Sözcü TV’de hafta içi her sabah 09:00-12:00 arası Sevgili Ebru Baki’nin sunduğu Para Politika programına düzenli olarak katılıyorum. Alanlarında uzman birçok isim de bize katılıyor.

Salı sabahı bize eşlik eden vergi uzmanı Ozan Bingöl’dü.

O kadar güzel bir sohbet, o kadar dolu dolu bir program oldu ki konuşulanlar o yayında kalsın istemedim. Neticede söz uçar, yazı kalır ve üzerinde durduğumuz konuları buraya taşıyarak tarihe not düşmek istiyorum.

★★★

Malumunuz, bu aralar Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eline almış defteri önüne gelene vergi, harç, ceza kesiyor.

Şimşek’in borsacılardan, konut baronlarından, büyük şirketlerden vergi almak üzere yola çıktığı vergi yasa teklifi, ilk konuşulduğunda “balina” kadardı, TBMM’den geçtiğinde geriye bir “hamsi” kalmıştı.

Konut baronları, borsa vurguncuları, yandaş müteahhitler yeni vergilerden yırttı ve fatura yine küçük esnafa, çalışana kesilmişti.

Biz ülkenin bu durumunu konuşurken Ozan da ülkenin içinde bulunduğu durumu bir türküden alıntı yaparak anlattı. Dizeleri şöyleydi:

“Tahsildar da çıkmış köyleri gezer
Elinde kamçısı fakiri ezer
Yorganı döşeği mezatta gezer
Hasırdan serilir çulumuz bizim...”

★★★

“İşte bu” dedim. Sonra bu dizelerin olduğu Türkü’nün tamamını dinledim. Sivaslı Aşık Serdari’ye ait bir türkü bu. Sizinle de paylaşmak istiyorum ama çok uzun olduğu için bazı bölümlerini aktarabiliyorum:

★★★

“Nesini söyleyeyim
canım efendim
Gayri düzen tutmaz
telimiz bizim
Arzuhâl eylesem
deftere sığmaz
Omuzdan kesilmiş
kolumuz bizim

★★★

Benim bu gidişe aklım ermiyor
Fukara hâlini kimse
sormuyor Padişah sikkesi selâm vermiyor
Kefensiz kalacak ölümüz bizim

★★★

Evlât da babanın
sözün tutmuyor
Açım diye çift
sürmeye gitmiyor
Uşaklar çoğaldı
ekmek yetmiyor
Başımıza belâ
dölümüz bizim

★★★

Zenginin sözüne
beli diyorlar
Fukara söylese deli diyorlar
Zamane Şeyh’ine
veli diyorlar
Gittikçe çoğalır delimiz bizim

★★★

Tahsildar da çıkmış
köyleri gezer
Elinde kamçısı fakiri ezer
Yorganı döşeği
mezatta gezer
Hasırdan serilir
çulumuz bizim

★★★

Zenginin yediği
baklava börek
Kahvaltıya eder keteli çörek
Fukaraya sordum size
ne gerek
Düğülecek çorbamız
balımız bizim”

★★★

Baktım, Serdari 1833’te doğmuş. Ölümünün 1919 ya da 1921 olduğuna dair iki rivayet var. 19. yüzyılda yazılmış bir eser yani. Padişah sikkesine, kırbaçlı tahsildara bakılırsa Osmanlı zamanı.

Bu dizeler saza söze düştükten sonra neredeyse 150 yıl geçmiş.

Gelin görün ki biz hâlâ aynı şeyleri yaşıyoruz.

Mehmet Şimşek “tahsildar.” Elinde devletin kırbacı. Önüne gelene vergi, önüne gelene har(a)ç, önüne gelene ceza...

Aşık Serdari’nin dediği gibi, vatandaşın arzuhali bu köşelere sığmaz.

Hanelerde ise evlat işsiz...

Beyefendiler, hanımefendiler yiyor ıstakoz, Medine hurması, ejder meyvesi, takıyor Rolex, emekli asgari ücretli simide muhtaç.

İcra daireleri gece gündüz çalışıyor, yatak döşek icralık, çul yapacak hasırı bulmak dahi zor. Biz bunları ekrandan söylüyoruz, gazetede yazıyoruz. Deli diyorlar, muhalif diyorlar.

Onların derdi Instagram kapatmak, onların derdi park kapatmak.

★★★

Bu kadar geri gidişi, 150 yıl önce bu topraklarda yaşayan insanlarla aynı sorunları yaşıyor olmayı düşününce insanın nutku tutuluyor. Aşık Serdari gibi “nesini söyleyeyim canım efendim” diyesi geliyor insanın.

Siz söyleyin, nesini söyleyeyim?

Bu soyguna son verin!

Para Politika’da TRT’nin gelirlerini de konuştuk. Ozan Bingöl çarpıcı tablolar hazırlamış.

Görüyorsunuz, devlet televizyonu TRT’nin gelirlerinin yüzde 88,9’u vatandaştan toplanıyor (Yüzde 11’lik dilimdeki reklam gelirlerinin büyük bölümü de yine kamu şirketleri.)

Örneğin,

- 1 milyon liraya kabininde radyo olan bir traktör mü aldınız? 8 bin lira da TRT’ye ödüyorsunuz.

- 1 milyon liraya otomobil mi aldınız. 8 bin lira da TRT’ye ödüyorsunuz.

- 20 bin liraya bir bilgisayar mı aldınız. 800 lira da TRT’ye ödüyorsunuz.

- 40 bin liraya bir cep telefonu mu aldınız. 4 bin 800 lira da TRT’ye ödüyorsunuz.

Ve daha neler neler…

Peki, TRT bu yolla ne kadar para toplamıştır dersiniz?

O zaman aşağıdaki tabloya bakın

2004 yılından 2023 yılına kadar toplam 10 milyar 785 milyon 340 bin dolar. Bugünün parasıyla yaklaşık 360 milyar lira.

Peki, TRT 360 milyar liralık ne üretmiş?

TRT’nin gelirleri bu ülkenin vergi veren her bir yurttaşın cebinden alınmış ama TRT bu ülkede yaşayan her bir yurttaşa eşit yaklaşmış mı?

Hayır!

Tersine iktidarın borazanı olmuş. Muhalefeti görmezden gelmiş.

Tersine, bu kaynağı yandaşlara akıtmış.

Şimdi soruyorum:

Ben bir TV çalışanıyım. SÖZCÜ TV’de çalışıyorum.

TRT benim için rakip ve ben rakibime neden bu kadar kaynak aktarmak zorunda kalıyorum?

Bu bir soygundur.

Muhalefet partileri vatandaşın TRT üzerinden soyulmasına son vermek için harekete geçmeli.

Bu soygun yöntemi derhal son bulmalıdır.