeni bir milli mucizeyle mutlu olmakta.
Gürcistan’ın kaçırdığı goller, Çekya’nın 20. dakikada 10 kişi kalması, Avusturya’nın favori olduğu maçın 57. saniyesinde golü bulmak ve 90+5’te Mert Günok’un kurtarışı… bu turnuvada da mucizeler peşimizden gelmeye devam ediyor. Yine, yeni, yeniden, futbolun klişelerini çöpe attığımız bir hikaye yazıyoruz.
Aslında işin teknik, taktik kısmıyla ilgili söylenecek bir ton şey var. Ferdi Kadıoğlu başta olmak üzere, Juventus günlerini hatırlayan Merih’ten, dinamo Kaan’a, ayı boğan Barış’tan, panterleşen Mert’e kadar tüm takımın emeğine sağlık demekten başka bir şey söylemek zor.
Ama dört maçta ‘futbol’ açısından sınıfta kalan ve tercihleri tartışmalı olan Montella için eleştirilmesi gereken noktalar da notlar arasında.
Her şeye rağmen, ne şekilde kazanmış olursak olalım bu bir turnuva ve eleme turlarında bir mucize yaşanacaksa bunu en iyi beceren ülke unvanının sahibi olmaya devam ediyoruz.
Tüm negatif anekdotlara kısa bir çeyrek final molası veriyoruz. En azından, 16 yıl sonra yeni bir mucizeyi yaşatan ve müthiş bir mücadele örneği sergileyen futbolcuların alın terinin hatırına…
