İki günde 30 şehit, Türkiye kan ağlıyor!..
Önceki gece büyük bir acı ve yüreklerindeki isyanla sokaklara çıkarak PKK terörünü lanetleyen gruplar, yine aynı sloganı atıyorlardı:
“Şehitler ölmez, vatan bölünmez”
Doğrudur, şehitlerimiz kalplerimizde yaşar, vatanı bölmeye de kimsenin gücü yetmez...
Ancak, bunu bir de şehit analarına sorun!..
* * *
Onların evlatları öldü, artık yok, toprağın altındalar!..
Gerçek olan, o gençlerin artık yaşamadığıdır!..
Vatan coğrafi olarak bölünmedi, ama o vatan toprakları üzerinde yaşayanlar, iktidarın kör hırsı yüzünden en keskin hatlarla bölündü!..
Bir tarafta şehitlerine ağlayan ve o gececik çocukları terörün önüne atanlardan hesap sorulmasını isteyenler...
Diğer yanda iktidarın trolleri, vandalları, yandaş gazetelerin köşelerindeki bazı palyaçolar!..
Türkiye bölündü!..
13 yıllık iktidarın “Benden olanlar, benden olmayanlar” siyasetiyle bölündü, kin ve nefret tohumları atılarak düşmanlıklar yaratıldı!..
* * *
Soruyorum:
Bu ülkeyi 13 yıldır kim yönetiyor?..
Çözüm süreci diye başlattıkları çözülme sürecinde “silah stoku” yapılmasına, ülkenin patlayıcı deposu haline getirilmesine kim, kimler göz yumdu?..
* * *
Dağlıca’da 16 askerimiz şehit edildikten sonra PKK’nın Kandil, Hakurk, Avaşin, Metina, Basyan ve Zap kampları uçaklarımız tarafından bombalanmış...
Bu operasyonun yapılması için 16 vatan evladının şehit düşmesini mi beklediniz?..
Madem buralarda PKK kampları vardı, neden daha önce bombalamadınız?..
Harekatta 40 terörist ölmüş...
Dağlıca’da şehit sayısını 24 saatte açıklayamayanlar, bu kadar geniş alanda yapılan bombalama sonucu 40 teröristi hemen nasıl saymış?..
* * *
Evladı gitmiş, canı yanmış acı içindeki bir baba, bir anne yanlış veya doğru her şeyi söyler...
Ama isyan edenlere Türkiye’nin Cumhurbaşkanı “Böyle karaktersiz babalar da var” diyemez!..
İçi yanıyor, feryat ediyor bunun karakterlisi, karaktersizi mi olur?..
Şunu herkes kafasına yerleştirsin:
Türkiye’de işgal kuvvetlerine karşı bir savaş yok!..
Yanlış politikalar yüzünden hortlatılan kirli teröre karşı mücadele veriliyor!..
Önce bunun sorumluları hesap versin!..
* * *
Bütün şehitlerimizin sorumluları rahat koltuklarında oturuyor, e sonra?..
“Şehitler ölmez vatan bölünmez”
Ne kadar kolay!..
Öldü beyler, öldü!..
Şehitler kahrından öldü!..
İki günde 30 vatan evladı toprağın altına girdi!..
“Bu kadar zamandır silah stoku yapılırken, ülke patlayıcı deposu haline gelirken neyi beklediniz” diye kahrından öldüler!..
Vatan sağ olsun da...
Kifayetsiz muhterislerin siyasi hesapları yüzünden niye onlar ölsün?!.
Niye ölsün ha?!.
Algı operasyonu!..
Bu iktidar döneminde yeni bir suç tanımı ortaya çıktı...
İktidarın önde gelenlerine hakaret edildiği iddiasıyla dil bilimci (!) yandaş köşe yazarları başladı:
“Algı”
“Algı yaratmak”
“Algı yönetimi”
“Algı operasyonu”
Sonra yayıldı ve bu tamamen soyut uyduruk laf iktidarı her eleştiren için “suç tanımı” oldu!..
Daha sonra iktidardakilerin avukatları tarafından “hakaret iddiasıyla” savcılıklara yapılan bütün suç duyurularında da kullanılmaya başlandı... Hangi kelime, hangi cümle hakarettir belirtilmiyor, çünkü öyle bir şey yok. Ama “algı operasyonu” dedin mi tamam... Ama neyin algısı, ne operasyonu?..
Bari Türk Ceza Yasası’na eklesinler de, algı operasyonu 10 yıldan başlasın, idama kadar gitsin!..