Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Katoliklerin ruhani lideri Papa Fransuva’ya gönderdiği mektubu defalarca okudum ve insancıl bir dille, şefkatli bir ifadeyle yazılmış mektubu çok iyi buldum.

Erdoğan mektubunda “Öldürmenin tüm Semavi dinlerce haram kılındığı bilincine sahip olan insanlık, Gazze’de uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun çiğnenmesine daha fazla müsaade etmemelidir. Savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneler, okullar, camiler, kiliselerin bilerek bombalanması karşısında seslerini yükseltmelidir!” diyor.

Her aklı başında insan bu sözlere katılır.

Gerçekten İsrail’in, savunmasız Gazzelileri aylardır acımasızca bombalaması ve 33 bini aşkın masum insanı katletmesi uygarlık dışı bir olaydır.

Erdoğan’ın, Papa’ya gönderdiği mektupta ortak insani değerlere ve dünya barışına hizmet etme gayesiyle Vatikan’la iş birliğini daha da güçlendirmeye hazır oldukları mesajını veren ifadeleri iyi niyetli ve insancıldır.

★★★

“Öldürmenin tüm Semavi dinlerce haram kılındığı bilincine sahip insanlık” diyerek şefkatli ifadeler kullanan Erdoğan’ın, Türkiye cezaevlerinde ölümü bekleyen emekli komutanlara karşı tutumu insanı şaşırtıyor.

“Cumhurbaşkanı’nın aynı şefkati, yaşları 80’i aşan komutanlara karşı da göstermesi gerekmez mi?” diye düşünmeden edemiyoruz!

Emekli generallerden dördü halen cezaevlerindeki hücrelerinde, biri ise geçirdiği ölümcül kriz nedeniyle kaldırıldığı hastanede yatıyor.

Koğuşun kapısında çok sayıda jandarma bekletilen 84 yaşındaki emekli Orgeneral Çetin Doğan için kalp ve damar hastalıklarının yanı sıra Adli Tıp Kurumu tarafından verilen “Kocama hali raporu” da var.

Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, “Çetin Paşa’nın sağlık durumu hakkındaki Adli Tıp Raporu bir yıldır Cumhurbaşkanı’nın imzasını bekliyor!” diyor.

Çetin Paşa’nın eşi Nilgül Doğan “Bakıma ihtiyacı olan eşimi tekrar cezaevindeki tek kişilik odaya kapatmak, ona idam cezası vermek ve hücresinde infaz etmek anlamına gelir!” diyor.

Hayatları tehlikede olan ve Adli Tıp Kurumu’nun “Cezaevinde kalamazlar” raporu verdiği diğer hükümlü komutanlar şunlar:

Fevzi Türkeri (84)

Temel Özkaynak (80)

Yıldırım Türker (80)

Erol Özkasnak (79)

Petrol bulduk ama yetersiz! 

Otuz-kırk yıldır, özellikle seçimlerden önce, zengin ve kaliteli petrol bulduğumuz haberleri pompalanıyor.

O kadar petrol bulsak, zengin bir ülke oluruz ama bu işte bir terslik var ki fakirlikten kurtulamıyoruz!

Ayrıca, dünyanın en pahalı benzinini biz kullanıyoruz!

İşin gerçeği şu: Evet, petrol buluyoruz ama çok yetersiz!

Bunca yıldır bulduğumuz petrol ve doğalgaz Türkiye’nin toplam ihtiyacının çok küçük bir kısmını karşılıyor!

Son olarak Şırnak Gabar’dan gelen haberler yüzümüzü biraz güldürdü.

33 kuyuda günlük 40 bin varil petrol üretimine ulaşıldı.

Bu gayet tabii ki iyi ve umut verici ama halkı aldatmamak lazım!

Bulduğumuz petrol tüm tüketimimizin yanında devede kulak ve dışa bağımlılıktan kurtarmaktan çok uzak!

TEBESSÜM

Başbakan ve gazeteci... 

9 yıl önce kaybettiğimiz rahmetli üstat Bedii Faik’ten bir anı:

“Demokrat Parti döneminde (1950’li yıllarda) Dünya Gazetesi’nin sahibi Bedii Faik, iktidara muhalif yazılar kaleme alınca, Başbakan Menderes’in emriyle avukatları ona “Senin yazdıklarına kıçımızı siliyoruz!” diye bir telgraf gönderirler. Bedii Faik ertesi gün köşesinde şu cevabı verir:

“Çok memnun oldum. Hiç olmazsa kıçınız akıllanır!”

Peki, sonra ne olur?

Bir rivayete göre Menderes “Aman susun, biz kaşındık!” der.

GÜNÜN SÖZÜ

,Gücünü yitirmeye gör, o zaman dostlarının yok  olduğunu görürsün!