Özgür Özel kazanmadı!
Kılıçdaroğlu kaybetti!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesi Özgür Özel’in özgün, seçkin, beklenmedik, olağanüstü bir liderlik göstermesiyle olmadı. Özgür Özel’in bir liderlik elektriği, bir üstün karizması, bir değişim yaratma hikayesi henüz yok.
★★★
Fasulye ekersen.
Fasulye çıkar.
Gül dikersen.
Güller açar.
Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesi kendi yaptığından ve yapamadıklarından oldu. Kılıçdaroğlu’nun liderliği içeriden (CHP’nin kendi içinden) ve dışarıdan (ittifak kurduğu 6’lı masanın liderlerinden) sarsılmaya başlamıştı. Kılıçdaroğlu, son seçimleri de kaybedince liderliği güneş görmüş kar gibi erimeye başlamış ve CHP’de kilitlenme belirtileri iyice su yüzüne çıkmıştı.
★★★
Siyasetin de yasası var.
Kilitlenme çözüldü.
Kemal Kılıçdaroğlu’na bundan sonra; “İşte buyurun saha sizin, sahne size ait, varsa hünerinizi gösterin. Madem ki CHP delegesi sizi seçti, ben de artık bu partinin bir neferiyim, demokrasi mücadelesinin bir askeriyim, bana küsmek yakışmaz” demek kaldı.
★★★
Karamsarlık bulutları.
Güvensizlik bunalımları.
Dağılmaya gebedir.
CHP delegelerinin demokratik oyları ile Kemal Kılıçdaroğlu gönderilirken partisine 1 değil asılında 2 lider bıraktı.
Devir Özel’e oldu.
Arka planda:
Ekrem İmamoğlu var.
CHP’yi aslında önümüzdeki haftalarda, aylarda arka plandaki lider Ekrem İmamoğlu mu devir alacak?
Bu nasıl olacak?
100 yıllık partiyi ikinci 100 yıla taşıyacak 2 lider; birbiriyle mi yarışacaklar, biri öbürünün altını mı oyacak, yoksa “2 el 1 baş için” stratejisi mi sergileyecekler, göreceğiz.
★★★
Dürüstçe yorumlayalım.
Evet 4 yıl dolmak üzere; İstanbul’da sular kesilmedi, tramvaylar durmadı, çöpler toplandı ama henüz Ekrem İmamoğlu da seçkin, beklenmedik, olağanüstü bir liderlik karizması göstermiş değil. Dünya siyasetinde bir lider ancak “partisini muhalefetten alıp iktidara taşıdığı zaman” bir başarı öyküsü yazmış olabiliyor.
Ekrem İmamoğlu!
Henüz öyküsü yok.
İyi bir maratoncu(!)
CHP Kongresini yönetti, gece saat 04.00’ten sonra İstanbul’a döndü ve sabah saat 08.00’de İstanbul Maratonu’nun açılışını yaptı ve “Benim hiç uyumayacak motivasyonum var” diye öğündü.
★★★
Özgür Özel, kalıcı bir lider mi yoksa liderliği Ekrem İmamoğlu’na transfer edici bir enerji nakil hattı mı, bunu zaman gösterecek. Özgür Özel’in bu ülkenin insanlarının önüne bir ana fikir, bir büyük hedef, oyun değiştirecek bir yol göstericilik koyması gerekiyor ki, CHP beklenen liderini bulmuş olsun ve Türkiye’de çağ değişimi yaşansın.
Bir fikir!
Bir çağ doğurur.
Bir düşünce!
Bir ülkeyi kalkındırır.
Halk umutlandı.
Çağ değişimi bekliyor.
Halk şimdiki 21 yıllık iktidardan bıktı. Demokratik yoldan sallayıp indirecek bir yeni muhalefet rüzgarı görmek istiyor.
Hem de çok istiyor.
Bu istek piyango oldu.
Özgür Özel’e vurdu.
Sıra Tayyip Erdoğan’a geldi
CHP beklenen değişimi yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu gönderdi. Sıra AKP’nin lideri Tayyip Erdoğan’ı ve MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’yi göndermesine geldi. Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin başarısı, karşılarında zayıf bir ana muhalefetin olmasından geliyordu. Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli, kendi iktidarlarını “vatanseverlik- milliyetçilik” kendi iktidar oyunlarını, “projecilik- kalkınmacılık” diye yutturdular, gösterdiler, gösteriyorlar. İktidarın iki lideri; Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin değişemez oluşları kendi güçlerinden değil ana muhalefetin zayıflığından geliyor. Dün iktidar partisi AKP’nin eski Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, “CHP’de değişimin olmasına çok sevindiğini” açıkladı ve “AK Parti’de de motivasyon arttı. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere her yerde kesin kazanırız diyerek AK Parti’yi arkadaş kulübüne çevirmek isteyen kifayetsiz muhterislerin işi biraz daha zorlaştı” yorumunu yaptı. Kılıçdaroğlu gitti, sıra Tayyip Erdoğan da ve Devlet Bahçeli de...