Sevgili okurlarım memleketteki siyasi gelişmelere CHP açısından bakıldığında çok şey iyi gidiyor.
CHP önemli bir gerçeği eninde sonunda yakaladı ve taktik değiştirdi:
“En iyi savunma hücumdur.”
Bu taktik uzun yıllardan beri ilk kez uygulanıyor ve çok da etkili oluyor...
Zira CHP’nin elinde öyle bilgiler ve belgeler var ki, artık suyu iyice kaynamaya başlayan Tayyipgiller iktidarı bunların tartışılmasını göze alamıyor.
İktidar bu durumda savunmaya çekilmek zorunda kaldı.
Psikolojik üstünlüğü ele geçirmenin keyfini yaşayan CHP vurdukça vuruyor, AKP kendisini bile savunamaz duruma düşüyor.
★★★
Ancak bu süreçte karşımıza dikilen öyle bazı gelişmeler var ki, ben şahsen Özgür Özel’in bu konudaki görüşlerine katılamıyorum!
Özgür Özel Pazar günkü kurultay konuşmasında Tayyipgilleri evirdi çevirdi ve cuntacı olmakla suçladı.
Valla çok ayıp etti!
Cuntacılık önemli bir olaydır ve hele bu iktidar döneminde Türkiye’de asla ve kesinlikle yoktur!
Başka bir deyişle cuntacılık zor iştir.
★★★
Bunun bazı önemli aşamaları vardır:
-İktidara çöktükten sonra öncelikle devletin tamamını ele geçireceksin.
-En başta ordu ve polis gelir. Bunları tepe tepe, kendi çıkarların doğrultusunda kullanacaksın.
-Sırada yargı vardır. Hak, hukuk, adalet kavramını öncelikle yok edeceksin. Yargı böylece senin oyuncağın olacak.
-Toplumdaki adalet inancını yok edeceksin. Hakimlerin ve savcıların bağımsız ve tarafsız olmasına izin vermeyeceksin.
-Yargı mensupları iktidarın hışmına uğramaktan korkacak ve kararlarını ona göre verecek.
-Cunta kimleri işaret ederse onlar tutuklanacak.
-Bu süreçte cunta hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacak.
-Bütün bunlar olurken kendi medyanı kuracaksın. Gerekirse parayı bastırıp televizyonları, gazeteleri falan devşireceksin.
-TRT, RTÜK gibi kuruluşları özellikle ele geçirip anayasal kurumları kendi propaganda makinen olarak kullanacaksın.
-Fiyat artışlarını bile ceza yazarak, korkutarak önlemeye kalkışacaksın.
★★★
Cuntacılar asker olabileceği gibi sivil de olabilir ama bu aşamada devletin silahlı güçlerini ele geçirmiş olmaları önemlidir.
Cuntanın en önde gelen kurallarından biri de siyasi karşıtlarını şu veya bu biçimde tasfiye etmektir.
Bunun en önemli yolu onları hapishanelere tıkıp seslerini soluklarını kesmektir.
Siyasi parti başkanları, milletvekilleri, muhalif partilerin belediye başkanları, öğrenciler falan bu yöntemle etkisiz duruma getirilir, tutukluluk süreci bile aylarca sürüp gider. Kimsenin gözünün yaşına bakılmaz.
★★★
Bunlar olurken cuntanın önemli bir özelliği daha karşımızda boy gösterir.
Yargının verdiği, ancak cuntanın hoşlanmadığı kararları hiç takmayacaksın.
İktidara nasıl olsa çökmüşsündür.
Muhalefet birkaç kez cart curt eder ve sonra her şey unutulur gider.
İktidarın önemli adamları bu konuda sık sık açıklamalar yapar:
“Bu iddialar yersizdir ve boşunadır. Bizim memlekette yargımız tamamen tarafsız ve bağımsızdır. Yargımızın verdiği kararlara kimse karışamaz, müdahale edemez.”
★★★
Sevgili okurlarım, CHP Genel Başkanı Özgür Özel Pazar günkü kurultay toplantısında konuştu ve iktidarı “cuntacılıkla” suçladı.
Bence yanlış yaptı!
Yukarıda özetle anlatmaya çalıştığım cuntacılık modeli dünyanın her yerinde üç aşağı beş yukarı aynıdır.
Cuntacılık için ille de askeri darbe şart değildir.
İktidara çöken, kendilerini ilah gibi gören siviller de pekâlâ cuntacı olabilir!
★★★
Lütfen söyleyin bana, bu dönemde Türkiye’de bu ve benzeri cuntacılık benzeri uygulamalar hiç oldu mu!
Olmadı efendim hiç olmadı!..
Ve olmayacak efendim, hiçbir zaman olmayacak!
Özgür Bey bizim memlekette tanık olduklarımızı biraz abartmış galiba!
İstirham ederim, sakın ola ki bir daha kürsülere çıkıp “Sana meydan okuyoruz. Bu salondan salon adamına (Recep Tayyip’e) sesleniyorum. Korkma, cesaretin varsa çık karşımıza. Seninle de cuntanla da hesaplaşacağız” diye bağırmasın!
Ayıptır yani, ayıp!