Merakla beklenen Merkez Bankası kararı ile politika faizi yüzde 8.5’ten yüzde 15’e çıkarıldı. Ortalama beklenti olan yüzde 20-25 bandının altında kaldı. Zira olması gereken bu şekilde artırmaktı. Faiz kararı öncesi 23.54 liradan işlem gören dolar, 24.50’ye kadar tırmandı. Sahi her daim müdahil olan kamu bankaları neden bu sefer satış yapmadı?
★★★
İşte bu sorunun cevabı Mehmet Şimşek’in attığı twitte saklıydı. “Ekonomi felsefemizin temeli” diye başladı, “piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi” diye devam etti. Zira başka da çaresi yoktu garibimin. Olmayan parayla müdahale ediliyordu. Önce bu durumu düzeltmek gerekiyordu.
★★★
Bankalarla görüşüldü. Nebati ve Şahap beylerin yarattığı hasar gösterildi. Muhtemelen “çok sert” girerseniz taklaya geliriz mesajı verildi. Bir ülkede bankalar rahat çalışamazsa, kredi mekanizması durursa o ülke kafayı kaldıramaz ekonomide... Bizimki zaten yerlerde... Daha fazla yüklenilirse altında kalırız hep birlikte.
★★★
Merkez Bankası’nın faiz kararı mucize yaratıp ülkenin ekonomisini düze çıkartmaz... Lakin yanlış hamleler, gereksiz kurcamalar ülke ekonomisini dibe sokar! Kontrolsüz hız felakete yol açar. Şimdi şöyle bir sorunumuz var... Faiz, bağımsız merkez bankalarının en önemli silahıdır. Bizim ki bağımsız mı? Merkez Bankası çalışanları ile kamu memurlarının yok farkı...
★★★
Tüm dünya enflasyona karşı faiz artırımına hazırlanıp sonrasında da halka duyurulan program dahilinde artırıma giderken, biz saçma sapan “nas modeli” eşliğinde faiz indiriyorduk. Seçim nedeniyle parasal genişlemeyi ve ekonomik büyümeyi feda edip oy kaybetmeyi istemedikleri için tüm ülkenin geleceğini satıp fakirleştirmeyi seçtiler.
★★★
Haliyle en az 2 yıl kadar önce atılması gereken adımlar yeni atılmaya başladı. Ekonomide gecikmelerin maliyeti her zaman çok acı...
Merkez Bankası açıklamasında “fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir” diye yazıyor.
★★★
Parasal sıkılaştırma “faiz artışı” anlamında... Eyvallah... Peki EYT’lilere yapılacak ödemeler ve maaşlar... Kamu işçilerine ve asgari ücrete verilen zam ile altı aylık enflasyonun asgarisi belli zaten.
En düşük memur maaşı 22 bin... Emekli de payını alacak herhalde... Bunun adına dünyanın her yerinde “parasal genişleme” deniliyor. Ha helikopterden para atmışsın ha devletin kesesinden zam yapmışsın.
Bir yanda “sıkılaştırma” diyorsun diğer yanda “genişliyorsun” ve kendinle çelişiyorsun. Tamam enkaz devraldın ama ne yapmayı planlıyorsun? Belli değil!
Muhtemelen; “Düşündük taşındık ne yaparız bizde bulamadık” diyemediler faiz artırıp idare ettiler. Yıllardır ülkeyi kötü yönetmenin, ekonomiyi tarumar etmenin, kaynakları kemirmenin, yandaşlara milyarlar yedirmenin faturası sadece faiz artırımı ile toparlanır mı sizce?