Kazanan takım bozulmaz prensibini ortaya koymuştu Okan Buruk. Derbi galibiyetini getiren kadro, cezalı Muslera hariç sahadaydı. PAOK topu Galatasaray’a bıraktı. Çok adamla kendi yarı sahalarında oyunu kabul ediyorlardı. Tek bir stratejisi vardı Razvan Lucescu’nun, o da ani atak veya bireysel hata yakalamak.
Galatasaray'ın ilk yarıda 13 şut girişimi vardı. Avrupa kupası maçında iyi bir rakam. Yüz de 61 oranla topa sahip olan Galatasaray, ilk yarıda kanatları iyi kullandı. Osimhen’i topla buluşturdu ama golü atamadı. Torreria ve Sara’nın çok iyi uyumuyla saha içinde oyun koordinasyonu iyi gitti. Takım performansı ilk yarı boyunca ortalamanın üstündeydi. PAOK’un tek atağı vardı ve kalesinden çıkan Günay nefis bir kurtarışa imza atarak her zaman hazır olduğunun mesajını verdi.
PAOK Galatasaray’ın baskısına daha ne kadar dayanacaktı sorusu hemen yanıtını buldu. Osimhen kafayı vurmuş, işi bitirmişti. Baba’nın son çabası topa dokunmakla kaldı. İyi oyun kalitesi böylece karşılığını bulmuştu. Golden sonra iyi oyun biraz bozulmaya başladı. Bitime 30 dakika vardı ve Abdülkerim ayakta kalmasa zor anlar yaşanmaya devam edecekti.
Böyle maçlarda vites küçültünce rakip moral bulur ve gol aramaya başlar. Galatasaray ritmini hep yüksek tutmak durumunda. Tempo yükselince yine pozisyonlar bulunmaya başlandı. İkinci devre Barış Alper, PAOK defansını çok hırpaladı ve dengesini bozdu. Yakaladığın önemli pozisyonları atamazsan golü yersin ve moralin bozulur. PAOK beraberlik golünü attı. Yenen golde Günay, topu karşılama hatası yapmıştı. Yenen gol, olumsuz bir şok durumu getirmedi. Baskı tekrar başlamıştı. Osimhen golü hazırladı ve Yunus kaleyi gördü.
Icardi, attığı golle geri döndüğünü gösterdi. Avrupa Kupası veya Türkiye hiç fark etmiyor, Okan Buruk’un takımı tam anlamıyla seriye bağladı.