Şimdi de “Şeyh Sait fırtınası” estiriyorlar!
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, 12 kilometrelik bir yolu “Şeyh Sait Bulvarı” olarak ilan edince kıyamet koptu, her kafadan bir ses çıkmaya başladı.
Şeyh Sait kimdir?
1925 yılında “Din elden gidiyor” sloganıyla yeşil bayrak açıp, peşine 10 bin kişiyi takarak Türkiye Cumhuriyeti’ni boğmak isteyen bir isyancı!
Şeyh Sait’i kışkırtan İngilizlerin kayıtlarına göre ayaklanmada 12 bini asker, toplam 52 bin kişi hayatını kaybetti.
İki buçuk ay kadar süren kanlı isyan Şeyh Sait ve çetesinin 6 Mayıs 1925 günü yakalanmasıyla son buldu, yargılanan sanıklar idama mahkum edildi.
Suçları “Vatana ihanet.”
Şeyh Sait’le birlikte 46 kişi, 29 Haziran 1925 günü Diyarbakır meydanında asıldı.
Aradan 98 yıl geçtikten sonra şimdi bu Cumhuriyet düşmanı şeyhi kahraman olarak görenler var.
Cumhur İttifakı’nın ortağı Milliyetçi Devlet Bahçeli Bey buna ne der acaba?
★★★
İngilizlerin para ve silah desteği ile ayaklanma başlattığı bilinen Şeyh Sait’in, petrol bölgesi Musul’u İngilizlere kaptırmamıza sebep olduğunu da belirtelim.
Peki, “Şeyh Sait HAİN miydi, yoksa KAHRAMAN mı?”
Bu soruyu CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sordular.
Özel’in cevabında doğrular da yanlışlar da var. Oy kaygısıyla olsa gerek, çekingen cevaplar verdi, net konuşmayarak “Ne şiş yansın, ne kebap” anlamında şunları söyledi:
“Biz CHP olarak Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına, kurucu babalarına saygılıyız. Cumhuriyet’in geçmiş döneminde yaşanmış acılar varsa, bu acıları tartışmanın sıcak siyasetin alanı değil, tarihçilerin alanı olduğunu değerlendiriyoruz. Bu mevzu ile ilgili sürekli dönüp yaraları kaşımanın kimseye faydası olmadığını düşünüyoruz.”
Bu konunun tarihçilerin alanı olduğu çok iyimser bir düşünce... Çünkü malum çevreler bir süredir kasıtlı olarak bu tür tartışmaları alevlendirip karşıdevrim atağında bulunuyor. Bu saldırılara karşı net bir tutum sergilemek gerekir!
Özgür Özel’in KESİNLİKLE katılmadığım sözü ise şu:
“Ben Şeyh Sait’e HAİN de KARAMAN da demem!”
Peki, ne dersiniz Özgür Bey? Bunu öğrenmek isteriz doğrusu!
★★★
Bugün Türkiye’nin CHP’ye çok ihtiyacı var ama nasıl bir CHP’ye?
Atatürk ilke ve devrimlerine, Laik Cumhuriyet’e sonuna kadar sahip çıkan, “ALTI OK”tan şaşmayan gerçek bir CHP’ye ülke olarak son derece ihtiyacımız var.
Güzel memleketimizde olur böyle vakalar!
Hakem yumruklayan Faruk Koca ömür boyu futbol maçlarından menedildi, Ankaragücü kulübüne 5 resmi maçta seyircisiz oynama ve 2 milyon lira para cezası verildi. Böylece Futbol Federasyonu sorunu halletmiş oldu. (!)
Ertelenen maçlar 3 gün sonra başlayacak.
Sahalardaki şiddet böyle önlenmez! Futbol Federasyonu’nun yaptığı sadece “Aspirin tedavisi”... Baş ağrısı bir süreliğine geçecek... Ta ki yeni bir hakem dövülene kadar!
FİFA kokartlı yetenekli hakem Halit Umut Meler yediği dayakla, ülkemiz de futbol yönetimi olarak dünyaya rezil olmakla kaldı!
Tutuklanan saldırgan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca kısa bir süre sonra serbest bırakılırsa hiç kimse şaşırmasın!
Eski bir AKP milletvekili olan Faruk Koca’nın siyasi bağlantıları güçlü...
Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi bile onu:
“Faruk Başkanımız böyle biri değildi. Bir sağlık durumu mu oldu, ne oldu, bilmiyoruz” diyerek hararetle savundu.
Futbol Federasyonu geçen yıl Faruk Koca’ya “Fair Play” ödülü vermişti.
NOT: Halil Umut Meler, UEFA ve FİFA’nın değer verdiği, genç ve saygın bir hakemimiz. Saldırı nedeniyle moral çöküntüsüne uğrayıp hakemliği bırakmamasını dilerim. R.T.
GÜNÜN SÖZÜ
Günümüzde korkakları kahraman, çolakları pehlivan yaptılar!
