Sevgili okurlarım, New York adı Türk kamuoyunda son günlerde sıkça geçmeye başladı.
Önce New York’ta yapılan son Birleşmiş Milletler toplantısında...
Bizim dünya liderimiz de o toplantıya katıldı ve kürsüye çıkıp İsrail’i kınayan bir nutuk okudu.
Nutuk gerçi Türkçe idi ama okuyacağı metin BM görevlilerine önceden dağıtılmıştı.
Anında İngilizceye çevriliyordu.
Anlayan anladı!
★★★
Aynı günlerde New York bir kez daha Türk kamuoyunun gündemine oturdu.
BM toplantısına katılan bizim Recep Bey ‘muhteşem’ bir iş başarmış ve kendisine bir konvoy ayarlatmıştı.
Yüzlerce araçtan oluşan ve Recep Tayyip’in büyük boy posterleriyle donatılmış olan bu araç konvoyu New York caddelerinde günlerce tur attı ve onun tanıtımını (!) yaptı.
Bu gösteride rol verilen şirketlere ve araç sahiplerine muazzam paralar ödendi.
Bu ödemelerin bütçenin hangi faslından yapıldığını ya da örtülü ödenek parasından olup olmadığını bilen yok!
★★★
New York dünden beri yine Türkiye’nin gündeminde...
Ama ders konumuz bu kez farklı!
Şimdi gündemde, New York’un Türkiye’den rüşvet aldığı iddia edilen belediye başkanı Eric Adams var.
Bu makam ABD’de çok büyük ve önemli. O büyük metropolü kadrosuyla birlikte Adams yönetiyor.
Meğer Adams da ‘rüşvetçi’ imiş.
Türkevi’ne iskan izni verilmesi için bizimkilerden açıkça rüşvet almış.
Başsavcılık günün birinde kendisi hakkında soruşturma başlatmış ve bizdeki deyimiyle iddianame hazırlamış.
Kopyası dün bizim bazı medya kuruluşlarında yayınlandı.
★★★
Evet, bizim uyanıklar New York’un en değerli yerindeki Türkevi’ne ruhsat alabilmek için rüşvet mekanizmasını çalıştırmışlar.
Bu amaçla bir Türk diplomatla beş Türk iş insanı devreye sokulmuş ve başkan Eric Adams’a kesenin ağzı böylece açılmış olmuş.
İddianamede diplomatın ve iş insanlarının isimleri verilmiyor.
İsimleri ‘iş insanı 1, iş insanı 2’ falan diye geçiyor.
Savcılık belgesini okurken aklıma geldi, bunlar Türkiye’deki beşli çeteler falan olmasın!
★★★
Belediye Başkanı ayrıca çeşitli zamanlarda Türkiye gezilerine çıkarılmış, faturaları devlet parasından ödenmiş, THY kendisine önemli ayrıcalıklar sağlamış. Adamın bütün yurt dışı gezilerini THY ücretsiz karşılamış, otel faturaları da bizim ceplerden karşılanmış.
Eric ne yapsın, böyle hoş bir ortamda ruhsatları verivermiş!
★★★
Sevgili okurlarım, böylesine önemli bir konuda rüşvet iddialarının ABD’den bile gelmekte olması hem ilginçtir, hem de üzücüdür.
O iş insanları her kim ise böylesine rüşvetleri bizimkilerin izni ve bilgisi olmadan dağıtmaları mümkün müdür?
Rüşveti örgütlediği iddia edilen Türk diplomat kimdir?
Bu süreçte Eric Adams’a bizim ceplerimizden acaba kaç para rüşvet hortumlanmıştır?
★★★
Artık öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz ki!..
Recep Bey ABD gezisi nedeniyle gazetecilerin sözüm ona sorularını yanıtladı.
Size birinci elden bildiklerimi kısaca aktarıyım.
Soruların tamamı cumhurbaşkanlığı ekibi tarafından önceden hazırlanıp toplantıya katılan sözüm ona gazetecilerin eline tutuşturulmuştu.
Önce soru okunuyor, Recep Bey ise önceden hazırlanmış olan yanıtını önündeki kağıtlardan okuyordu!
Bunu hep yapıyor.
Yakışık almıyor, yapanları ve yaptıranları küçük düşürüyor ama bu durum onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Onun için önemli olan kameraların karşısında konuşmuş olmak!..
Hazır söz New York’tan açılmışken burada iki gün önce sözünü ettiğim bir konuya yeniden değineyim.
New York caddelerinde düzenlenen kiralık araç konvoyları!
Birlemiş Milletler’deki o toplantıya 86 ülke katılmıştı.
Acaba hangisinin aklına caddelere propaganda konvoyu düzmek gelmişti?
Hiçbirinin!
Hangisi bu konvoy işine milyonlarca dolar harcamıştı?
Hiçbiri!
Bizimkiler artık devlet terbiyesini, devlet ciddiyetini falan iyice unuttu.
Devletin ve milletin paraları artık konvoylarla çarçur ediliyor, taa New York’ta rüşvete bile hortumlanıyor.
Yazık oluyor, hem de çok ayıp oluyor ama umursayan kim!