İki takım tekeline dönüştürülen ligimizin 19. haftasında yine kısır bir savaşın ortasında kaldık. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin seviyeyi her hafta yerlere indirdiği bu kavga ortamında birileri çığırtkanlığa devam ederken hiç akla gelmeyecek bir isim ortaya çıktı: Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar.

Uçar basın toplantısındaki eleştirisiyle herkesin aklından geçen ancak söylemeye cesaret edemediği, bu iki kulübün yarattığı rahatsızlığı dile getiren sürpriz bir isim oldu. 

Malum konu üzerine dün Recep Uçar hocayı aradım... Önce hal hatır konuştuk, sonra böyle bir çıkış yapmaya ne zaman karar verdiğini sordum. Hoca soruyu iki şekilde cevapladı:

1- Basın toplantısında gelen soru üzerine konuştuğunu, bu konuşmanın planlı olmadığını ancak kimsenin bakmadığı tarafı da dile getirmek istediğini söyledi. 

2- Tamamen daha önce de içinden geçirdiği şeyleri konuştuğunu ve bunların Fenerbahçe maçına özel bir sitem olmadığını üzerine basa basa tekrarladı. 

***

Recep Hoca Galatasaray ve Fenerbahçe üzerinden aslında tüm futbol kamuoyunu bir nebze de olsa uyandıran o sitemkar konuşmasının bu kadar gündem olacağını kendisi de tahmin etmemiş. 

Ancak sessiz bir çığlığı da harekete geçirdiği kesin. Ligin kalan 17 takımına sanki hiç yokmuşcasına davranan Galatasaray-Fenerbahçe hegemonyasına birinin ses yükseltmesi gerekiyordu. 

İki takımın yarattığı şey şampiyonluk yarışından çok başka bir yarışa dönüştü. (Ne yarışı olduğunu anladınız)

Filler tepişiyor, altlar eziliyor artık. Birinin bunu kamuoyunun yüzüne çarpması gerekiyordu. Recep Uçar'a bunu sağladığı için kendi nazarımda teşekkür ettim.

***

19 haftanın sonunda artık gazete manşetleri de Uçar'ın verdiği bu dip dalga ile olayı 'Ne yapıyorsunuz siz! Bıktık kavganızdan' moduna aldı şükürler olsun. 

Bu tepki yeterli olacak mı? Elbette hayır. Ligin boyu kısaldıkça bu seviyesiz demeç savaşları daha da büyüyecek. 

İşin komik tarafı ne biliyor musunuz; bu savaşı çıkaranlar dışarıda yüz yüze geldiklerinde Pamuk Prenses gibi oluyorlar. O zaman sizin derdiniz başka... Mikrofonlar önünde birbirlerine sözüm ona 'kapak' yapanlar, kendi aralarında ne kadar da efendi oluyorlar. 

***

Acun Ilıcalı ve İbrahim Hatipoğlu mesela... Mesajlarda samimiyken, mesajlar ortaya çıkınca samimiyetsizleştiler değil mi? 

Bu kavgadan 'haz' duyan taraftarlara zaten izah edecek bir şey yok... Onlar bu kaos olmadan yaşayamaz zaten.

Ben Recep hoca gibi 'hicap' duyanlara söylüyorum... Sakın bu illüzyonun bir parçası haline gelmeyin. Her Galatasaray maçından sonra Fenerbahçe açıklaması, her Fenerbahçe maçından sonra Galatasaray açıklaması için alarm kuranların değirmenine su taşımayın.

Bunlar 'pastanın büyük dilimini sen yedin, küçüğü bana kaldı' kavgası yapıyorlar. Siz bir de o pastadan 1 dilim bile alamadan eline vurulan 17 takımı düşünün.