Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta içinde hâkim ve savcılara hitap ederken şunları söyledi:

“Adaleti sağlayan sizlersiniz...

Sosyal medyada cübbe giyip ahkâm kesenler asla referansınız olamaz...

Adaletin ölçüsü, sosyal medyadaki tepkiler değil, kanundur, nizamdır, maşeri vicdandır...

Kararınızı verirken kimsenin sizi yönlendirmesine müsaade etmeyin...

Parayı pulu her zaman bulursunuz ama...

Hak ve hukuk bulunmaz.”

★★★

Erdoğan’ın bu sözleri gerçekten güzel... Hak ve hukuk arayan herkesin altına imza atacağı ifadeler bunlar... Ancak...

Ülkemizdeki uygulamalar, bu ifadelerle çelişmiyor mu?

Günümüz Türkiye’sinde yargı siyasallaşmış durumda değil mi?

Hâkimler ve savcılar, iktidarın yakından ilgilendiği davalarda bağımsız karar verebiliyorlar mı?

“Hâkimler Savcılar Kurulu” iktidarın tasvip etmediği kararlar veren hâkimleri hemen başka illere sürgün ederek cezalandırmıyor mu?

Anayasa Mahkemesi kararlarını bile dinlemeyen yerel hâkimler yok mu?

AİHM kararlarının uygulanmadığı Türkiye’de Batı’daki itibarımızın çöktüğü bilinen bir gerçek!

★★★

Yargıya güven nasihatle, tavsiyeyle sağlanmaz!

Yargıya güvenin sağlanabilmesi, bağımsız, tarafsız ve âdil bir yargı sisteminin oluşturulmasına bağlıdır, lâfla olmaz!

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Türkiye olarak yıllar önce imza atmıştık. Fakat bunu kabul etmemiz adalet için yeterli mi? Değil tabii ki...

Önemli olan sözleşmenin uygulanmasıdır.

Haksız, keyfi, uzun tutuklu yargılamalar bitmeden ülkede adalet sağlanamaz!

★★★

Montaj bir video bahane edilerek, olmadık bir suçla tutuklanan Merdan Yanardağ 32 gündür Silivri zindanında yatıyor.

Oysa pekâlâ tutuksuz yargılanabilirdi, fakat...

Amacın, Merdan Yanardağ gibi sert muhalefet yapan gazetecilere, yazarlara ve TV yorumcularına gözdağı vermek olduğu anlaşılıyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına rağmen Osman Kavala, Selahattin Demirtaş neden hâlâ hapiste tutuluyor?

76 binden fazla seçmenden oy alarak milletvekili seçilen Can Atalay’ın cezaevinden çıkarılmaması yasalara ve seçmenin iradesine aykırı değil mi?

Bir de hâlâ Avrupa Birliği hayal edenler var! Bu hukuksuzlukla bizi aralarına almaları mümkün mü?

Utanmaz bir Rus siyasetçi!


Rusya ile aramız iyi mi?

Biz iyi olduğunu sanıyoruz ama durum karışık!

Birleşik Rusya Partisi ve Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’nın üyesi Pyotr Tolstoy’un, Türkiye’yi hedef alan sözleri bir utanmazlık örneği!

Putin’e yakınlığıyla bilinen Pyotr Tolstoy, Rossiya-1 Televizyonu’ndaki bir programda Rusya’nın Karadeniz üzerindeki hâkimiyetini savundu...

Tolstoy, sunucu Olga Skabeyeva’nın “Peki, Türkiye ile savaşmaya hazır mıyız?” şeklindeki sorusuna:

“Biz ilk önce Ukrayna’daki işimizi bitireceğiz. Daha sonra İstanbul ve Çanakkale boğazlarını vuracağız!” cevabını verdi.

Ağır bir tehdit bu ama bizim Dışişleri’nden o düşmanca sözlere bir tepki duymadık!

TEBESSÜM

Amerika’dan mektup...


Temel’e Amerika’daki arkadaşı:

“Burada özgürlük var. İnsanlar ABD Başkanı’na  ‘Faşist Biden, alçak Biden’ diye bağırabiliyor ve hiç kimse yargılanmıyor, haliyle ceza da alan yok.  Çünkü Amerika’da demokrasi var.” diye mektup yazmış.

Temel altta kalır mı? Hemen şu cevabı yollamış:

“Ne olacak yani? Ben de burada istersem ‘Faşist Biden, alçak Biden’ diyen bağırırım,  hakkımda dava bile açılmaz. Türkiye’de demokrasi var azizim.”

GÜNÜN SÖZÜ

Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak gerekir.