Geçtiğimiz günlerde basına ve sosyal medyaya Pozantı’daki kamp alanından bazı kişilerin belediye tarafından kovulması gündeme gelmişti.
“Kovulması” diyorum çünkü haber bazı haber verenler tarafından böyle lanse edilmişti.
İddialara göre kamp alanında çadır kuran kişiler Pozantı Belediye Başkanı Ali Avan tarafından kovulmuşlardı.
Her ne kadar ilk başta garipsesem de tam olayı anlamaya çalıştım ve Pozantı Belediye Başkanı Ali Avan’ın da açıklamalarını dinledim.
Bu arada haberlere yapılan bir dolu yorumları da okudum.
Okuduğum, anladığım ve bilgilendiğim kadarıyla ben burada Pozantı Belediye Başkanı Ali Avan’a hak verdim.
Çünkü, aslında Belediye Başkanı Avan’ın kamp yerinde çadır kurmalarını istemediği kişilerin, çevrede sıkıntı yaratan kişiler olduğu hatta çeşitli suç olaylarına karışmalarıyla tanınan Cono aşiretine mensup kişiler olduğu söyleniyordu.
Bu aşiretin ne kadar tehlikeli olduğunu belki çoğu kişi bilmez ama biz Adanalı eski gazeteciler, eski adliye polis muhabirleri onları çok iyi tanır ve ne kadar tehlikeli olabileceklerini, gittikleri yerde huzursuzluğa neden olacaklarını bilir.
Bu yüzden Başkan Ali Avan’a yapılan eleştirileri haksız buldum ve kendisini bu konuda kendimce içten içe destekledim.
Ama…
Aynı Pozantı Belediye Başkanı Ali Avan, bu kez Büyükşehir belediye Meclisi toplantısında öyle bir laf etti ki, akıl alır gibi değil.
Sayın Avan, her konuda olduğu gibi Pozantının ve Pozantılıların da sesinin duyurulmasında birinci güç olan basına karşı çok ağır bir ifade kullandı dedi ki; “Gazeteciler bayramdan önce benden para istediler onun için bu kampçılar meselesinde aleyhimde yazdılar” dedi.
İşte bu olmadı!
Kim para istemiş?
Nere istemiş?
Ne için istemiş?
Ne kadar istemiş?
Bunlar açıklanmadan, bütün gazetecileri töhmet altına bırakmak bir siyasi partiden seçilmiş belediye başkanına hiç yakışmadı.
Her ne kadar ben belediye başkanının sürçü lisan ettiğine inanıyor ve bu durumu düzeltmeye çalışacağı kanaatini taşısam da Ali Avan’ı bu konuda çok yanlış buldum.
Şimdi ben de desem ki, “Belediye başkanları rüşvet alıyor” desem olur mu?
Bütün belediye başkanlarını zan altında bırakabilir miyim?
Olmaz.
Nitekim gazeteciler de buna tepki gösterdi ve benim de yönetiminde bulunduğum Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir bir açıklama yaparak Ali Avan’ı kınadı:
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkan Vekili ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) Başkanı Cafer Esendemir, Pozantı Belediye Başkanı Ali Avan’ın, Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin Haziran ayı ilk oturumunda yaptığı konuşmada; bazı gazetecilere yönelik iddialarını ve Adana basını hakkında kullandığı ifadeleri sert sözlerle eleştirerek, “Elinde ispatı olmadığı sürece hiç kimse gazetecileri zan altında bırakamaz” dedi.
Başkan Avan’ın “Benim Adana basını ile ne işim var?” şeklindeki ifadesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Esendemir, “Pozantı, Adana’nın bir ilçesidir. Bölgenin kalkınmasında, tanıtımında Adana basınının rolü büyüktür. Bu şekilde ayrıştırıcı, dışlayıcı bir dil kullanmak ne doğru, ne de yerindedir” diye konuştu.
Bazı gazetecilerin bayram öncesinde açıkça para istediği yönündeki iddialara da değinen Esendemir, şu ifadeleri kullandı: “Eğer gerçekten bir kişi ya da kişiler Başkan’dan açıktan para istemişse, bunun yeri kamuoyunu zan altında bırakacak belirsiz açıklamalar değil, somut belgeler ve açık ifşalardır. Aksi halde, bu tür genel geçer ithamlar tüm basın camiasını zan altında bırakır. Bu da gazetecilik mesleğine yapılan büyük bir haksızlıktır, kabul edilemez.”
Basın kuruluşlarının bayram dönemlerinde yerel yönetimlerden ilan/reklam talebinde bulunmasının gayet olağan olduğunu vurgulayan Esendemir, “İlan desteği istemekle para istemek arasında büyük fark vardır. Bunu bilerek karıştırmak, algı yaratmak doğru değildir. Eğer talep edilen bir bayram ilanıysa, bu gazetecilik mesleğinin doğası gereğidir. Belediyeler, basına destek olmak zorundadır. Ayrıca Başkan, sürekli Adana Büyükşehir Belediyesi’nden destek isteyen biri olarak, ‘Adana basını ile ne işim olur’ dememelidir. Keşke bu sözleri, seçim zamanında söyleseydi meslektaşlarımız da ona göre davranırdı” şeklinde konuştu.
TGF Başkan Vekili Esendemir son olarak şunları söyledi: “Gazetecileri hedef göstermek, mesleğe gölge düşürmek kimseye fayda sağlamaz. Eğer bireysel olarak bir yanlış varsa, bunu isim vererek açıklayın, takdir edelim. Aksi takdirde bu tür genellemelerle ne kamuoyunu ne de gazetecileri kandıramazsınız. Meslek onurumuzu hedef alan her türlü söylemin karşısında olacağımızı herkes bilmeli. Dün olduğu gibi bugün de meslektaşlarımızın onurunu korumak için el ele verip kenetlendiğimizin ve her ortamda dağ gibi dimdik durduğumuzun bilinmesini isteriz.”
Evet, basına ve basın özgürlüğüne karşı yapılan her türlü haksızlık ve baskılara karşı her zaman dik ve omurgalı duruşundan taviz vermemesi ile tanınan ve bu yönüyle meslektaşları tarafından her daim takdir edilen Cafer Esendemir başkanın bu sert ifadelerinde de görüldüğü gibi Pozantı Belediye Başkanı bir talihsiz söylemde bulunmuştur.
Bir an önce ya kendisinden para isteyenleri, ne için ve ne kadar istediklerini açıklamalı ya da basın mensuplarından özür dilemelidir!...