24 Kasım’ın Türkiye'de Öğretmenler Günü olarak kutlanması Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1928 yılında "Millet Mektepleri Başöğretmenliği"ni kabul ettiği tarihe dayanmaktadır.

Öğretmenler Günü, Türkiye'deki tüm okullarda etkinliklerle, kutlamalarla geçmektedir.  Öğrenciler, veliler; öğretmenlerimize teşekkürlerini iletmek için çeşitli hediyeler verir, günlerini kutlar ve onlara yönelik özel etkinliklerle sunarlar.  Ayrıca, “devlet kurumu” da kamu yöneticileri vasıtasıyla yaptıkları açıklamalarda, konuşmalarda bu günün emeklerine vurgu yapar.

Ancak ne yazık ki öğretmenlerimize bu ilgi sadece bir günle sınırlı kalır.

Elbette, bu özel gün, eğitim öğretiminin temel taşlarını oluşturan öğretmenlerimizin çocuklarımızın yetişmesine, öğrencilerin bilgiyle donanmasına, eğitimin gelişmesine arttırılmasını vurgulamak amacıyla onlara karşı durulan bir saygı duruşu niteliğindedir. 

Eğitim, toplumun şekillenmesinde, kültürel ve ekonomik kalkınmanın sağlanmasında en önemli faktördür.

Bu yapısal faktörler, bir ülkedeki gelişmelerdeki en önemli unsurlardan biridir. Öğretmenler, yalnızca öğrencilerine sadece bilgi aktarımı yapmakla varlığını sürdürmüyor, aynı zamanda onların faaliyetlerine değer katıyor, onları doğru bir şekilde yönlendiriyor ve toplumsal sorumluluklar konusunda bilinçlendiriyor. Onların zihinsel, duygusal ve sosyal açıdan katlanmalarını şekillendiriyor. 

Bu bakımdan ele alındığında, öğretmenlik, sadece bir meslek değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluktur. 

Öğretmenler, birer yol gösterici, lider ve toplumun ilerlemesi için kritik bir rol üstlenen rehberlerdir. Bu nedenle, öğretmenlere minnettarlık, yalnızca bir günle sınırlı kalmamalıdır. Her gün onların özverili çalışmalarını desteklemeyi ve eğitimdeki benzersiz rollerini hatırlamamız gerekir.

Öğretmenler, bir ülkenin en değerli hazinesidir ve onların eğitimine yatırım yapanlar, toplumun bireylerini şekillendirecek en önemli adımlardır.

Tüm öğretmenlerimizin bu özel günlerini kutlarken, bu gün artık herkesin sorunlarını ezberlediği öğretmenlerimizin; eğitim kurumlarında kendilerini tam güvenli hissetmelerinin sağlanması, maaşlarının günün koşullarına göre statüsüne uygun bir biçimde rahatça geçinebilmesi, sosyal ve kültürel yaşamını geliştirecek düzeye çıkartılması, öğretmenlerimizin toplumun en saygı duyulması gereken kesim olduğunun toplumun tüm katmanlarına yerleşmesi için gerekli eğitimlerin yurt genelinde  sürekli kılınması, atanmayı bekleyen 100 bin civarındaki genç öğretmenin atamalarının yapılarak ülkedeki öğretmen açığının kapatılması gibi sorunların bir an önce giderilmesi tüm ulusumuzun beklentisidir…

Öğretmenlerimize sevgi, saygı ve minnetle…