Ceviz sepeti silkelenince; bir daralma, sıkışma, alan açılma başlar. Cevizler arasında gözle görünmeyen boşluklar kapanır, ceviz cevize yaklaşır, yapışır. En üstten başlayarak en alta kadar cevizler sıklaşır.

Bakarsın!

Sepette yer açılmış.

Bir daha silkelersin.

Sepet iyice ferahlar.

★★★

Ceviz sepeti silkelenir, dut ağacı ise sallanır. Ağaca çıkanın kol gücüyle yüklenmesi sonunda dutlar, tutundukları dal diplerinden hızla koparlar ve altta serilmiş beyaz çarşafların üzerine yağmur damlaları misali düşerler.

Salla düşecekler.

★★★

Meydanlar beyaz çarşaf oldu; binlerce yurttaş emekli, çalışan, genç, ihtiyar, kadın erkek, oğul baba, kız anne meydanlara doldu ve “salla düşecekler günleri” başladı. Muhalefet partisi CHP’nin önceki gün Ankara’da Tandoğan meydanında yaptığı “Yurttaş Sesleniyor. Hakkımızı Alacağız Mitingi” derin narkozlu uykudan uyanan halk kitlelerinin, “dut ağacı sallamasına” benziyordu.

★★★

Dallar “yeter” dedi.

Taşımak nafile.

Boş yere.

Zaman kaybı.

Tandoğan Meydanı; “Gel buraya. Hesap ver. Geçinemiyoruz. Hükümet istifa” sesleriyle inledi.

★★★

Çok yediler.

Yedirdiler.

Beslediler.

Beslendiler.

Devleti!

Parti devletine!

Kanunu!

Parti kanuna!

Savcıyı!

Parti savcısına.

★★★

Yargıcı!

Parti yargıcına.

Polisi!

Parti polisine.

Orduyu!

Parti ordusuna.

Bütçeyi!

Parti bütçesine.

Kamu bankasını!

Parti Bankasına.

Basını!

Parti basınına.

Dini!

Parti dinine.

★★★

Valiyi!

Parti valisine.

Kaymakamı!

Parti kaymakamına.

Müftüyü!

Parti müftüsüne.

İmamı!

Parti imamına.

Tarikatı!

Parti tarikatına.

Hastaneyi!

Parti hastanesine.

★★★

Üniversiteyi!

Parti üniversitesine.

İhale kanunu!

Parti kumbarasına.

TUİK’i!

Parti istatistikçisine.

HSK’yı!

Parti kuruluna.

TRT’yi!

Parti televizyonuna.

Meclis’i!

Parti Meclisine.

Milletvekilini!

Altın kaçakçısına.

Bütün Vatanı!

Babalarından kalma çiftliğe dönüştürüp parti vatanına çevirdiler.

★★★

Vatanın parti çiftliğine dönüştürülmesinin sonucunda yüksek, yapışkan, derin ekonomik kriz patladı. En yoksul ile en zengin arasındaki fark 23 kata çıktı. Türkiye dış para sahiplerine yüksek faiz vererek soydurulan ülke olmaktan kurtulamadı. 85 milyon nüfuslu Türkiye’de 65 milyon insan açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edildi. Haksızlığa uğradıklarına inanmış milyonlarca insan, karşılığını alacaklarına inandıkları için meydanları, boş tencerelerini de yanında alıp getirerek dolduruyor.

Dut ağacı sallanıyor.

Sallayın, düşecekler.

★★★

Yeter ki, dut sallanıp dutlar düştükten sonra bu ağacın altında yaşayan 85 milyon insanın; “Seçimle getiririm. Seçimle gönderirim” kararlı duruşuna muhalefet partisi CHP’nin inandırıcı, güvenilir, çare olacak çözümleri söyleyebilmesidir.

Sallayın düşecekler.

Söyleyin!

Kitleler size sarılacaklar.

★★★

Ülkeyi kurtaracağız.

İşte yapacaklarımız.

İşte kaynaklarımız.

İşte kadromuz.

Yoksulluğu yeneceğiz. Fırsat eşitliğini getireceğiz. Torpili, kayırmacılığı, devlet yiyiciliğini bitireceğiz. Politikayı zenginleşme, hısım akraba kayırma çürümüşlüğünden kurtaracağız. Sosyal devleti dirilteceğiz. 

Suriye sorununu çözeceğiz. Türk-Kürt ayrımcılığını tarihe gömeceğiz.

Her bir soruna.

Her bir çözüm.

İşte yapacaklarımız.

İşte kaynaklarımız.

İşte kadromuz.

“Umutla, sabırla, kararlılıkla ülkeyi yönetmeye hazırız” diyerek sallayın iktidarı, düşecekler.

Karanlık!

NARİN cinayeti davası bitti. Amca’ya, Anne’ye, Ağabey’e iştirak halinde kasten öldürmekten “ağırlaştırılmış ömür boyu hapis” verildi. İtirafçı, 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı. Narin’in “neyi gördüğü için öldürüldüğü” karanlıkta kaldı.

Nerdeyse toplumun bugünü ile yarınını ilgilendiren bütün olaylarda hep bir karanlık nokta kalıyor. Meclis Çocuk Hakları Komisyonu’nun 10 üyesinin; “Avanta Kokulu Gezi”ye çıkarma kararında: 5 AKP’li milletvekili; Başkan Radiye Sezer Katırcıoğlu, Bursa Milletvekili Mustafa Yavuz, Diyarbakır Milletvekili Mehmet S.Yaz, Yalova Milletvekili Meliha Akyol, İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, CHP Malatya Milletvekili Mahmut Tanal, CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, İYİ Parti Gaziantep Milletvekili M. Mustafa Gürban, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Kunt Ayan ve Bağımsız Isparta Milletvekili Basri Sönmez; “çocuklarımızın sosyal medyaya giriş yaşı kaç olsun” sorusunun cevabını bulmak için heyet halinde Japonya’dan başlamak üzere gezilecek, görülecek belli başlı ülkelere gidip inceleme kararı almışlardı.  Japonya’ya 5 milletvekili yanlarına 2 bürokrat alıp gitseler; uçak parası, otel parası 5 günlük 1.000.000 TL tutuyor.

Oysa hangi ülke çocuklarına kaç yaşında sosyal medyaya giriş izni veriyor bilgisi internetten oturduğun yerde herkesin bulacağı bir bilgi.…Nitekim dün bir okurum bu bilgiyi bulmuş bana gönderdi.Japonya: Henüz bir yaş sınırı belirlememiş, tartışıyor. ABD, Avusturalya, İngiltere: 16 yaşın altı demiş. Almanya: Veli kararına bırakmış. Belçika,  Hollanda: Lise son sınıfa kadar yasaklamış. Norveç: 13 yaş sınırı getirmiş.  Fransa: 15 diyormuş. Mısır, İran, Hindistan, Brezilya, Çin: Yaşı ne olursa olsun yasak kararı almış.

El altında hemen bulunacak bu bilgiler için bizim Meclis’in koskoca komisyonu 5 günü 1.000.000 TL’ye mal olacak geziler düzenliyor. Çünkü para halktan çıkacak. Bu 10 milletvekilinden 2’si; CHP’li Mahmut Tanal ile CHP’li Rıfat Nalbantoğlu, “Biz o geziye gitmeyeceğiz” diye açıklama yaptılar. Diğerleri susuyor.

Karanlıkta kalmasın diye yeniden yazdım, bilginiz olsun.