'Özgürlük artık tüm müzisyenlerin karakteri'
Burak Demirsaran profesyonel spor hayatının üzücü biçimde sona ermesi ile müzik dünyasına adım attı. Bağımsız müzisyenler için vaha görevi gören plak firması OnAir Müzik’i kurdu. Türkiye alternatif müzik piyasasına Kurban, Direc-t gibi isimleri armağan etti. OnAir Müzik 22 yıl önce Tünel’de müzik stüdyosu başladığı serüvenine OnAir Sahne gibi farklı oluşumlarla büyüyerek devam ediyor. Burak Demirsaran ile şimdilerde yüzlerce bağımsız sanatçının albümlerini yayınladığı bu serüveni konuştuk.
Biraz başa dönelim, kendi hayatınızda müziğin vazgeçilmez olduğunu keşfettiğiniz an nasıldı?
Vazgeçilmez kelimesinden daha çok, bağlılık diyebilirim. Bu işi yapanların işlerine olan saygısı, özeni ve en önemlisi tutkusu, kariyerimde ki devamlılığın anahtarı gibi görünüyor.
Peki kariyerinizde OnAir Müzik’e giden yol?
Çok acıklı bir hayat hikayesinin kesişme anlarından birisi aslında. Yoğun ve yine çok tutkulu bir spor hayatının üzücü bir şekilde son bulmasıyla, neredeyse 180 derece değişen bir hayat döngüsü. Başlangıç noktası olarak kabul edilebilir. Devam eden süreçte ise her zaman koşturma, yeni arayışlar ve bu arayışlardaki son bulmayışlar.
OnAir Müzik ne zaman kuruldu ve mottonuz nedir?
Temelleri 1998 yılında Tünel’de basit bir prova stüdyosu ile atılan, 2003 yılının sonlarında ilk albümleri Kurban – Sert ve Direc-t Rus Kozmonotları olan şirket, takip eden zamanda neredeyse tamamı alternatif müzikten oluşan yaklaşık 60 albüm 100 civarı da single ve EP ile ciddi bir süreklilik sağladı. Müzikal zenginlik ve farklılıklar OnAir’in yayın hayatındaki en temel kaynağı.
Bağımsız müzisyenler için bir çatı olan OnAir Müzik’ten OnAir Sahne’ye nasıl bir geçiş oldu? Hangi ihtiyaçlarla kuruldu Sahne?
Aslında bir geçişten çok farklı bir yapılanma da denebilir. Zira Onair Müzik’de hali hazırda yeni albümler üretiyor. Onair Sahne ise çok farklı bir yapı, farklı bir fikir. Özgürlüğün vazgeçilmez olabildiği belki de dünyadaki tek örnek. Bağımsız özgürce müzik yapabilme ihtiyacı bu fikrin en temel dayanaklarından birisi.
DİJİTAL PLATFORMLAR BİR ANLAMDA ÖZGÜRLÜK ALANI
OnAir Müzik ve Sahne’nin bir parçası olabilmek için nasıl bir yol izlemek lazım? Şu an bulunduğunuz noktayı nasıl görüyorsunuz.
Çok fazla prosedür ve yorucu işlemlerimiz yok. İletişim kanallarımız ve sosyal medya hesaplarımız üzerinden hem bilgi alabilir hem de başvuru yapılabilir. Bu anlamda yaklaşık 1,5 yıldan beri yeryüzüne çıkardığımız 100 civarı şarkı mevcut. Her biri çok değerli. Çok kendine has. Sistem olarak bir kimliğe sahip olduğumuzu düşünüyorum. Organik olarak birbirine bağlı son derece samimi ve istekli bir gruba sahibiz. Bu yapının oluşması için emeği geçen herkesi, katılımcı olan herkesi çok önemsiyoruz ve duygulanıyoruz. Klişe olarak söylemiyorum ama. OnAir Sahne bu yönde çok büyük ve güçlü bir aile olarak genişlemeye devam ediyor.
Sizin karar verirken ki kriterleriniz neler peki?
Kendine ait olmak.
Dijital platformlar bir yandan özgürlük alanı mı?
Bir anlamda evet.
DİLEDİĞİNCE MÜZİK YAPABİLMEK EN BÜYÜK AVANTAJ
Araştırmalar dünyada bağımsız müzik firma ve sanatçılarının son iki yılda hızla arttığını ve pazarda ticari olarak daha güçlendiklerini gösteriyor. Siz nasıl yorumluyorsunuz bunu?
Müziğe endüstri anlamını yüklemeye başladığımızdan beri süregelen sıkıcı yatırımlar, bağlayıcı, yorucu uzun süreli sözleşmeler, ciddi ticari kaygılar, müziği olması gereken duygu yoğunluğundan uzakta tuttu hep. Oysaki müzik ruhun gıdası idi sadece. Gıda kelimesini doğru kullanan müzisyenlerin yıllar süren arayışlarının sonucudur dijital platformlar. Her şey çok mantıklı görünüyor bu dünyada. Özgürlük artık tüm müzisyenlerin karakteri. Daha savunulabilir, daha eğlenceli, daha temel ve daha birçok şey bu bağımsızlığın altında anlam bulabilir.
Peki dijital platformların bağımsız müzisyenler için avantaj ve dezavantajlarını sorsak?
Dilediğince müzik yapabilmek en büyük avantaj. Sizi anlamayan prodüktörlerle herhangi bir konuda dahi birilerini ikna etme zorunluluğunuz yok. İsteğimiz, olabildiğiniz en saf ve yoğun haliyle yaşayabilmeniz. Bize göre bu bir avantaj. Bunun yanında, teknik yeterlilik gelişim ve tecrübelerden faydalanma gibi konularda çok dikkatli olmak gerek.
Biraz da sizden müzisyenler için birkaç sihirli öneri alalım. Yeni başlayanlar için neler söylersiniz?
Teknik gelişimleri takip etmeyi bırakmadan, kendi iç sesleri ile müzik yapmalarını tavsiye ederim. Önemli olan farklılığı en gerçekçi şekilde kayıt edebilmek. Birileri beğensin diye değil, müzik adına bir şeyler ortaya koyabilmek gerekli. Tabi ki bunun tek yolu da çok çalışmak. Sadece müzik olarak değil, her şey için çok çalışmak zorundayız. Sonunda başaracağız. Ve bu da en değerli kelimemiz olmalı. Başarmaktan ve bu duygudan asla vazgeçemeyiz.
OnAir Müzik ve Sahne’nin geleceğe dair projeleri neler?
Öncelikle gelecekte kalabilmek. Sistemi daha sağlıklı hale getirebilmek. Sistemin fayda oranını artırabilmek. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Yavaş gibi görünse de her türlü yeniliği kendi dinamiklerimiz içerisinde halletmeliyiz. Eğitim projeleri, genişleme çalışmaları, teknik çözümler öncelikli hedefimiz.
[old_news_related_template title="Karantina Söyleşileri | Ayça Varlıer: 2020 insanlık için bir dönüm noktası" desc="Corona virüsü salgını nedeniyle iki aydır Muğla’da kalan oyuncu Ayça Varlıer, Sözcü TV'ye konuştu. 2020'nin insanlık için bir dönüm noktası olduğunu düşünen Varlıer, 'Dünya bize bir yakarışta bulundu. Avustralya yandı, salgın oldu, depremler oldu... Dünya bizi bir silkelemeye başladı. Biz birlik olursak dünya yaşayacak, o yüzden de 2020 çok önemli! Bu bireysel sorumluluklarımızı yerine getirirsek, umarım kolektif bilinç de çığ gibi büyür'' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/05/31/iecrop/ayca-varlier_16_9_1590922184.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/karantina-soylesileri-ayca-varlier-2020-insanlik-icin-bir-donum-noktasi/"]