İsveç Kralı 12. Şarl, 3 asır önce Poltava Kalesi’ni almak için Rus Çarı Deli Petro’ya savaş açtı. Ruslara yenilince, Osmanlı’ya sığındı. Belgrad’dan Kahire’ye uzanan Osmanlı topraklarının yönetilme sırrını araştırmaya koyuldu. Sarayın, vatandaştan gelen mektuplarla her dertten haberi olup, arabulucu gönderdiğini gördü. İsveççe karşılığı ‘ombudsman’ olan arabuluculuk sistemini 5 yıl sonra ülkesi İsveç’e dönünce kurumsallaştırdı. AKP, ‘Osmanlı mirası’ diye sık sık vurguladığı ombudsmanlığı, Kamu Denetçiliği Kurumu adıyla geri getirdi. Yüksek lisans tezi “Osmanlı’da Siyasal Sistemin Meşruluğu”, doktora tezi “Osmanlı’nın Son Döneminde Modern Ulus Devlete Yönelik Girişimler” olan MEB Yusuf Tekin’in, proje okul dayatması ombudsmana şikayet edildi.
KADROLAŞMA TESCİLİ
AKP’nin Kanun Hükmünde Kararname ile Yusuf Tekin’in MEB müsteşarı olduğu 2017’de çıkardığı proje okul projesini, bu kez sarayın atadığı ombudsman ilk kez hukuki açıdan inceledi. Tekin’in, ‘Kimsenin başına silah dayamıyoruz’ diyerek canla başla savunduğu proje okulların eğitimde ideolojik kadrolaşma projesi olduğu, AKP’nin atadığı ombudsmanın yazdığı raporla tescillendi. Ombudsmanlık makamını 4 ay önce Mehmet Akarca’ya bırakan, AKP eski milletvekili ve halen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, bu çarpıcı raporu 8 ay önce yazdı. Eski Adalet Bakanı, AKP Grup Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül’ün de kayınpederi olan Malkoç, damadı gibi İÜ hukuk mezunu, hukukçu.
HUKUKA AYKIRI
MEB’in proje okul ataması mağduru Diyarbakır-Bağlar Fatih Anadolu Lisesi kimya öğretmeni, MEB’i ombudsmana şikayet etti. Fen lisesine atanmak isteyen öğretmen, atanmadı. Malkoç, ‘Türkiye Ombudsmanı’ üvanıyla geçtiğimiz ağustosta yani 8 ay önce dosyayı aldı. Proje okullara öğretmen atama ve görevden alınmasını Kamu Denetçiliği Kanunu çerçevesinde inceledi. Öğretmen, hiçbir sebep belirtmeksizin atanmamıştı. AKP’nin, 652 sayılı sayılı KHK’nın 37. maddesine dayanarak, proje okullarına öğretmen ve müdürleri sadece bakan imzasıyla, sınavsız puansız, tabiri caizse bakan canı kimi nereye isterse oraya atamasını hukuka aykırı buldu.
ATAMA HÜKÜMSÜZ
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Malkoç imzalı bu rapor, Türkiye’deki 2 bin 153 proje okulu ve bu okullarda görevli 84 bin 604 öğretmenin atanma yöntemindeki hukuksuzlukları madde madde gözler önüne serdi. “MEB’in işleyiş, tutum ve davranışlarını insan haklarına dayalı, adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk açısından inceledik” diyen Malkoç, öğretmenlerin bir başka öğretmenle kıyaslanarak atanmasının mümkün olmadığını belirtti. “Bir an önce nesnel ve ölçülebilir kriterler oluşturup, usul ve esasları belirledikten sonra atama yapabileceği kanaatine varıldı. Somut kriter olmadığı için hukuki gerekçelerin tespiti de imkansız” diye not düştü.
YASADIŞI EYLEM
Halk diliyle, “Proje okullarına öğretmen atama adı altında, kadrolaşamazsın kardeşim” diyordu. MEB’in en temel görevlerinden birinin okullara öğretmen atamak olduğunu hatırlatarak, atamalarda hak ve hürriyetlere uygun standartlar belirlenmesini önerdi. “Eşitlik ancak emsaller arasında en uygunun seçilmesiyle sağlanır” diyerek anayasanın eşitlik ilkesine uyulup, MEB’den ölçülebilir atama şartları belirlenmesini istedi. MEB’in, temel atama esas ve usullerinden ayrıştırarak proje okullarına takdir yetkisi ile atama yapamayacağını vurguladı. Objektiflik çağrısıyla, “Nesnel ve ölçülebilir kriterler, usuller belirlenmeden atama yapılmasında, hukuka ve hakkaniyete uyarlık yok” dedi.
MİLLİ GÜVENLİK SORUNU
Yusuf Tekin, “Biz mevcut sistem içerisinden performansları, çalışkanlıkları ve öğrencilerle ilişkileri ile öne çıkmış öğretmenleri getirdik” dese de ombudsmanın 8 ay önce yaptığı uyarıları dikkate almadı. ‘Çalışkanlık veya öğrenciyle ilişki’ gibi görece kavramlarla, öğretmen performansı ölçen bir sistem mevzuatta yok, hiç olmadı. Proje okullarının, ne ayrı bir bütçesi, ne de özel geliştirilmiş bir tek projesi var. Öğrenciler, her okul gibi yarışmalara katılıyor. LGS’de yüzde 1’lik dilimdeki bu zeki çocuklar, ödülleri topluyor. MEB’in ‘Yılın Öğretmeni’ seçip sarayda huzura çıkardığı TÜBİTAK ve TEKNOFEST proje koordinatörü öğretmenler dahi proje okullara atanamadı. Eğitimdeki bu akıl tutulması halleri Deli Petro görse, “Beni, MEB delirtti” diye davacı olurdu. AKP’nin eğitimdeki en önemli projesi, ülkedeki en zeki öğrencileri yönetmek. Planlı projeli eğitimde siyasi kadrolaşma, Türkiye’nin Milli Güvenlik sorunudur!